"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.
Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 23.05.2023 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ... ... geldiler.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili asıl ve birleşen dava dilekçelerinde; davacının davalı Şirket ve kurum olan Millî Eğitim bünyesinde ilk olarak Temmuz 2013 tarihinden 2014 ... ayının sonuna kadar aralıksız şekilde ... rehabilitasyon merkezinde fizyoterapist olarak aylık 4.000,00 TL ücretle çalıştığını, davalı Şirket tarafından davacıya aylık ücret ödemelerinin yapılmadığını, 2014 yılı ... ayı sonunda davacının işten ayrılmak zorunda bırakıldığını, bunun üzerine davacının ödenmeyen aylık ücretlerinin tahsili amacıyla dava açtığını, davanın ... 3. ... Mahkemesinin 29.03.2016 tarihli ve 2015/194 Esas sayılı dosyası üzerinden görüldüğünü ve Mahkemece davacının ücret alacaklarının davalı Kurumca ödenmediğinin tespit edildiğini ve davaya ilişkin hakları saklı kalması kaydıyla davanın kabulüne karar verildiğini belirterek ücret alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili asıl ve birleşen davada cevap dilekçesinde; davacı ile davalı arasında işveren işçi ilişkisi bulunmadığını, gider ortaklığı şeklinde bir ilişki bulunduğunu, davacının gider ortağı şeklinde davalıya ait işyerinde kendi işlerini yaptığını, davacının kendi çalışanları ve müşterileri bulunduğunu, davalı şirketin sigortasız işçi çalıştırıyor gibi görünmemek adına davacı ile ... sözleşmesi yaptığını ve onu sigortalı çalışanı gibi gösterdiğini, davacının Umudum ... Eğitim isimli işyerini usulsüz olarak kapattığı için kendisine beş yıl boyunca işyeri açma yasağı getirildiğini, bu nedenle de davacının isminin vergi levhasına yazılamadığını, davacının üzerindeki bu yasak devam ettiği için daha önce usulsüz olarak kapattığı işyeri ile aynı isimle bir eğitim merkezi açtığını ve bu işyerini de kendi adına yapmadığını, kardeşinin adına yaptırdığını fakat kendisinin işlettiğini, davacının alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Mahkemede açılan davanın yine Mahkemenin 2015/194 Esas sayılı dosyası ile irtibatlı ek dava olarak açıldığı, dava açıldığında Mahkemenin 2015/194 Esas sayılı dosyasının Yargıtay incelemesinde olduğundan işbu dosyanın kesinleşmesinin beklendiği, Mahkemenin 2015/194 Esas sayılı dosyasının Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 24.10.2019 tarihli ve 2017/24900 Esas, 2019/19929 Karar sayılı kararı ile bozularak Mahkemeye gönderildiği, bozma kararı sonrası dosyanın Mahkemenin 2020/83 Esasına kaydedildiği ve 10.03.2020 tarihli birleştirme kararı ile Mahkemenin işbu dosyası ile birleştirildiği, davacının daha önce ... Umudum Rehabilitasyon Merkezinin kurucularından olduğu, bu merkezin kapanması üzerine davalıya ait ... ... ... Rehabilitasyon Merkezine gelerek çalışmaya başladığı ancak davacı ile birlikte daha önce ... Umudum Rehabilitasyon Merkezinde çalışıp yine davacı ile birlikte ... ... ... Rehabilitasyon Merkezine gelerek çalışmaya devam eden davalı tanıklarının beyanları ve dosyada mevcut ... Valiliği İl Millî Eğitim Müdürlüğünün 13.01.2014 tarihli yazısında belirtilen davacıya 5 yıl süre ile tekrar kurum açma ve bir kurumu devir alma veya bir kuruma ortak olma izninin verilmediği hususu da göz önüne alındığında davacının davalıya ait ... ... ... Rehabilitasyon Merkezinde gider ortağı olarak çalışmasını sürdürdüğü, davalı ile aralarında işçi işveren ilişkisi olmayıp gider ortaklığı olduğu, kaldı ki bir kişinin 17 ay boyunca hiç ücret almadan çalışmasının hayatın olağan akışına aykırı olacağı gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; davacının 2013 Temmuz ayında fizyoterapist olarak davalı Şirkette çalışmaya başladığını, bu durumun sigorta kayıtları, ... sözleşmesi ve Millî Eğitim Müdürlüğünün kayıtları ile ... olduğunu, ücretin ödendiğinin ispatının işverene ait olduğunu, davalı işveren tarafından ücretin ödendiğinin ispatlanamadığını, tanık beyanları ve davalı tarafın ilgili makama yazdığı yazıya göre davacının aylık 4.000,00 TL ile çalıştığının ispatlandığını, davalı tarafın davacı ile ortaklık ilişkisi bulunduğuna dair ispatının bulunmadığını belirterek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı ile davalı arasındaki ilişkinin niteliği ile davacının ücret alacağının bulunup bulunmadığı noktasındadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 ... maddesi, 438 ... maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 32 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 ... maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer ... sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Mahkeme kararının ONANMASINA,
Davalı yararına takdir edilen 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
23.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.