"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
SAYISI : 2019/396 E., 2021/620 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.
Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 21.11.2023 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davacılar vekili Avukat Hasan ... ... ile davalı vekili Avukat ... geldiler.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının (müteveffa ...) davalı işveren nezdinde 29.12.2015-30.11.2018 tarihleri arasında çalıştığını, mühendislik ve müşavirlik işleri yaptığını, işverence işten çıkarıldığını, ücretinin 15.000,00 TL olduğunu, ücretlerinin ödenmediğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatları ile ücret alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı ile davalı Şirket arasında işçi işveren ilişkisi olmadığını, davacının ... İnş. Tic. Ltd. Şirketinin yetkilisi olduğunu, davacı ile davalı Şirket arasında alt işverenlik ilişkisi bulunduğunu, dava dışı Şirketin alt yüklenici olarak fatura karşılığı ... yaptığını, bu Şirkete fazla ödeme yapıldığı için ... 7. İcra Dairesinin 2018/12648 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatılması üzerine davacının kötüniyetle işbu davayı açtığını, davacının ücretinin iddia ettiği gibi olmadığını, yüklenici olarak ... yapması sebebi ile mevzuat gereği sigorta primlerinin yatırıldığını, 35 ay ücret almaksızın çalışma yapılmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığını, davacının şantiye ve işyeri ziyaretlerinde alt işveren olarak kendi işlerini yaptığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı işveren tarafından davacı için Kuruma hizmet bildiriminde bulunulduğu, bildirilen hizmetin iptali yönünde bir başvuruda bulunulduğunun iddia ve ispat edilmediği, hizmet ilişkisinin tespitinde Kurum kayıtlarının esas olduğu, dosyadaki tüm bilgi ve belgeler, tanık beyanları ve ... İstatistik Kurumu (...) kazanç sorgulamasına göre davacının ücretinin 8.198,53 TL olduğu, ... sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiği, davacının ücretinin ödendiğine ilişkin dosyada mevcut delil bulunmadığından davacının ücret alacağı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; davacı müteveffanın müvekkili Şirket bünyesinde fiilî bir çalışması bulunmadığını, ... sözleşmesinin kendi isteğiyle sonlandırdığını, bir insanın 35 ay ücret almadan çalışabileceğini düşünmenin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, ihbar tazminatına ilişkin ıslah dilekçesinde bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizin uygulanması talep edilmesine rağmen İlk Derece Mahkemesince ıslah tarihinden yasal faiz uygulanmasına karar verildiğini, ücret alacaklarında faizin başlangıcına ilişkin yanlış talebinin de göz ardı edildiğini, kıdem tazminatına faizin dava ve ıslah tarihi olması gerektiğini, ücret alacağı konusunda arabuluculuk tutanağında anlaşılamadığına dair bir ibare olmamasına göre ücret alacağı talebinin usulden reddedilmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; arabuluculuk son tutanağında tarafların üzerinde anlaşamadığı konular olarak dava konusu alacakların yer aldığı, davalı işveren tarafından müteveffa davacı için Kuruma hizmet bildiriminde bulunulduğu, davalı işverence ... sözleşmesinin haklı nedene dayalı olarak feshedildiği ispatlanamadığından müteveffa davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, tanık beyanları ve ... kazanç sorgulamasına göre aylık ücretin 8.198,53 TL olarak tespitinin yerinde olduğu, işverenin ücretin ödendiğini ispat edemediği, hükmedilen faiz tür ve başlangıç tarihlerinde talebe veya kanuna aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; davacı ile davalı arasında işçi işveren ilişkisi bulunup bulunmadığı ve buna göre davacının kıdem ve ihbar tazminatı ile ücret alacağına hak kazanıp kazanmadığı ve faiz noktasındadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi,
2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 2,17, 32 ve 34 üncü maddeleri ile aynı Kanun'un 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte bulunan mülga 1475 sayılı ... Kanunu'nun 14 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Davacı taraf, murisleri davacının davalı Şirkette hizmet süresi boyunca şantiye ziyaret ve kontrolü, merkez ofis ziyaretleri, hak ediş hazırlama, proje evrak tanzimi, belli projelerde danışmanlık ve projelerde mühendislik ve müşavirlik hizmetinde bulunduğunu, karşılığında ise hak ettiği ücretleri alamadığını beyan etmiştir. Davalı taraf ise davacı ile aralarında işçi işveren ilişkisi bulunmadığını, davacının yetkilisi olduğu Şirket ile davalı Şirket arasında alt işverenlik ilişkisi bulunduğunu savunmuştur. Davacı tanıkları davacının davalı Şirketin ... ve ... illerinde bulunan inşaatlarında şantiye şefi olarak çalıştıklarını beyan etmişlerdir. Davalı tanıkları ise davacının davalı Şirkette çalışmadığını, alt işveren Şirkette çalıştığını belirtmişlerdir. Davalı Şirket ile aralarında alt işverenlik ilişkisi bulunduğu anlaşılan dava dışı ... İnş. Tic. San. Ltd. Şirketinin yetkili temsilcisini ve ortaklarını gösterir kayıtlara göre davacının dava dışı ... İnş. Tic. San. Ltd. Şirketinin ortağı ve temsile yetkili müdürü olarak görev yaptığı anlaşılmaktadır.
2. Mahkemece davacının çalıştığı belirtilen projelere ilişkin ilgili kurumlara yazı yazılmış, ... Belediye Başkanlığının cevabi yazısında şehirler arası otobüs terminali-sosyal tesisleri ve çevre düzenleme yapım işinde davalı Şirket tarafından düzenlenen hak ediş raporlarında davacının adına rastlanmadığının ve şantiye şefi listesinde davacının isminin yer almadığının belirtildiği, Karayolları Genel Müdürlüğünün cevabi yazısında davalı Şirket tarafından düzenlenen hak ediş raporlarında davacının adına rastlanmadığının belirtildiği, Karayolları 2. Bölge Müdürlüğünün cevabi yazısında ...-... otoyolu ... çevre yolu Köprülü Kavşağı yapım işinde teknik personel olarak şantiye şefi-inşaat mühendisi olarak bildirilen isim listesinde davacının isminin yer aldığının belirtildiği anlaşılmakta olup gelen yazı cevaplarının uyuşmazlığın çözümüne yeterli olmadığı anlaşılmaktadır.
3. Davacının şantiye şefi olarak çalıştığını iddia ettiği davalı Şirket projelerine ilişkin ilgili tüm bilgi ve belgelerin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Karayolları Genel Müdürlüğünden istenerek, gelen yazı cevapları ile davacının davalı Şirkette çalıştığını belirttiği dönemdeki sigorta kayıtları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle bir sonuca varılması gerekli olup bu nedenle verilen kararın bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Davalı yararına takdir edilen 17.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davalıya iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.