Logo

9. Hukuk Dairesi2023/1449 E. 2023/2243 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, davalı Kurumun işçisi olup olmadığı ve buna bağlı olarak davalı Kurumun dava konusu işçilik alacaklarından sorumlu olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davalılar arasındaki ilişkiyi geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisi olarak kabul ederek, davacının işçilik alacaklarından alt işverenin sorumlu olduğuna ve davalı Kurumun sorumluluğunun bulunmadığına karar vermesi usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :... Mahkemesi

SAYISI : 2022/101 E., 2022/536 K.

BİRLEŞEN DAVA

MAHKEMESİ : ... 3. ... Mahkemesi

SAYISI : 2016/431 E., 2016/351 K.

BİRLEŞEN DAVA

MAHKEMESİ : ... 2. ... Mahkemesi

SAYISI : 2016/106 E., 2016/94 K.

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl ve birleşen 2016/431 Esas sayılı davanın kısmen kabulüne, birleşen 2016/106 Esas sayılı davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı ve davalı ... Taşkömürü Kurumu (TTK) Genel Müdürülüğü vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı vekili asıl dava dilekçesinde; müvekkilinin, davalı ... Müdürlüğünün asıl işveren, Star İnş. ve Tic. AŞ’nin alt işveren olarak faaliyet gösterdiği işyerinde çalışmakta iken ... sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini, davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları, yıllık ücretli izin ve toplu ... sözleşmesi farkı alacaklarının faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davacı vekili ... 3. ... Mahkemesinin somut dava ile birleştirilen 2016/431 Esas sayılı dava dilekçesinde; davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu, davacının davalı Kurumun işçisi sayılması gerektiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin, toplu ... sözleşmesi farkı, ücret farkı ve ilave tediye alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

3. Davacı vekili birleşen 2016/99 Esas sayılı dava dilekçesinde; davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu davacının davalı kurumun işçisi sayılması gerektiğini iddia ederek, ilave tediye ve ücret farkının davalılardan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili; diğer davalı ile 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu (4734 sayılı Kanun) uyarınca yapılan yapım ihalesi sonucu sözleşme imzalandığını, bu sözleşmeye göre diğer davalı yanında çalışan işçilerin hak ve alacaklarından sorumlu olmayacaklarını, alacakların zamanaşımına uğradığını, husumetin yanlış tarafa yöneltildiğini, Kurumun işveren sıfatının bulunmadığını, diğer davalı Şirket ile muvazaalı bir ilişkinin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ... İnş. ve Tic. AŞ vekili, davanın reddini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 23.....2016 tarihli ve 2014/891 Esas, 2016/1100 Karar sayılı kararı ile davacı vekilince işbu dosyada yargılama sırasında muvazaa iddiasında bulunulduğu ve muvazaa hususunun resen araştırıldığı, davalıları TTK Genel Müdürlüğü ve Star İnş. ve Tic. AŞ olan 30 civarında açılan işe iade davasında yine davacı vekili tarafından muvazaa iddiasının gündeme getirildiği, mahkemelerce verilen kararların temyizi üzerine Yargıtayın pek çok ilâmında davalılar arasındaki ilişkinin muvazalı olduğunun tespit edildiği, muvazaa tespitine ilişkin emsal ilâmlar dikkate alınarak yargılamaya devam edildiği, davacının davalı işyerinde davalı ... asıl işveren, davalı ... İnş. ve Tic. AŞ alt işveren olmak üzere işçi olarak çalışırken ... sözleşmesinin feshedildiği, davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunun kesinleşmiş yargı ilâmları ile tespit edildiği gerekçesi ile asıl ve birleşen davaların kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 04.....2020 tarihli ve 2017/27400 Esas, 2020/5706 Karar sayılı ilâmı ile Mahkemece muvazaa araştırması yapılmasına yönelik olarak hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 03.12.2020 tarihli ve 2020/417 Esas, 2020/471 Karar sayılı kararı ile davacı ile aynı işyerinde ve işlerde çalışan başka bir işçinin aynı davalılara karşı açmış olduğu emsal dosya dikkate alınarak davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu, dava konusu işçilik alacaklarından TTK Genel Müdürlüğü ile birlikte davalı ... İnş. ve Tic. AŞ’nin müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 03.03.2021 tarihli ve 2021/1543 Esas, 2021/5469 Karar sayılı ilâmı ile Mahkemece bozma ilâmında belirtilen şekilde araştırma yapılmadan ve bozma gereği yerine getirilmeden karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir

D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 29.07.2021 tarihli ve 2021/221 Esas, 2021/496 Karar sayılı kararı ile bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda bozma kararı, toplanan deliller, dosya kapsamına ve emsal dosyada yapılan keşif sonrası alınan bilirkişi raporuna göre davalılar arasındaki hizmet alım sözleşmesinin muvazaalı olduğunun kabulü ile asıl ve birleşen davaların kabulüne karar verilmiştir.

E. Üçüncü Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 19.01.2022 tarihli ve 2021/12976 Esas, 2022/599 Karar sayılı ilâmı ile taraflar arasındaki ilişkinin muvazaalı olmadığı kanunen geçerli asıl işveren alt işveren ilişkisinin bulunduğu kabul edilerek talep konusu alacaklar hakkında bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

F. Mahkemece Üçüncü Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda bozma kararı, toplanan deliller ve dosya kapsamına göre galeri sürme işinin alt işverene gördürülebileceği, salt bu nedenle ilişkinin muvazaalı olduğunun kabulünün mümkün olmadığı, davalılar arasındaki ilişkinin geçerli asıl işveren alt işveren ilişkisi olduğu, alacakların davacının son ücreti esas alınarak hesaplandığı, taleple bağlılık ilkesi gereğince Yapım İşleri Şartnamesi'nin dikkate alınmadığı gerekçeleriyle asıl ve birleşen 2016/431 Esas sayılı davanın kısmen kabulüne, birleşen 2016/106 Esas sayılı davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu, daha önce verilen kararlar ile muvazaanın kesinleştiğini, Mahkemece asıl işveren alt işveren ilişkisine göre verilen kararının adil yargılanma hakkı ihlal ettiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; emsal Yargıtay kararları gereğince kıdem tazminatından sorumlu olmadıklarını, müvekkili ile diğer davalı Şirket arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi olmadığını, müvekkilinin işveren sıfatı bulunmadığını ve alacaklardan sorumlu olmadığını, verilen işin anahtar teslim ... olduğunu ileri sürerek Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyetine ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının davalı Kurumun işçisi sayılıp sayılmayacağı ve buna göre davalı Kurumun dava konusu alacaklarda sorumluluğunun bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun "Tanımlar" başlıklı 2 nci maddesinin yedinci fıkrası şöyledir:

"Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde ... alan ve bu ... için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile ... aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, ... sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu ... sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur. ..."

3. Alt İşverenlik Yönetmeliği'nin "Asıl İşveren-alt İşveren İlişkisinin Kurulma Şartları" kenar başlıklı 4 üncü maddesinin ( b) bendi şöyledir:

"Alt işverene verilen ..., işyerinde mal veya hizmet üretiminin yardımcı işlerinden olmalıdır. Asıl işin bölünerek alt işverene verilmesi durumunda ise, verilen ... işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren bir ... olmalıdır.""Alt işverene verilen ..., işyerinde mal veya hizmet üretiminin yardımcı işlerinden olmalıdır. Asıl işin bölünerek alt işverene verilmesi durumunda ise, verilen ... işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren bir ... olmalıdır."

3. Değerlendirme

1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı ve davalı ... vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

15.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.