Logo

9. Hukuk Dairesi2023/14509 E. 2023/11567 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı asıl işveren ile alt işveren arasındaki ilişkinin muvazaalı kabul edilmesi nedeniyle, davacı işçiye ödenmesi gereken ücretin tespiti ve buna bağlı ücret farkı alacağının hesaplanması uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı işçiye emsal teşkil edebilecek bir işçinin bulunamaması ve ücret farkı alacağının bu emsal ücrete dayalı olarak talep edilmesi nedeniyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2400 E., 2023/1097 K.

KARAR : Davacının istinaf başvurusunun esastan reddi, davalının istinaf başvurusunun kabulü ile davanın reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. ... Mahkemesi

SAYISI : 2017/1144 E., 2021/131 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin başvurunun esastan reddine, davalı vekilinin başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı Habaş Sınai ve Tıbbi Gazlar İstihsal Endüstri AŞ'nin alt işverenliğini yürüten alt işveren firmada çalıştığını, davalı ve davacının kayden işvereni görünen şirketler arasındaki hizmet alımın dayalı hukuki ilişkinin muvazaaya dayalı olduğunu, davalı Şirketin asıl işini alt işverenler aracılığıyla sürdürmekte olduğunu, asıl işveren alt işveren ilişkisinin kabulü için gerekli fiili ve hukuki koşulların bulunmadığını, nitekim bu hususta açılan işe iade davaları sonucunda davalı Şirketle şirketler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunun kesinleşmiş yargı kararları ile de sabit olduğunu, muvazaalı asıl işveren alt işveren ilişkisinin mevcudiyeti nedeniyle müvekkilinin davalı işyerinde aynı işi yapan emsal işçilerden düşük ücretle çalıştırıldığını, bu durumun açıkça hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek fark ücret alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep edilmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; açılan davayı kabul etmediklerini, husumet itirazı ve zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacıya tüm alacaklarının eksiksiz olarak ödendiğini, davacının istihdamına esas hizmet alımı sözleşmelerinin mevzuata uygun olarak düzenlendiğini, görev tanımına ilişkin olarak ileri sürülen hususların doğru olmadığını, davacının yapılan işe ve ücrete dair beyanlarının çelişkili olduğunu, işyerinde davacı ile aynı işi yapan hiçbir personel bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ... İstatistik Kurumu (...) kazanç sorgulama raporuna ve ayrıca 81 numaralı koda karşılık gelen sabit tesis ve makine operatörleri ait ana grubu meslek unvanı ile çalışanların 2014 yılı Kasım ayına ilişkin olarak bildirilen ortalama brüt ücretin 1.588,00 TL olduğu, bu durumda davacının 8131 proses işçisi/toz dolum makinesi operatörüne ilişkin 8131 numaralı meslek koduna göre 2014 yılı Kasım ayı ücretinin 1.588,00 TL olduğu, bunun da asgari ücretin 1,40 katına denk geldiğinin belirlendiği, hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli görülen bilirkişi raporunda brüt ücret üzerinden 23.615,39 TL ücret fark alacağı hesaplandığı belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili istinaf başvurusunda; hükme esas alınan bilirkişi raporunda esas alınan ... verilerinin taleplerinden farklı olduğunu, tespit edilen bu ücret üzerinden yapılan hesaplamanın hatalı olduğunu, müvekkilinin ... tanımına uymayan verilerin hesaplamaya esas alındığını, bu nedenle bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi ek raporunda da hatalı değerlendirme ve hesaplamalar olduğunu, nitekim davalı işverenin bilirkişi raporuna beyan dilekçesinde dahi ücret fark alacaklarını ikrar ettiğini, emsal nitelikteki davalısı ve konusu aynı davada verilen kabul kararının istinaf denetiminden geçerek kesinleştiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak bilirkişi ek raporunun AB seçeneğine göre davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

2. Davalı vekili istinaf başvurusunda; davacının ücret fark alacağı olmadığını, konuya ilişkin mevzuat hükümleri, emsal yargı kararlarında ücret farkı talebinin ancak ve ancak aynı işyerinde aynı işi yapan emsal işçi bulunması ve bu işçiler arasında farklı ücret uygulaması bulunması hâlinde söz konusu olabileceğini, bu nedenlerle Mahkemece verilen kararın eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeye dayalı olduğunu, nitekim davacı talebi esas alınarak, ihtilaflı olmadığı hâlde emsal ücret araştırması yapılmasının dahi, dosyada mevcut delillerin ve taraf taleplerinin yanlış değerlendirildiğini gösterdiğini, karara esas alınan bilirkişi raporunda, hiçbir hukuki dayanağı bulunmayan emsal kadrolara ilişkin ... verilerine göre ücret alacağı hesaplandığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davasının reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 4857 sayılı ... Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) 2 nci maddesinde, asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı işleme dayandığının kabulü hâlinde alt işveren işçilerinin başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılacağı hükmüne yer verilerek asıl işveren alt işveren ilişkisinde muvazaaya bağlanan hukuki sonucun açıklandığı, bu durumda davacının en başından itibaren asıl işveren işçisi sayılacağı ve asıl işveren işçilerine ödenen ücretten yararlanacağı, ancak davacının ücretinin belirlenebilmesi için davalı işveren nezdindeki emsal işçi ücretinin tespitinin gerekmediği; zira İlk Derece Mahkemesince muvazaaya dayandığı kabul edilen alt işveren tarafından davacıya ücret adı altında yapılan ödeme tutarına ilişkin taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, davacı davalı Şirketin emsal işçisine ödenen ücretin kendisine de ödenmesini talep ettiğinden, aynı işi yapan işçinin almakta olduğu ücretin tespiti gerektiği, bu tespit yapılmaksızın varsayımsal bir ücret üzerinden veya ilgili kuruluşlardan yapılacak emsal araştırması sonrasında belirlenecek ücret üzerinden hesaplanan işçilik alacaklarına hükmedilmesinin hatalı olacağı, yargılama aşamasında işyerinde çalışan ve emsal işçi konusunda bilgisinin olması beklenen davacı tarafından kendisine emsal davalı işçisi gösterilmediği gerekçeleriyle davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, davalı tarafın istinafı başvurusu bakımından yapılan değerlendirmede ise, davacıya emsal olabilecek davalı işveren nezdinde çalışan işçi tespit edilemediğinden ve dava konusu alacakların emsal ücretin esas alınması iddiasına dayalı fark alacaklar olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılıp esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde belirtilen sebepleri tekrar etmiş, kararın kesin olmayıp temyiz yolunun açık olduğunu, muvazaalı işlem ve eylemlerde bulunduğu sabit olan davalının beyanlarına itibar edilemeyeceğini, dayanın reddine dayanak yapılan sebepleri kabul etmediklerini, bilirkişi raporunda esas alınan ... verilerinin taleplerinden farklı olduğunu, tespit edilen bu ücret üzerinden yapılan hesaplamanın hatalı olduğunu, müvekkilinin ... tanımına uymayan verilerin hesaplamaya esas alındığını, bu nedenle bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, davalı taraftan hesaplamanın yapılması için Şirketin çalışanlarının ücret bordro ve ücret eklerinin, görev tanımlarının, işe giriş çıkış tarihlerini gösteren tüm kayıtların celbinin istendiğini buna rağmen kayıtların sunulmaması hâlinde 6100 sayılı Kanun'un 220 nci maddesinin üçüncü fıkrasının uygulanması gerektiğine dair talepte bulunduklarını, davalının bilinçli şekilde gerekli bilgileri dahi sunmayarak bilirkişinin bu yönden hesaplama yapmasını engellediğini, dosyaya sundukları ve müvekkilinin yapmış olduğu ... koluna ilişkin olan ... verileri esas alınarak hüküm kurulması gerektiğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; davalı asıl işveren ile alt işveren arasındaki ilişkinin muvazaalı kabul edilmesi nedeniyle davacıya ödenmesi gereken ücretin tespiti ile buna bağlı olarak dava konusu ücret farkı alacağının hesabı konularına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ve 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı Kanun'un 2 ve 32 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.