"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince 04.07.2022 tarihli karar ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince, Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı doğrultusunda yapılan yargılama sonucunda yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 19.01.2023 tarihli kararı ile ikinci kez İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince, Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı doğrultusunda yapılan yargılama sonucunda yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ... (...) Genel Müdürlüğüne ait işyerinde tamir bakım elemanı sıfatıyla alt işverenlerin bünyesinde muvazaalı olarak çalıştığını ve davalının asıl işini yaptığını, bu nedenle Kurumun kadrolu çalışanı olarak kabul edilmesinin zorunlu olduğunu iddia ederek fark bakiye ücret alacağı, ikramiye, kömür yardımı, yemek iaşe bedeli, sabun aydınlatma, koruyucu malzeme ve giyim yardımı, sosyal yardım zammı ve ilave tediye ücret alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'i ve husumet itirazında bulunduklarını, davacının yaptığı işin asıl ... değil yardımcı ... olduğunu, ... Genel Müdürlüğü ile davacı arasında bir bağ ve sözleşme bulunmadığını, muvazaa iddiasını kabul etmediklerini, ... Genel Müdürlüğü personeli olmayan davacının ilave tediye talebinde bulunmasının hukuka aykırı olduğunu, davacının yüklenici firmalarla yeni bir ... sözleşmesi imzaladığını, bu sözleşme ile alacağı ücreti açıkça kabul ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının ... sözleşmesi ve Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları incelendiğinde, dava dışı Şirketlerde mekanik bakım onarımcı olarak çalıştığının bildirildiği, davacının periyodik bakım ve onarım ihalesine uygun şekilde çalıştırıldığı, alt işverene verilen işin doğrudan üretim organizasyonu içinde yer alan bir ... olmayıp yardımcı ... kapsamında olduğu, davalı Kurum ile dava dışı şirketler arasında asıl işveren alt işveren ilişkisinin 4857 sayılı ... Kanunu'na (4857 sayılı Kanun) uygun olarak kurulduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; davalı ile alt işverenler arasındaki tüm ihalelerin muvazaalı olduğunu, davalı Kurumun aynı hizmet alım ihalelerinin muvazaalı olduğunun ve geçersizliğinin daha önce verilen kararlar ile kesinleştiğini, Mahkemenin müvekkilinin toplu ... sözleşmesinden yararlanma talep dilekçesi olmadığına ilişkin tespitinin hatalı olduğunu, 22.07.2019 tarihinde müvekkilinin talep dilekçesi sunduğunu, müvekkilinin ücretin düşürülmesine bağlı ücret farkı taleplerinin de bulunduğunu, ilave tediye ücreti talebinin reddinin hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; periyodik bakım ve onarım ihalesinde tamirci olarak çalışan davacının hizmet alım sözleşmelerine uygun şekilde çalıştırıldığı, alt işverene verilen işin doğrudan üretim organizasyonu içinde yer alan bir ... olmayıp yardımcı ... kapsamında olduğu, davalı ... Genel Müdürlüğü ile diğer dava dışı şirketler arasında asıl işveren alt işveren ilişkisinin 4857 sayılı Kanun'a uygun olarak kurulduğu, dava dilekçesi ile talep edilen ücret farkı alacağının muvazaa iddiasına bağlı ve toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan talep olduğu, yeni yapılan ... sözleşmesi ile ücretinin düşürüldüğü iddiasına dayanmadığı gerekçeleriyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı ile dava dışı şirketler arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin 4857 sayılı Kanun'a uygun kurulup kurulmadığı, muvazaaya dayanıp dayanmadığı, buna göre davacının ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanmadığı ve dava dilekçesiyle ileri sürülen ücret alacağına ilişkin iddianın genişletilmesinin mümkün olup olmadığı ve koşullarına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 141 ve 176 ncı maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 319, 322, 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri, 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinin yedi ve sekizinci fıkraları, Alt İşverenlik Yönetmeliği'nin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi.
3. Dairemizin 01.12.2021 tarihli ve 2021/11711 Esas, 2021/16013 Karar sayılı ilâmı.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. 6100 sayılı Kanun'un "İddia ve savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağı" kenar başlıklı 319 uncu maddesinde; iddianın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağının dava açılmasıyla, savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağının ise cevap dilekçesinin mahkemeye verilmesiyle başladığı ifade edilmiştir. 6100 sayılı Kanun'un 322 nci maddesi atfıyla basit yargılama usulünde de uygulanan aynı Kanun'un 141 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre ise “İddia ve savunmanın genişletilip değiştirilmesi konusunda ıslah ve karşı tarafın açık muvafakati hükümleri saklıdır”.
3. Görüldüğü üzere ıslah, iddianın ve savunmanın değiştirilmesi veya genişletilmesi yasağına getirilen istisnalardan biridir. Davanın açıldığı tarih itibarıyla yürürlükte olan 6100 sayılı Kanun'un 176 ve devamı maddelerinde ıslah kurumu ayrıntılı şekilde düzenlenmiş olup taraflardan birinin usule ilişkin bir işlemini, bir defaya mahsus olmak üzere kısmen veya tamamen düzeltmesine olanak tanır ve mahkemeye yöneltilen ... taraflı ve açık bir irade beyanı olduğundan, yasal şartları yerine getirildiği takdirde karşı tarafın ya da mahkemenin kabulüne bağlı olmaksızın yapılabilir. Bu kurum, iyiniyetli tarafın davayı açtıktan veya kendisine karşı bir dava açıldıktan sonra öğrendiği olgularla ilgili yanlışlıkları düzeltmesini, eksiklikleri tamamlamasını, bu çerçevede yeni deliller sunabilmesini sağlar.
4. Islah, istisnaî nitelik taşıdığından her usul işleminin değiştirilmesi için ıslaha gitmeye gerek yoktur. Islah sadece, iddianın ve savunmanın değiştirilmesi yasağının kapsamına giren konularda olur. Gerek öğreti, gerekse Yargıtay davanın değiştirebileceğini ve genişletilebileceğini aynı şekilde savunmanın genişletilebileceğini ilke olarak kabul etmektedir. Yine müddeabihin (davada talep olunan miktarın) artırılıp artırılmayacağı hususu da bir usul işlemi olup ıslahın konusudur (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 20.09.2023 tarihli, 2023/(22)9-409 Esas, 2023/826 Karar sayılı ilâm).
5. İddia ve savunmayı değiştirme ya da genişletme sayılmayan hâllerde veya karşı tarafın genişletme ve değiştirmeye rıza gösterdiği hâllerde ıslaha başvurmaya gerek olmadığı açıktır.
6. 6100 sayılı Kanun'un 176 ncı maddesinde, davanın her iki tarafının da yargılama usulüyle ilgili bir işlemini kısmen veya tamamen ıslah edebileceği düzenlenmiştir. Davanın tamamen ıslahı, dava dilekçesinden itibaren yapılan ıslahtır. Davanın kısmen ıslahı ise, dava dilekçesinden sonraki herhangi bir usul işleminin ıslah edilmesidir. Davanın tamamen ıslahı, talep sonucunun veya dava sebebinin değiştirilmesi hâlinde söz konusu olur. Buna karşılık talep sonucunun veya dava sebebinin genişletilmesi veya kısmen değiştirilmesi için başvurulan ıslah, kısmen ıslah olarak kabul edilmelidir. Davacı kısmi ıslah ile eski davasını aynen muhafaza etmekle beraber yargılamaya yeni vakıa ve talep ekleyebilir, talebine ek veya kademeli yeni talepler ekleyebilir.
7. Somut uyuşmazlıkta dava dilekçesinde, davalı Kurum ile alt işverenler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu iddiası ile ücret farkı alacağı talep edilmiştir. Yargılama aşamasında davacı vekili; ıslah dilekçesi ile muvazaa iddiasına ek olarak, müvekkilinin ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası iken muvafakati alınmadan asgari ücretin yüzdelik oranının indirildiği iddiasına da dayalı ücret farkı talebinde bulunmuştur. İlk Derece Mahkemesince davacının kısmi ıslah yolu ile genişlettiği talebine ilişkin bir gerekçe belirtilmeden dava reddedilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince ise dava dilekçesindeki ücret farkının muvazaadan kaynaklandığı ve dava dilekçesinde ücretin düşürüldüğü iddiasına dayanılmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusuna itibar edilmediği belirtilmiştir.
8. Yukarıdaki açıklamalar dikkate alındığında, davanın kısmen ıslah yolu ile yargılamaya yeni vakıa eklemesi yahut iddiasını genişletmesi mümkün olup ücret farkı alacağı talebinin ıslah dilekçesi de dikkate alınarak değerlendirilmesi gerekir. Bu husus gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
29.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.