"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; ... 7. ... Mahkemesinin 13.....2014 tarihli ve 2013/1572 Esas ve 2014/692 Karar sayılı kararı doğrultusunda davacıya 01.09.2015 tarihine kadar ücret ve yevmiyelerinin tam, bu tarihten sonra ise eksik ödendiğini ileri sürerek fark ücret, ikramiye ve ilave tediye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacıya ödenmesi gerekli ücretlerin tam ve eksiksiz ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1. ... 3. ... Mahkemesinin 17.12.2020 tarihli 2020/14 Esas, 2020/539 Karar sayılı kararı ile; Bölge Adliye Mahkemesinin 26.12.2019 tarihli kararı doğrultusunda eksiklikler giderilerek bilirkişi raporu aldırıldığı, buna göre davacının ücretinin eksik hesaplanmasına bağlı olarak fark alacakların oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
2. ... 3. ... Mahkemesinin 17.09.2021 tarihli ek kararı ile; gerekçeli kararın davalı vekiline 31.01.2021 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, 03.03.2021 tarihinde kesinleşme şerhinin oluşturulduğu, bu tarihten sonra yapılan istinaf başvurusunun süresinde olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen ek karar ve kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; İlk Derece Mahkemesince gerekçeli kararın tebliğinin usulüne uygun olmadığını, davalının kamu kuruluşu olduğunu, mevzuata göre elektronik tebligatların bu tür kuruluşların elektronik tebligat adresine yapılması gerektiğini, vekilin elektronik tebligat adresine yapılan tebliğe değer verilemeyeceğini, bu sebeple istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına yönelik ek kararın hatalı olduğunu, asıl karar bakımından ise davacının 2005 yılındaki ücret artışının yanlış hesaplandığını, bu yöndeki itirazlarının İlk Derece Mahkemesince değerlendirilmediğini belirterek İlk Derece Mahkemesinin ek kararı ile asıl kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 17.03.2022 tarihli ve 2021/2729 Esas, 2022/602 Karar sayılı kararı ile; gerekçeli kararın davalı vekiline elektronik tebligat yoluyla gönderildiği, 31.01.2021 tarihinde tebligatın otomatik olarak okunduğunun sayıldığı, 03.03.2021 tarihinde İlk Derece Mahkemesince kesinleşme şerhinin düzenlendiği, iki haftalık istinafa başvuru süresinin bitiminden sonra 23.08.2021 tarihinde istinaf yoluna başvurulduğu, İlk Derece Mahkemesince 17.09.2021 tarihinde davalının istinaf başvurusunun süresinde olmaması sebebiyle reddine karar verildiği, davalı vekilince bu ek karar bakımından istinaf yoluna başvurulduğu, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun (7201 sayılı Kanun) 11 inci maddesinin birinci fıkrasına göre vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılacağından İlk Derece Mahkemesi kararının isabetli olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Dairemizin 07.11.2022 tarihli ve 2022/9101 Esas, 2022/14450 Karar sayılı ilâmı ile; davalı ... vekilinin ... Elektronik Tebligat Sistemi'nde (...) kayıtlı adresine yapılan tebligat, usulüne uygun olmadığından davalı tarafın istinaf başvurusunun süresinde olduğu belirtilerek İlk Derece Mahkemesinin ek kararı kaldırılmak suretiyle davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan incelenmesi gerektiği gerekçesiyle karar usulden bozularak dosya kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacıya ait ücret bordroları ile toplu ... sözleşmesi hükümleri karşılaştırıldığında davacıya ücretinin eksik ödendiği belirtilerek alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; eksik inceleme ile karar verildiğini, davacının yevmiyesinin hatalı hesaplandığını belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; davacının ücretinin tespiti ile buna bağlı olarak fark alacaklarının bulunup bulunmadığı, hesaplanması ve vekâlet ücreti hususlarındadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. 7036 sayılı ... Mahkemeleri Kanunu'nun "Dava şartı olarak ..." kenar başlıklı 3 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca "Kanuna, ... veya toplu ... sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır." Maddenin ikinci fıkrasında ise "...Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir." düzenlemesi yer almaktadır.
3. Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi.
4. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.03.2021 tarihli ve 2021/2-96 Esas, 2021/205 Karar sayılı ilâmında istinaf yolu incelemesine özgü duruşma vekâlet ücretine hükmedilmesi şartları şu şekilde açıklanmıştır:
"... AÜTT Genel Hükümleri’nin 2. maddesinin ikinci fıkrasında ayrıca vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği belirtilen istinaf kanun yolu incelemesine özgü görülmesi gereken duruşmalı ... ile; gerek 1086 sayılı HUMK’nın 429/2. maddesinde belirtilen '…O mahkeme temyiz edenden 434 üncü madde uyarınca peşin olan gideri kullanmak suretiyle kendiliğinden tarafları duruşmaya davet edip dinledikten sonra Yargıtay’ın bozma kararına uyulup uyulmayacağına karar verir,…' duruşmanın, gerekse aynı maddenin karşılığı 6100 sayılı HMK’nın 373/3. maddesinde belirtilen '…Bölge adliye mahkemesi, 344 üncü madde uyarınca peşin alınmış olan gideri kullanmak suretiyle, kendiliğinden tarafları duruşmaya davet edip dinledikten sonra Yargıtay’ın bozma kararına uyulup uyulmayacağına karar verir,…' duruşmanın birbirleriyle karıştırılmaması gerekmektedir.
30. HMK’nın 373. maddesinde, Yargıtay’ın temyiz kanun yolu incelemesi neticesinde verdiği bozma ilâmı sonrasında yargılamanın alt mahkemelerden hangisi tarafından yapılması gerektiği hususunda ki ayrım; bölge adliye mahkemesinin esastan ret kararı verip vermediği noktasında, başka bir ifade ile alt derece mahkemeleri kararlarının birbirleri ile paralel olup olmamasına göre düzenleme altına alınmıştır. Bu noktada, temyiz kanun yolunda bir karar verildikten sonra ilk derece mahkemesi ile bölge adliye mahkemesi sadece birer hüküm mahkemesi hâline gelmiş olup, bölge adliye mahkemesinin denetim mahkemesi yetkisi kalmamıştır. Diğer bir ifadeyle, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi arasında bir fark bulunmamaktadır. Buradan hareketle; AÜTT Genel Hükümleri uyarınca bölge adliye mahkemelerinin istinaf kanun yolu incelemesine ilişkin 'duruşmalı işler' tanımlamasından, Yargıtay bozmasından sonra alt derece hüküm mahkemesi olarak HMK’nın 373/3. maddesi uyarınca zorunlu olarak yaptığı duruşma değil, HMK’nın 353. maddesinde belirtilen hâller dışında istinaf kanun yolu incelemesini duruşmalı olarak yapması gereken işlerden bahsedildiği hususu tartışmasızdır.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Somut uyuşmazlıkta dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş, sürecin anlaşamama ile sonuçlanması üzerine 17.12.2018 tarihli son tutanak dava dilekçesine eklenerek dava açılmıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, fark ücret alacağına ilişkin hesaplamalar dava tarihi olan 25.02.2019 tarihine kadar yapılmıştır. ... faaliyeti ise tarafların anlaşamadığına ilişkin düzenlenen son tutanak tarihinden önce muaccel olan alacaklar için gerçekleştirilmiştir. ... son tutanak tarihinden sonra muaccel hâle gelen dönem için ... dava şartının yerine getirilmediği dikkate alındığında; bu dönem yönünden davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması yerinde değildir.
3. İlâmın İlgili Hukuk bölümünün (4) numaralı paragrafında yer verilen Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararında açıklandığı üzere; somut davada Bölge Adliye Mahkemesince, bozma ilâmı sonrasında yapılan duruşma sebebiyle davacı lehine istinaf duruşma vekâlet ücretine hükmedilmesi hatalı olmuştur.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.