"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 47. Hukuk Dairesi
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 4. ... Mahkemesi
SAYISI : 2022/90 E., 2022/445 K.
Taraflar arasındaki yetki tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı Bakanlığın 01.03.2022 tarihli ve 100152 sayılı olumlu yetki yazısının müvekkili Şirkete 04.03.2022 tarihinde tebliğ edildiğini, yetki tespiti kararı incelendiğinde davacı Şirketin (...) Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) sicil numaralı “... Yolu 1. ... Sok. No:41 ...-...” ve (...) SGK sicil numaralı “... Mah. Des San, Sit. 111. Sok. D:22 Blok ...-...” adresinde bulunan işyeri için işletme esası üzerinden, toplam işçi sayısının 77, üye sayısının 41 olduğu ve Sendikanın yasal çoğunluğu sağladığı kabul edildiğini, (...) ve (...) SGK sicil numaralı birimlerinin aynı işkolunda yer alan ... bir işyeri niteliğinde olduğunu, bu iki birimin aynı teknik amaca bağlı olarak üretimde bulunduğunu, (...) SGK sicil numaralı işyerinde fiziksel koşullar nedeniyle kurulamayan büyük tonajlı plastik enjeksiyon makinalarının (...) SGK sicil numaralı birimde kurulduğunu, bu birimin ana merkeze alt detay parça ve buji üreten, tamamen merkezden yönetilen imalathane olduğunu, yetki tespiti kararında işçi sayısı ve üye sayısının da yanlış tespit edildiğini, işyerinde 83 işçi çalıştığını, ayrıca üyeler arasında çifte üyeliklerin bulunup bulunmadığının da araştırılması ve tespitinin gerektiğini, işe iade davasının bekletici mesele yapılması gerektiğini ileri sürerek Bakanlığın 01.03.2022 tarihli ve 100152 sayılı olumlu yetki tespitinin iptali ile davalı Sendikanın işyerinde toplu ... sözleşmesi yapmaya yetkili olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı Bakanlık vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesinde davacı Şirketin işletme değil işyeri kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini ve işyerinde çalışan işçi ve sendikalı işçi sayılarının hatalı olduğu belirterek verilen olumlu yetki tespit yazısının iptalini talep ettiğini, müvekkili Bakanlıkça 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) 41 ve 42 nci maddelerine göre işlem yapıldığını ve davacı tarafın talebinin reddinin gerektiğini, yetkinin işyeri düzeyinde olması gerektiği kabulünde dahi davalı Sendikanın %53,25 üye çoğunluğuna sahip olduğundan sonucu değiştirecek herhangi bir hususun bulunmadığını, tüm bu nedenlerle dava dilekçesinde ileri sürülen iddialara katılma imkânının bulunmadığını, dava konusu işlemin iptalini gerektirecek bir husus bulunmadığından haksız ve mesnetsiz açılan olumlu yetki tespitinin iptaline ilişkin davanın reddini istemiştir.
2. Davalı Sendika vekili cevap dilekçesinde; davanın süresinde açılıp açılmadığının araştırılması gerektiğini, davacı Şirketin işletme/işyeri itirazının yasal dayanaktan, gerçeklikten ve iyi niyetten yoksun olduğunu, dava dilekçesinde Şirketin iki adresteki birimlerinin ... ünvan altında aynı işkolunda faaliyet gösterdiğinin belirtildiğini, toplu ... sözleşmesi açısından işletmeden bahsedilmesi için aynı işverenin aynı işkolunda en az iki işyerinin olmasının gerekli ve yeterli olduğunu, davacı Şirketin çalışan ve üye sayısına yönelik itirazlarının gerçek olmadığını ve toplu ... sözleşme sürecini uzatma saiki içerdiğini, sendika üyeliğinin e-Devlet üzerinden kişinin kendisi tarafından yapıldığını, davacı Şirket çalışanlarını kapsayan kayıtlar ile davalı Sendikanın tüm üyeliklerin ilgili resmî kurum nezdinde kayıtlı olduğunu, davacının tüm itirazlarının yasal dayanaktan yoksun olduğunu beyanla davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tarafça 6 günlük kesin süre içerisinde itiraz dilekçesinin görevli makama kaydettirildiği, dava şartının yerine getirildiği, yetki tespitinin yapıldığı ay içinde davacı Şirket bordrosunda toplam kayıtlı işçi sayısının 82 olduğu, bunlardan 5’inin yetki tespit tarihinden önce davacı Şirkete ait işyerinden ayrıldıkları, bu hâlde yetki tespit tarihinde toplam 77 işçi bulunduğu, Sendika üye listesinde yer alan üyelik tarihleri dikkate alındığında davalı Sendikanın 41 üyesi olduğu, sendika üye listesindeki “SZ83SDV20” üyelik doğrulama kodlu işçinin 29.07.2022 üyelik tarihine göre sendika üyesi işçi sayısından dışlandığı, yetki tespit tarihinde davalı Sendikanın 40 üyesi bulunduğu, davacıya ait 2 birimin ... yönetim yapısı içinde olduğu ve çalışanların görevlerinin yapılanma içinde bununla örtüştüğü, davacı Şirketin satışlarının detayı incelendiğinde, davacı Şirketin üretimini yaptığı ürünlerin satışının yapıldığı, yetki tespit tarihinde işyerinde davalı Bakanlık tespitleri ile örtüşen şekilde 77 işçin bulunduğu, Bakanlık tespitinde 41 olarak belirlenmiş üyelerden 1’inin üyelik kaydının 29.07.2022 tarihli olması nedeniyle dışlanması gerektiği, 40 kişilik üye sayısı dikkate alındığında Sendika üyesi işçi sayısının toplam işçi sayısına oranının %51,94 olduğu ve Sendikanın yasal çoğunluğu sağladığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; İlk Derece Mahkemesince yeterli ve hüküm kurmaya elverişli bir araştırma yapılmaksızın tüm deliller toplanmadan karar verildiğini, özellikle Çalışma Bakanlığından tescil tarihinden itibaren çalışan işçileri, sendika üyelerini, işçilerin diğer sendikalarla bağlantılarını gösterir tüm kayıt ve belgeler getirtilmeden, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) kayıtları ve dönem bordroları ile işe giriş çıkış sirkülasyonunu gösterir kayıtlar celbedilmeden, keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmadan eksik inceleme ile karar verildiğini, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporunda tespite konu birimlerin işletme olmadığı ... bir işyeri vasfında olduğunun açıkça ortaya konulduğunu, çifte sendikalılık konusunun araştırması gerektiğini, yetki başvuru tarihinde Sendikaya üye olan 5 işçinin zaman bakımından yetki başvuru anından önce üye olup olmadıklarının denetlenemediğini beyanla İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasında toplu ... sözleşmesi yapılması için yetki tespiti başvurusunda bulunulan davacı Şirkete bağlı birimlerinin, ... bir yönetim birliği altında yapılanmış ... bir işyeri mi yoksa birbirlerinden bağımsız ayrı işyerleri mi bulunduğu noktasında uyuşmazlık bulunduğu, dosya kapsamında mevcut deliller, işyerlerine ilişkin SGK ve Bakanlık kayıtları, mahallinde yerinde inceleme ile tanzim edilen bilirkişi raporları bir bütün hâlinde değerlendirildiğinde; davacı Şirketin aynı işkolunda yer alan (...) ve (...) SGK sicil numaralı iki birimi bulunduğu, davacı Şirket işçi ünvanları ve organizasyonel yapılanma incelendiğinde; bahse konu iki birimin ... yönetim yapısı içinde olduğu ve çalışanların görevlerinin yapılanma içinde bununla örtüştüğü, davacı Şirketin satış detaylarına göre Şirketin üretimini yaptığı ürünlerin satışının yapıldığı, başka ürün grubuna ilişkin satışın yer almadığı ve bu doğrultuda davalı Şirketin birimlerinden birinin amaç ve yönetim bütünlüğü nedeni ile bağlı işyeri olduğu ve toplu ... sözleşmesinin ancak işyeri düzeyinde yapılabileceğinin belirlendiği, buna göre de Sendika üye sayısının yarıdan fazla olması gerektiği, davalı Sendikanın %51,95 oranı ile çoğunluğu sağladığı, İlk Derece Mahkemesinin bu yöndeki tespit ve değerlendirmelerinin dosya içeriğine uygun olduğu, çifte sendikalılığa ilişkin somut bir itiraz bulunmadığı, davacı vekilinin bu yöndeki istinaf itirazlarının yerinde olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; Bölge Adliye Mahkemesi kararında çifte sendikalılık yönünden somut itiraz olmadığı şeklindeki değerlendirmenin doğru olmadığını, çifte sendikalı olduğu öğrenilen işçinin isminin istinaf itirazlarında belirtildiğini, yetki başvuru tarihinde Sendikaya üye olan 5 işçinin zaman bakımından yetki başvuru anından önce üye olup olmadıklarının denetlenemediğini, yargılamanın sağlıklı şekilde yürütülmesi için tarafların bilgilendirilmesi gerektiğini ancak Bakanlıkça prosedür dosyanın tam olarak dosyaya sunulmadığını, bu nedenle üye kayıtlarının dosyaya kazandırılması gerektiğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 6356 sayılı Kanun'un 41 inci ve devamı maddeleri kapsamında yetki tespitine itiraz istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 2709 sayılı ... Cumhuriyeti Anayasası’nın “Toplu ... sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı” kenar başlıklı 53 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
“İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu ... sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”
2. 6356 sayılı Kanun'un “Tanımlar” kenar başlıklı 2 nci maddesinin birinci fıkrasının ilgili kısmı da şöyledir:
“Bu Kanunun uygulanmasında;
...
d) İşletme toplu ... sözleşmesi: Bir gerçek veya tüzel kişiye ya da bir kamu kurum veya kuruluşuna ait aynı işkolundaki birden çok işyerini kapsayan sözleşmeyi,
...
ifade eder.”
3. 6356 sayılı Kanun'un “Sendika üyeliği ve üyeliğin kazanılması ” kenar başlıklı 17 nci maddesinin beşinci fıkrası şöyledir:
“Sendikaya üyelik, Bakanlıkça sağlanacak elektronik başvuru sistemine e-Devlet kapısı üzerinden üyelik başvurusunda bulunulması ve sendika tüzüğünde belirlenen yetkili organın kabulü ile e-Devlet kapısı üzerinden kazanılır.Üyelik başvurusu, sendika tarafından otuz gün içinde reddedilmediği takdirde üyelik talebi kabul edilmiş sayılır. Haklı bir neden gösterilmeden üyelik başvurusu kabul edilmeyenler, bu kararın kendilerine tebliğinden itibaren otuz gün içinde dava açabilir. Mahkemenin kararı kesindir. Mahkemenin davacı lehine karar vermesi hâlinde üyelik, red kararının alındığı tarihte kazanılmış sayılır.”
4. 6356 sayılı Kanun'un “Toplu ... sözleşmesinin kapsamı ve düzeyi” kenar başlıklı 34 üncü maddesinin ikinci fıkrası ise şöyledir:
“Bir gerçek ve tüzel kişiye veya bir kamu kurum ve kuruluşuna ait aynı işkolunda birden çok işyerinin bulunduğu işyerlerinde, toplu ... sözleşmesi ancak işletme düzeyinde yapılabilir.”
5. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki” kenar başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrası da şu şekildedir:
“Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu ... sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu ... sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”
6. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki tespiti için başvuru” kenar başlıklı 42 nci maddesi ise şöyledir:
“(1) Toplu ... sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.
(2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı ... günü içinde bildirir.
(3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.
(4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.
(5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”
7. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki itirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesi de şöyledir:
“(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı ... günü içinde mahkemeye yapabilir.
(2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.
(3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı ... günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.
(4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı ... günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.
(5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”
8. 6356 sayılı Kanun'un “Sendika üyeliği ve üyeliğin kazanılması ” kenar başlıklı 17 nci maddesinin madde gerekçesinde de “...Üyelik işlemlerinde noter koşulu kaldırılarak basit, kolay ve ekonomik bir yönteme yer verilmiştir. Üyelik, Bakanlıkça sağlanacak elektronik başvuru sistemine işçinin e-Devlet kapısı üzerinden sendikaya üyelik talebinde bulunması ve sendika tüzüğünde belirlenen yetkili organın kabulü ile e-Devlet kapısı üzerinden kazanılacaktır. Üyeliğe başvuru ancak tüzükle belirlenebilecek organ tarafından değerlendirilecek, red kararına mahalli mahkemede itiraz edilebilecek, ancak mahkeme kararı temyiz edilemeyecektir. ...” hususları ifade edilmiştir.
9. Resmî Gazete'nin 09.07.2013 tarihli ve 28702 sayılı nüshası ile yürürlüğe giren Sendika Üyeliğinin Kazanılması ve Sona Ermesi ile Üyelik Aidatının Tahsili Hakkında Yönetmelik'in “İşçi sendikası üyeliğinin kazanılması” başlıklı 5 inci maddesi şöyledir:
“(1) Sendika üyelik başvurusu, işçi tarafından e-Devlet kapısı üzerinden yapılır. Üyelik bildirimi elektronik ortamda eş zamanlı olarak Bakanlığa ve sendikaya ulaşır.
(2) Üyelik, yetkili organın e-Devlet kapısı üzerinden otuz gün içerisinde başvuruyu kabulü ile kazanılır. Üyeliğin başlangıç tarihi, yetkili organ tarafından üyelik başvurusunun e-Devlet kapısı üzerinden kabul edildiği tarihtir.
(3) Üyelik başvurusu, yetkili organ tarafından otuz günlük süre içerisinde reddedilmediği takdirde otuzuncu günün sonunda üyelik talebi kabul edilmiş sayılır.
(4) Başvuru sahibi, yetkili organ tarafından üyelik başvurusuna işlem yapılıncaya kadar e-Devlet kapısı üzerinden üyelik başvurusunu geri alma hakkına sahiptir.
(5) Yetkili organ, üyelik başvurusunu e-Devlet kapısı üzerinden reddedebilir. Ret kararı yetkili organ tarafından gerekçesi ile birlikte e-Devlet kapısına kaydedilir ve işçiye yazılı olarak tebliğ edilir.
(6) Üyelik başvurusunun haksız bir nedenle reddedildiğini iddia eden işçi, beşinci fıkrada belirtilen bildirimin tebliğinden itibaren otuz gün içinde mahkemede dava açabilir. Mahkemenin kararı kesindir. Mahkemenin davacı lehine karar vermesi hâlinde, işçi mahkeme kararını Bakanlığa bildirir; bu karar Bakanlık tarafından e-Devlet kapısına tanımlanır.
(7) Mahkeme kararı ile kazanılan üyeliğin başlangıç tarihi, üyelik başvurusunun yetkili organ tarafından reddedildiği tarihtir.
(8) Yetkili organ tarafından Bakanlığa bildirilen kişilere sendika adına e-Devlet kapısı üzerinden işlem yapma yetkisi verilir. Bu kişiler aynı usule göre değiştirilebilir veya yetkileri kaldırılabilir. e-Devlet kapısı üzerinden yapılacak tüm işlemler, ilgili sendikanın Bakanlığa bildirileceği yetkili kullanıcı tarafından gerçekleştirilir.”
10. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Somut uyuşmazlıkta, davalı Sendika tarafından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına yapılan başvuru ile (...) ve (...) SGK sicil numaralı işyerinde toplu ... sözleşmesi yapabilmek için gereken çoğunluğun sağlandığının tespiti talep edilmiş, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 01.03.2022 tarihli ve 100152 sayılı yetki tespiti kararı ile de davalı Sendikanın toplu ... sözleşmesi yapabilmek için gerekli çoğunluğu sağladığı belirlenmiş, akabinde de davacı eldeki uyuşmazlık ile sendika üyesi kabul edilen 5 işçinin yetki başvuru anında üye olmadıkları iddiasıyla çoğunluk tespitine itiraz etmiştir.
3. Dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgeler ile bilirkişi raporlarına göre, yetki tespit kararında davalı Sendika üyesi olarak kabul edilen 5 işçinin, yetki başvuru anından önce e-Devlet kapısı üzerinden sendika üyelik başvurularının onaylanıp onaylanmadığı ve belirtilen işçilerin yetki başvuru tarihinde sendika üyesi kabul edilip edilemeyeceği hususu öncelikle değerlendirilmelidir.
4. Yukarıda açıklanan kanuni düzenlemeler karşısında ifade etmek gerekir ki; 6356 sayılı Kanun’un 17’nci maddesinin beşinci fıkrasında sendika üyeliğinin “yetkili organın kabulü ile e-Devlet kapısı üzerinden” kazanılacağı belirtildiğinden, yetkili organ tarafından üyeliğe kabul kararı verilmesi hususu da e-Devlet kapısı üzerinden işleme onay verilmesi hususu da sendika üyeliğine dair hukuki işlemin kurucu unsurudur. Bir başka ifadeyle sendika üyeliği, her iki unsurun da usulüne uygun olarak tahakkuku ile gerçekleşir. Kanun metnindeki “ile” bağlacı da bu durumu ortaya koymaktadır.
5. İnceleme konusu davada, davalı Sendika tarafından 25.02.2022 tarihinde saat 14.15 itibarıyla yetki tespit başvurusu yapılmıştır. 31.08.2022 tarihli bilirkişi heyet raporunun 8 inci sayfasında “g. Sendika Üyesi Personel Verileri” başlıklı bölümde yer alan tablodan; üyelik giriş tarihleri 25.02.2022 olarak belirtilen sendika üyesi işçilerden .... ile S.A'nın sendika üyelik başvurularının, yetki başvuru tarihinde ancak bu başvuru saatinden sonra (saat 18.57 ve 20.37) e-Devlet kapısı üzerinden onaylandığı anlaşılmıştır.
6. Bu itibarla, sendika üyelik tarihi 25.02.2022 olan 2 işçinin yetki başvuru tarihinde sendika üyesi olarak kabul edilmeleri olanaksız olduğundan, davalı Sendikanın toplu ... sözleşmesi yapabilmek için gereken çoğunluğu sağlayamadığı açıktır.
Belirtilen sebeplerle, 6356 sayılı Kanun'un 43 üncü maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
VI. HÜKÜM
Açıklanan sebeplerle;
1. Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararı ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Davanın KABULÜ ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 01.03.2022 tarihli ve 100152 sayılı yetki tespiti kararının İPTALİNE,
3. Karar tarihi itibarıyla alınması gerekli 269,85 TL harçtan, peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubuyla bakiye 189,15 TL harcın davalı ... harçtan muaf olduğundan davalı ... Sendikasından alınarak Hazineye gelir kaydına,
4. Davacının yatırmış olduğu 80,70 TL peşin harç ve 80,70 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 161,40 TL harcın davalı ... harçtan muaf olduğundan davalı ... Sendikasından alınarak davacıya verilmesine,
5. Davacının yatırdığı 179,90 TL ve istinaf karar harcı ile 492,00 TL istinaf yoluna başvurma harcının toplamı olan 671,90 TL'nin davalı ... harçtan muaf olduğundan davalı ... Sendikasından alınarak davacıya verilmesine,
6. Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre 17.900,00 TL vekâlet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine,
7. Davacı tarafından yapılan 9.729,12 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine, davalıların yaptıkları yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
8. Yatırılan gider avanslarından varsa kullanılmayan bakiyelerinin ilgili tarafa iadesine,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davacıya iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.11.2023 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.