Logo

9. Hukuk Dairesi2023/14651 E. 2023/19214 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçinin sendikaya üye olduktan sonra temel ücretinin düşürülmesi nedeniyle fark işçilik alacaklarının bulunup bulunmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Toplam yararlılık ilkesi uyarınca, temel ücretin düşürülmüş olmasına rağmen, toplu iş sözleşmesi ile sağlanan diğer parasal haklar da göz önünde bulundurulduğunda davacının toplam gelirinde bir azalma olmadığı ve fark alacağına hak kazanmadığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/491 E., 2023/678 K.

DAVA TARİHİ : 16.08.2021

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile davanın reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gebze 10. İş Mahkemesi

SAYISI : 2021/444 E., 2022/287 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Sendikaya üye olması ile o tarihteki günlük yevmiyesinin düşürüldüğünü, işyerinde uygulanan 01.01.2007-31.12.2009 yürürlük süreli ve sonraki dönem toplu iş sözleşmelerine göre ücret zamları yapıldığını ancak müvekkilinin ücretinin hukuka aykırı olarak düşürüldüğünden tüm hak ve alacaklarının eksik ödendiğini, ücrete bağlı olan ve toplu iş sözleşmesinin ilgili maddelerinde belirtilen ikramiye, ilave tediye ve yıllık izin haricinde 22 günlük izin yardımının tam ödenmediğini ileri sürerek; ücret farkı, yıllık izin harçlığı farkı, akdi ikramiye farkı ve ilave tediye farkının davalıdan tahsiline karar verilmesini ve dava tarihi itibarıyla alması gereken ücretin buna göre tespitini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının ücretinin düşürüldüğü iddialarının gerçeği yansıtmadığını, 01.01.2007-31.12.2009 yürürlük süreli Toplu İş Sözleşmesinin geçici 1 nci maddesine uygun şekilde ücretinin tespit edildiğini ve bu sözleşme hükümleri doğrultusunda ücret zammı ve sosyal hak ödemelerinin uygulandığını, bu sebeple davacının ücret farkından kaynaklanan bir kaybı bulunmadığını, Yargıtay kararlarına göre davacının aylık ücreti yanında ikramiye, ilave tediye gibi sürekli nitelikte tahakkuk eden ücret ve ekleri ilave edilerek karşılaştırma yapılması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin emsal nitelikteki 2016/15913 E., 2021/5203 K. sayılı ilâmına uygun şekilde tanzim edilen bilirkişi raporuna göre davacının ücretinde toplu iş sözleşmesi imzalanmasından sonra geniş anlamda azalma olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; İlk Derece Mahkemesince hükme dayanak gösterilen Yargıtay ilâmının davaya konu uyuşmazlık hususunda aleyhe verilen tek karar olduğunu, bu karara karşı davacının Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunduğunu ancak henüz sonuçlanmadığını, davacı ile birlikte çalışan diğer işçilerin Sendikaya üye olduktan sonra ücretlerinde hukuka aykırı olarak eksiltme yapılarak mağdur edildiğini, aynı davalıya karşı açılan benzer davaların bir işçinin davası hariç kabul edildiğini, sürpriz karar yasağının dikkate alınması gerektiğini, davalı işveren lehine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava tarihinin Yargıtayın işçilik alacaklarına bakan dairelerinin birleşmesi sonrasında içtihat farklılıklarının görüşülmesine ilişkin alınan ilk kararlardan sonra olduğu, toplam yararlılık ilkesi uyarınca davacının temel ücreti düşmekle beraber toplu iş sözleşmesi ile sağlanan menfaatlere göre davacının toplam gelirinde artış olduğu ve fark alacağı bulunmadığı ancak arabuluculuk son tutanak tarihi sonrasındaki talep edilen alacaklar yönünden dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın arabuluculuk son tutanağının düzenlendiği 02.06.2021 tarihine kadar talep edilen fark alacaklar yönünden esastan reddine ve 03.06.2021-16.08.2021 tarihleri arasında talep edilen fark alacaklar yönünden arabuluculuk dava şartı yerine getirilmediğinden dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı işçinin temel ücretinin sendikaya üye olduğu tarihten itibaren azalıp azalmadığı ve buna göre fark işçilik alacaklarının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22 ve 32 nci maddeleri ile 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesi.

3. Toplam yararlılık ilkesi Dairemizin 01.03.2021 tarihli ve 2016/15913 Esas, 2021/5203 Karar sayılı ilâmında şu şekilde açıklanmıştır:

"...

Bireysel iş sözleşmesinde kararlaştırılan temel ücret işçinin üye olması halinde toplu iş sözleşmesinde öngörülen kök ücrete göre azaldığı halde, parasal karşılığı olan haklar bir bütün olarak değerlendirilerek karşılaştırma yapılmalıdır. Bu durumda işçinin temel ücreti sendikaya üye olduğu tarihten itibaren toplu iş sözleşmesine göre daha düşük olsa da, ücret grubu haklar yönünden toplam yararlılık dikkate alındığında işçi lehine ise kanuna aykırılık yoktur.

..."

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,Aşağıda yazılı temyiz giderinin davacıya yükletilmesine,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,11.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.