Logo

9. Hukuk Dairesi2023/14772 E. 2023/11878 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı belediye tarafından davacı itfaiye erine ödenen fazla mesai ücretinin eksik olup olmadığı ve ödendiği iddia edilen ek ödemelerin mahsup edilip edilmeyeceği noktasında yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma kararına uygun olarak davacının fazla çalışma alacaklarını hesaplayıp, davalı tarafından yapılan ek ödemeleri mahsup ederek hüküm kurmasının doğru olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (...) Mahkemesi

SAYISI : 2022/356 E., 2023/189 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ... Başkanlığında 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile devir tarihi olan 05.11.2011 tarihine kadar itfaiye eri olarak çalıştığını, 24 saat dinlenme 24 saat çalışma esasına göre çalıştığı hâlde fazla çalışmaların karşılığı olan ücretlerin ödenmediğini belirterek fazla çalışma ücreti alacağının tahsiline karar verilmesini

talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili, davacıya hak ettiği ödemelerin yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 04.02.2016 tarihli ve 2014/14 Esas, 2016/26 Karar sayılı kararı ile davacının 24 saat çalışıp, 24 saat dinlendiğinin dosyada sabit olduğu, Yargıtay kararlarına göre 24 saat çalışma düzeninde çalışma süresi 14 saat olup günde 11 saatin üzerindeki sürenin fazla çalışma kabul edileceği, bilirkişi raporunda bu çerçevede hesaplama yapıldığı, işveren kayıtları doğrultusunda fazla çalışmanın belgelerle ortaya konulduğu, bu nedenle hesaplanan fazla çalışma ücretinden indirim yapılmayarak usul ve kanuna uygun, denetime elverişli bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 14.05.2019 tarihli ve 2017/22348 Esas, 2019/10567 Karar sayılı ilâmı ile; davacının itfaiye eri olarak çalıştığı dönemdeki nöbet çizelgeleri ve nöbet defteri (dosyada bulunmadığından) getirtilerek tüm çalışmaların 24/24 olarak veya farklı şekillerde olmasına göre 12 saat çalışılan dönemde gece çalışmalarından 7,5 saati aşan kısmı; 24 saat çalıştığı dönem için ise, Hukuk Genel Kurulu kararı gözönünde bulundurularak çalışma süresinin fiilen 14 saat olduğu kabul edilip bunun gece çalışması nedeniyle 7,5 saati aşan 6,5'lik kısmının fazla çalışma olarak hesaplanması gerektiği; nöbet çizelgesi sunulmayan dönemde ise 24 saat çalışma 24 saat dinlenme esasına göre gece-gündüz vardiyalar dikkate alınarak fazla çalışma alacağının hesaplanması, kayıt sunulmayan bu dönem için indirim gerekliliğinin gözden kaçırılmaması, ayrıca davacı 4857 sayılı ... Kanunu'na (4857 sayılı Kanun) tâbi olarak çalıştığından ve davalı tarafça dosyaya sunulan İtfaiye Yönetmeliği'nin 7 nci maddesinin üçüncü bendinde memur olanlar dışında personel yetersizliği nedeniyle itfaiye hizmetlerinde 4857 sayılı Kanun hükümlerine göre çalıştırılan işçilere, önceden rızaları alınmak kaydıyla fazla çalışma ücreti ödeneceği hükmünün yer aldığı; dosyaya sunulan 2007-2010 ve 2010-2012 yürürlük süreli toplu ... sözleşmelerinin 31 ve 38 inci maddelerinde itfaiyede çalışan sendika üyesi işçilere izinli/raporlu günleri dışında çalıştığı sürelerde itfaiyede çalışmakta olan memur personele verilen maktu ücretin aynısının ödeneceği hükmünün yer aldığı, 45 ve 47 nci maddelerinde ise fazla çalışma durumunda normal çalışma ücretinin %50 fazlası ile ödeneceği, günlük ... bayram ve genel tatil ile hafta tatilerinde çalışan işçilere gündelik yevmiyelerinin %100 zamlı ödeneceği hükmü yer aldığı, bu hükümler birlikte değerlendirildiğinde; itfaiyede çalışan işçi personele hem izinli/raporlu günler dışında çalıştığı günlere göre kıstelyevm maktu ücret ödececeği, ayrıca fazla çalışma ücreti ödenmesi gerektiği anlaşıldığından davacının fazla çalışma alacağının hesaplanması gerekirken denetime elverişli olmayan hatalı bilirkişi raporuna göre hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 23.03.2022 tarihli ve 2019/334 Esas, 2022/156 Karar sayılı kararı ile bozma ilâmına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama sonucunda davacının fazla çalışma ücreti, nöbet listesi ve nöbet çizelgelerine göre tespit edildiğinden tespit edilen fazla çalışma ücret alacağından indirim yapılmasına yer olmadığı ve dosyada bulunan toplu ... sözleşmesi uyarınca; toplu ... sözleşmesi ile belirlenen haftalık ve günlük çalışma süresini aşan çalışmanın fazla çalışma olarak tanımlanacağı ve yapılan fazla çalışma ücretinin normal çalışma ücretinin %50 fazlası ile ödeneceği kararlaştırıldığından, işveren tarafından ödenmiş fazla çalışma ücretlerinin mahsup edilmesine yer olmadığı kanaatiyle davacının ıslah dilekçesi de dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 14.09.2022 tarihli ve 2022/8267 Esas, 2022/9220 Karar sayılı ilâmıyla; itfaiyede çalışan işçi personele hem izinli/raporlu günler dışında çalıştığı günlere göre kıstelyevm maktu ücret ödececeği, ayrıca fazla çalışma ücreti ödenmesi gerektiğinin anlaşıldığı, hâl böyle olunca Mahkemece davacının bordrolarında ödendiği anlaşılan ek ödeme tahakkuklarının, davacının banka hesap hareketleri ile karşılaştırılarak toplam alacak miktarından mahsubu suretiyle sonuca gitmek gerekirken yazılı gerekçe ile bu tahakkuklar toplam alacak miktarından mahsup edilmeden karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmına uyularak banka kayıtları getirtilip ek rapor alındıktan sonra rapor doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili davacıya hak ettiği fazla çalışma ücretinin ödendiğini, ödemenin faiziyle mahsup edilmesi gerektiğini, davacı her ne kadar 24 saatlik vardiyada çalışmış olsa da yemek, yatak, duş ve istirahat imkânının bulunduğunu, hesaplanan alacaktan indirim yapılmamasının hatalı olduğunu, denkleştirme yapılması gerektiğini ileri sürerek hükmün bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, Mahkemece hesaplanan alacaklardan bozma ilâmına uygun şekilde mahsup işlemi yapılıp yapılmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 4857 sayılı Kanun'un 41, 68, 69 uncu maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine ,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

13.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.