"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1203 E., 2023/1001 K.
DAVA TARİHİ : 08.12.2020
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 22. İş Mahkemesi
EK KARAR TARİHİ : 31.03.2023
SAYISI : 2020/770 E., 2023/65 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine İlk Derece Mahkemesince 31.03.2023 tarihli ek karar ile hükmün kesin nitelikte bulunduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin 31.03.2023 tarihli ek kararının ve asıl kararının davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesince ek kararının kaldırılmasına ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlığa bağlı işyerinde çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, alt işveren bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belli oranda fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçerken bireysel iş sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belli oranda fazlası olarak belirlendiğini; ancak davalı tarafından 2019 yılına ait 12 aylık ücretlerinin eksik ödendiğini ileri sürerek ödenmeyen ücret farkı alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının asıl işveren olmayıp ihale makamı olduğunu, dava dilekçesinde talep edilen alacaklara işletilmesi istenilen faize ve faiz başlangıç tarihine de itiraz ettiklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasındaki belirsiz süreli iş sözleşmesinin 7 nci maddesinde sözleşme süresince davacıya her ay brüt asgari ücretin belli oranda fazlası üzerinden günlük olarak ödeme yapılacağının düzenlendiği, davacıya bu düzenleme doğrultusunda ödeme yapılması gerekmesine karşın ücret bordrolarında davacının ücretine 2019 yılının ilk altı ayı ve son altı ayı için %4 oranında artış yapılmış olduğunun görüldüğü, buna göre bilirkişi raporundaki hesaplama doğrultusunda davacının 2019 yılı 12 ay için hesaplanan ücret farkı alacağının bulunduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davacının fark ücret alacağı talebinin kabulüne karar verilmiştir.
2. Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine İlk Derece Mahkemesinin 31.03.2023 tarihli ek kararı ile hükmün kesin olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun miktardan reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı KHK ile değişik 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin (375 sayılı KHK) geçici 23 üncü maddesi uyarınca Bakanlık nezdinde sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, bundan önceki dönemlerde Bakanlığın hizmet alım yoluyla ihale alan şirketlerle akdettiği bireysel iş sözleşmelerine göre çalışan davacının sürekli işçi kadrosuna geçirildikten sonra da hizmet alım sözleşmelerinin devam ettiği döneme ilişkin kuralların uygulanmasını ve ücretlerin ödenmesini isteme beklentisi içinde olmasının doğru olmadığını, kamu hukuku ilke ve kurallarına göre sürekli işçi kadrosuna geçen davacının artık kamusal statünün öngördüğü haklardan yararlanabileceğini, davacı hakkında yapılan ücret artışlarının yasal düzenlemelere, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesi hükümlerine ve Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının görüş yazılarına uygun olduğunu belirterek, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesinin emsal kararının dikkate alınması suretiyle İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının çalışmaya devam etmesi ve verilecek kararın diğer aylardaki ücret alacağını da etkileyeceği gerekçesiyle hükmün kesin nitelikte olmadığı kabul edilerek İlk Derece Mahkemesinin 31.03.2023 tarihli ek kararının kaldırılmasına karar verilmiş olup davalı vekilinin esasa ilişkin istinaf itirazlarının incelenmesi sonucunda; davacının kadroya geçirilirken imzalanan iş sözleşmesinde davacı işçiye her ay asgari ücretin belirli oranda fazlasının ödeneceğinin açıkça düzenlenmiş olması karşısında davanın kabulü yönündeki Mahkeme kararında isabetsizlik bulunmadığı gibi hükme esas alınan hesap bilirkişi raporundaki hesaplamaların dosya kapsamına uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile fark ücret alacağının bulunup bulunmadığı hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22, 32 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde.
3. 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçilerin geçiş aşamasındaki ücretlerinin tespiti ile bireysel iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün ileriye etkisine ilişkin ilke ve esaslar, Dairemizin 03.05.2023 tarihli ve 2023/3001 Esas, 2023/6593 Karar sayılı kararında şu şekilde açıklanmıştır:
"....
696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen iş sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (temel) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan iş sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir."
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,Davalı ... Bakanlığı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,07.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.