Logo

9. Hukuk Dairesi2023/14923 E. 2023/11969 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı işverenin, davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine ilişkin Yargıtay'ın bozma kararına uygun hüküm kurup kurmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın bozma ilamında belirtilen hususlara uygun olarak davacının istifa dilekçesi ile iş akdini sonlandırdığının kabulüyle kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği gözetilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :... Mahkemesi

SAYISI : 2023/14 E., 2023/60 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirkete ait işyerinde sayaçların kontrolü, elektrik açma-kapama, ihbarname dağıtım görevlisi olarak çalıştığını, çalıştığı sürece fazla çalışma yapmasına, tatil günlerinde çalışmaya devam etmesine rağmen, fazla çalışma ücreti ve genel tatil alacaklarının ödenmediğini, hak ettiği yıllık izinlerinin kullandırılmadığını, ... sözleşmesinin işverence haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini, ancak tazminat ve alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti ile ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... Dağıtım AŞ (... Şirketi) vekili cevap dilekçesinde; dava konusu olayda müvekkil Şirketin, işini diğer şirkete ihale suretiyle gördürdüğünü ve söz konusu işte kendi işçilerini çalıştırmadığını, dolayısıyla asıl işveren sıfatı bulunmayan müvekkilinin diğer Şirket çalışanlarının alacaklarından sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, diğer taraftan kendi özgür iradesiyle istifa eden davacının tazminat hakkı bulunmadığını, buna rağmen asılsız ithamlarla davacı üzerinde baskı kurulduğu algısı yaratılmaya çalışıldığını, gerçekte davacının kendi rızasıyla istifa ederek ayrıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ... AŞ (... Şirketi) vekili cevap dilekçesinde; davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, müvekkili ile diğer davalı arasında imzalanan sözleşmeyle bakım, onarım işini üstlendiğini, davacının bu sözleşme kapsamında istihdam edildiğini, 01.08.2013 tarihinde işe başlayan davacının 29.03.2014 tarihinde kendi isteğiyle istifa ettiğini, davacının müvekkili Şirket nezdinde çalıştığı dönem nazara alındığında kıdem ve ihbar tazminatı alacağı bulunmadığını, hak ettiği fazla çalışma, ... hayram ve genel tatil ücreti alacaklarının banka kanalıyla davacıya ödendiğinin ücret bordrolarından da anlaşılacağını, yine çalıştığı dönemde bir yıllık kıdemini doldurmadığı için herhangi bir yıllık izin hakkı bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemesinin 09.....2016 tarihli 2015/150 Esas, 2016/629 Karar sayılı kararı ile; 4857 sayılı ... Kanunu'nun ( 4857 sayılı kanun) 2 inci maddesinin yedinci fıkrası gereğince davalı ... Şirketi ile davalı ... Şirketi arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğu, ... sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğine ilişkin dosya kapsamına herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı için ... ilişkisinin davalı işverence haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiği sonucuna ulaşıldığı, davacının çalıştığı süre içerisinde tanık beyanları ile ispatlanan fazla çalışma ve genel tatil çalışmasının bulunduğu, davacının yıllık izin kullandırıldığına ilişkin herhangi bir belge sunmadığı, hizmet süresine göre kullandırılması gereken izin süresi karşılığı alacağa hükmedildiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Dairemizin 02.11.2020 tarihli ve 2017/17327 Esas, 2020/14291 Karar sayılı kararıyla; davalıların diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, davacının davalı işyerinden 01.07.2013 tarihi itibarıyla ayrıldığına dair ilk istifa dilekçesinin istifa iradesi göstermeyip gerçek bir istifa dilekçesi olarak değerlendirilemeyeceği, ancak 01.04.2014 tarihi itibarıyla ayrılmak istediğine dair istifa dilekçesinin tartışmalı olduğu, davacının söz konusu istifa dilekçesi hakkındaki beyanı alınarak gerekirse hizmet döküm cetvelinde, davalıdan çıkışından sonrasında çalıştığı işyerlerine ve bu işyerlerinin davalılar ile ilgisi araştırılarak ... sözleşmesinin ne şekilde feshedildiğinin açıklığa kavuşturulması gerektiği, ayrıca her iki davalı vekilinin de süresinde ıslaha karşı zamanaşımı savunmasında bulunmuş olmalarına rağmen zamanaşımı savunmasının değerlendirilmemesinin hatalı olduğu, tanık beyanlarından davacının dinî bayramlarda çalışmadığı sonucuna ulaşıldığı, fazla çalışma tahakkuku içeren bordroların ve yıllık izin kullanımına ilişkin belgelerin eksiksiz olarak celbedilip değerlendirilmesi gerektiği gerekçeleriyle mahkeme kararı bozulmuştur.

B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 08.04.2022 tarihli ve 2021/501 Esas, 2022/96 Karar sayılı kararı ile; ... sözleşmesinin feshi hususundaki ispat külfetinin davalı işverende olduğu, davacının ... sözleşmesinin davalı tarafça haklı nedenle feshedildiğine ilişkin dosya kapsamına herhangi bir bilgi ve belge sunulmadığından taraflar arasındaki ... ilişkisinin davalı işverence haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiği sonucuna varıldığı, dosyada mevcut imzalı ücret bordrosu ve banka kayıtlarından davacıya fazla çalışma ücreti ödendiği tespit edilen 2014 yılı Şubat ayının hesaplamadan dışlandığı, dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunan bilirkişi ek raporundaki hesaplama doğrultusunda davacının fazla çalışma ve ... bayram genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alındığı, davacının hak ettiği izinlerini kullandığına ilişkin delil bulunmadığı, davacının işyerindeki kıdemine göre toplam hak kazandığı izin günü karşılığı yıllık izin ücret alacağının da bilirkişi ek raporundaki hesap üzerinden hüküm altına alındığı belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Dairemizin 11.10.2022 tarihli ve 2022/11716 Esas, 2022/11810 Karar sayılı kararıyla; davalıların diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek bozma ilâmına uyularak yürütülen yargılamada, 26.11.2021 tarihli oturumda dinlenilen davacı asılın, söz konusu belgenin kendisi tarafından düzenlenerek imzalandığını kabul ettiği, davacının her ne kadar evlilik izni alamadığı için söz konusu belgeyi düzenlemek zorunda kaldığını belirtmiş ise de dava dilekçesinde açıkça ... sözleşmesinin davalı işveren tarafından feshedildiğini iddia etmiş olup dosya kapsamında dinlenilen tanıkların davacının bu iddiasını doğrulamadıkları, davacı ise evlilik izni alamadığı için bu belgeyi düzenlemek zorunda kaldığına yönelik iddiasını başka herhangi bir delille ispat edemediği, bu durumda davacının yazılı ve imzalı istifa dilekçesi ile ilgili olarak iradesinin fesada uğratıldığı iddiasını yöntemince ispat edemediğinin kabulü ile aksi ve geçersizliği kanıtlanamayan istifa dilekçesinin varlığı karşısında kıdem ve ihbar tazminatı talebinin reddi gerektiği gerekçesiyle bozma kararı verilmiştir.

B. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının kıdem süresinin 2 (iki) yıl, 5 (beş) ay, 23 (yirmi üç) gün, tazminat hesabına esas giydirilmiş brüt ücretinin 2.175,78 TL olduğu, davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğu, bozma ilâmına uyularak yürütülen yargılamada Mahkemece 26.11.2021 tarihli oturumda dinlenilen davacı asılın, söz konusu belgenin kendisi tarafından düzenlenerek imzalandığını kabul etttiği, davacı her ne kadar evlilik izni alamadığı için söz konusu belgeyi düzenlemek zorunda kaldığını belirtmiş ise de, dava dilekçesinde açıkça ... sözleşmesinin davalı işveren tarafından feshedildiğini iddia ettiği, dosya kapsamında dinlenilen tanıkların davacının bu iddiasını doğrulamadıkları, davacının ise evlilik izni alamadığı için bu belgeyi düzenlemek zorunda kaldığına yönelik iddiasını başka herhangi bir delille ispat edemediği, bu nedenle davacının yazılı ve imzalı istifa dilekçesi ile ilgili olarak iradesinin fesada uğratıldığı iddiasını yöntemince ispat edemediği gerekçesiyle kıdem ve ihbar tazminatı taleplerin ayrı ayrı reddine karar verildiği belirtilerek, bozma öncesi diğer gerekçeler tekrar edilip davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davalı ... Şirketi vekili temyiz dilekçesinde; davacının diğer davalı Şirket nezdinde bir yıldan az süreyle çalıştığı için yıllık izin ücreti alacağına hak kazanamayacağını, davacının fazla çalışma ve ... bayram ve genel tatil ücreti çalışmaları hesaplanırken beyanları esas alınan tanıkların husumetli olup olmadıklarına dair gerekli araştırmanın yapılmadığını, ıslah zamanaşımı hususunda bir değerlendirme yapılmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.

2. Davalı ... Şirketi vekili temyiz dilekçesinde; davacının diğer müvekkili Şirket nezdinde bir yıldan az süreyle çalıştığı için yıllık izin ücreti alacağına hak kazanamayacağını, davacının fazla çalışma ve ... bayram genel tatil ücreti çalışmaları hesaplanırken beyanları esas alınan tanıkların husumetli olup olmadıklarına dair gerekli araştırmanın yapılmadığını, ıslah zamanaşımı hususunda bir değerlendirme yapılmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, kıdem ve ihbar tazminatı talebinin reddi gerektiği yönündeki bozma ilâmına uygun hüküm kurulup kurulmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

2. 4857 sayılı Kanun'un 17 nci maddesi, aynı Kanun'un 120 nci maddesi atfı ile yürürlükte bulunan mülga 1475 sayılı ... Kanunu'nun 14 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalılar vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

13.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.