"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/3412 E., 2023/1128 K.
KARAR : İstinaf başvurularının esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 5. ... Mahkemesi
SAYISI : 2019/641 E., 2021/426 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:
Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 ... Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Dosya içeriğine göre; hüküm altına alınan ve temyize konu edilen toplam miktar 60.014,18 TL olup dava tarihi itibarıyla ... sözleşmesinin sona ermiş olduğu da dikkate alınarak bu miktarın Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihindeki kesinlik sınırı olan 238.730.00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Belediyeye ait işyerinde alt işveren davalı Şirketler nezdinde temizlik araçları operatörü olarak 04.10.2010-09.09.2019 tarihleri arasında çalıştığını, net ücretinin 3.500,00 TL olduğunu; ancak davalı ... ve alt işveren Şirketler arasındaki ilişkinin muvazaaya dayalı olduğunu ve geçerli olarak kurulmadığı için davacının davalı Belediyenin işçisi sayılması ve Belediyenin tarafı olduğu toplu ... sözleşmelerinden yararlanması gerektiğini, ... sözleşmesinin emeklilik nedeniyle son bulduğunu, davacıya bir kısım tazminat ödemeleri yapıldığını, fazla çalışma yapmasına rağmen karşılığının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı fark alacağı, yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili, ... ... ve genel tatil, ilave tediye, ödenmeyen ücret alacağı ile ücret farkı alacağı ve aile yardımı, çocuk yardımı, yemek yardımı, yol yardımı, giyim yardımı, yakacak yardımı, pazar çalışması, ek gıda yardımı, sendikal ikramiye, bilet yardımı ve ek gıda yardımı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın öncelikle husumet nedeniyle reddi gerektiğini, muvazaa iddiasının gerçeği yansıtmadığını, kıdem tazminatı yönünden davacıya ödeme yapılıp yapılmadığının diğer Şirketlerden sorulması gerektiğini, davacının Belediyeden hizmet alım işi üstlenen firmalarda çalıştığını, dolayısıyla ihbar olunan Şirketler işçisi olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tüm dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler, ihale sözleşmeleri, davalıların tâbi olduğu mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, davalı ... Belediyesinin belirtilen işi alt işverene vermesinin 4857 ... ... Kanunu'nun (4857 ... Kanun) 2 nci maddesi uyarınca mümkün olduğu ve geçerli ve muvazaaya dayanmayan bir asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğu, dava dışı alt işverenler ile ile Sendika arasında imzalanan toplu ... sözleşmesinin hükümlerine göre hesaplanan bakiye kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarına hak kazandığı, yine ilgili toplu ... sözleşmesine göre ikramiye ve ilave tediye alacağının bulunduğu, tanık beyanlarına göre davacının fazla çalışma iddiasının ispatlandığı, dinî bayramların birer günü dışında resmî tatillerde çalıştığı, toplu ... sözleşmelerine göre hesaplanan yemek yardımı, yol yardımı, ... yardımı ve yakacak yardımı alacaklarının kabulüne karar verildiği, ücret farkı, gece çalışması alacağı, aile yardımı, giyim yardımı, ek gıda yardımı, bilet yardımı, risk ve sorumluluk zammı, temizlik yardımı, çocuk yardımı alacağı taleplerinin ise reddi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; müvekkilinin muvazaalı olarak alt işveren işçisi olarak gösterildiği iddiası ispatlanmasına karşın Mahkemece muvazaa iddiasının kabul edilmemesi ihtimaline göre yapılan hesaplama doğrultusunda karar verilmesinin yerinde olmadığını, asıl işveren alt işveren ilişkisi muvazaalı olup davacının baştan itibaren davalı Belediyenin işçisi sayılarak işlem görmesi gerektiğini, muvazaa iddiaları reddedilmesine rağmen bu yönde herhangi bir gerekçeye de yer verilmediğini, yalnızca otobüs şoförleri yönünden muvazaa ihtimaline göre karar verileceği düşüncesinin herhangi bir hukuki dayanağı olmadığı, bu şekilde ayrım yapmanın eşitlik ilkesine de aykırılık teşkil edeceğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunun da kanuna ve usule aykırı olduğunu, bilirkişi raporunda bütün alacaklarının eksik hesaplandığını, bir kısım alacaklar yönünden ise hiçbir hesaplamanın yapılmadığını, müvekkilinin tüm dosya kapsamı ve toplu ... sözleşmeleri gereği alacaklara hak kazandığını, avukatlık ücretinin hatalı belirlendiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; davanın husumet nedeniyle reddi gerektiğini, alacakların zamanaşımına uğradığını, davalı ile dava dışı yükleniciler arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunmadığını, davacının kendi isteği ile işten ayrıldığını ve kıdem tazminatına hak kazanmadığını, davacının ücretinin hangi emsal işçiye göre belirlendiği ve hangi toplu ... sözleşmesi hükümlerinin uygulandığının bilirkişi raporunda belirtilmediğini, davacının bütün haklarının kendisine ödendiğini, işçilik alacağı bulunmadığını, bilirkişi raporundaki hesaplamaları kabul etmediklerini, davacı tanıklarının davalıya karşı davası olan tanıklar olduğunu ve beyanlarının esas alınamayacağını, ıslah zamanaşımının değerlendirilmesi gerektiğini, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, dava dilekçesi ve ıslah dilekçesindeki talepler dikkate alındığında hükmedilen faiz türünü kabul etmediklerini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı vekili muvazaa iddiasında bulunmuş ise de davacı işçi ile davalı ... arasındaki hukuki ilişkinin asıl işveren alt işveren ilişkisi olduğu, davacının muvazaalı olarak istihdam edildiği hususunun davacı tarafından ispat edilemediği, davacının talep etmiş olduğu işçilik alacaklarının hesaplanmasında alt işveren Şirketler ile ... Sendikası arasında imzalanan toplu ... sözleşmesinin esas alındığı, davacı tarafça talep edilen alacakların alt işveren Şirketler ile imzalanan toplu ... sözleşmelerine göre belirlendiği, zamanaşımı def'inin değerlendirildiği gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının 6100 ... Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi uyarınca ayrı ayrı olmak üzere esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; müvekkilinin muvazaalı olarak alt işveren işçisi olarak gösterildiği iddiası ispatlanmasına karşın muvazaa iddiasının kabul edilmemesi ihtimaline göre yapılan hesaplama doğrultusunda karar verilmesinin yerinde olmadığını, asıl işveren alt işveren ilişkisi muvazaalı olup davacının baştan itibaren davalı Belediyenin işçisi sayılarak işlem görmesi gerektiğini, muvazaa iddiaları reddedilmesine rağmen bu yönde herhangi bir gerekçeye de yer verilmediğini, Yargıtay nezdinde esas alınan hususun davacının hangi işte çalıştığı değil muvazaanın var olup olmadığının araştırılması olduğunu, bu tip dosyalarda davacıların temizlik işçisi, ... ve bahçe işçisi, büro işçisi veya şoför olmasının da ... başına muvazaanın delili mahiyetinde olmadığını, dolayısıyla yalnızca otobüs şoförleri yönünden muvazaa ihtimaline göre karar verileceği düşüncesinin herhangi bir hukuki dayanağı olmadığı gibi hukuk düzenine de aykırı bir düşünce olacağını, bu şekilde ayrım yapmanın eşitlik ilkesine de aykırılık teşkil edeceğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunun da kanuna ve usule aykırı olduğunu, bilirkişi raporunda bütün alacaklarının eksik hesaplandığını, bir kısım alacaklar yönünden ise hiçbir hesaplamanın yapılmadığını, müvekkilinin tüm dosya kapsamı ve toplu ... sözleşmeleri gereği alacaklara hak kazandığından Mahkeme kararının bu yönüyle de yerinde olmadığını, Mahkemenin davacı lehine 8.554,39 TL, davalı lehine ise 28.038,05TL avukatlık ücretine hükmetmesinin yerinde olmadığını, zira Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nde (AAÜT) yapılan en son değişikliğe göre maddi tazminat davalarında kısmen kabul hâlinde davalı yararına hükmedilecek avukatlık ücretinin, davacı yararına hükmedilen avukatlık ücretini geçemeyeceğini, Anayasa Mahkemesinin de tazminat davasında reddedilen kısım için kanuni dayanak olmaksızın aleyhe nispi avukatlık ücretine hükmedilmesini mahkemeye erişim hakkının ihlali olarak kabul ettiğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı tarafın temyiz dilekçesi miktardan reddedildiğinden, temyiz sebeplerine yer verilmemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı İdare ile ihbar olunan Şirketler arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı, buna göre davacının davalı Belediyenin işçisi olarak kabul edilmesi hâlinde ilave tediye ile birlikte bir kısım alacaklara hak kazanıp kazanmadığı ile hüküm altına alınan alacakların eksik belirlenip belirlenmediği ve davalı yararına hükmedilen avukatlık ücreti noktalarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1.6100 ... Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 ... Kanun'un 2 nci maddesinin yedi ve sekizinci fıkraları ile 32, 41, 44, 47, 53, 59 ve 63 üncü maddeleri, aynı Kanun'un 120 nci maddesinin atfıyla uygulanmaya devam olunan 1475 ... ... Kanunu'nun 14 üncü maddesi, 5393 ... Belediye Kanunu'nun 67 nci maddesi, 6356 ... Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesi, 6772 ... Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 ... Kanunla 6212 ... Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri.
3. Alt İşverenlik Yönetmeliği'nin 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT.
4. Dairemizin 30.09.2021 tarihli ve 2021/8696 Esas, 2021/13404 Karar ...; 08.....2022 tarihli ve 2022/6134 Esas, 2022/7379 Karar ...; 22.....2022 tarihli ve 2022/7532 Esas, 2022/8126 Karar ...; 22.....2022 tarihli ve 2022/7533 Esas, 2022/8127 Karar ... kararları.
3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 ... Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A. Davalı Temyizi Yönünden
Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davalı tarafa iadesine,
B. Davacı Temyizi Yönünden
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 ... Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacı tarafa yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.