Logo

9. Hukuk Dairesi2023/14957 E. 2023/13671 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının yurt dışı projesinde çalıştığı sırada yaptığı fazla mesai, hafta tatili, dini ve resmi tatil ücretlerinin ödenip ödenmediğine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, davacının fazla mesai, hafta tatili ve resmi tatil ücretlerine ilişkin taleplerini tanık beyanları ile kanıtladığı, tanıkların davacı ile menfaat ilişkisi olsa dahi beyanlarının yan delillerle desteklenmesi ve dosyaya sunulan diğer delillerle birlikte değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar vermiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :... Mahkemesi

SAYISI : 2022/269 E., 2023/227 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirketin yurt dışı projelerinde fasılalarla 2008-2014 yılları arasında demirci ustabaşı olarak çalıştığını, son net ücretinin 1.320,00 USD olduğunu, davacının ... sözleşmesinin haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; husumet itirazında bulunduklarını, davacının alacak taleplerinin belirlenebilir olduğunu, belirsiz alacak davası ikame edilmeyeceğini, hukuki yarar yokluğu nedeni ile davanın reddedilmesi gerektiğini, davacının alacak taleplerine karşı zamanaşımı def'inde bulunduklarını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 19.03.2019 tarihli ve2017/321 Esas, 2019/201 Karar sayılı kararı ile; davacının ... sözleşmesinin kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanacak şekilde sona erdiği, her ne kadar davacı fazla çalışma yaptığını, hafta tatili ve genel tatillerde çalıştığını beyan ederek alacakların davalıdan tahsilini talep etmiş ise de bu hususta herhangi bir yazılı delilin dosyaya sunulmadığı, dinlenen davacı tanıklarının davalı işverene karşı açılmış davalarının bulunduğu, söz konusu alacaklarının varlığının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. Gerekçe ve Sonuç

... Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesinin 30.12.2021 tarihli ve 2019/2154 Esas, 2021/2104 Karar sayılı kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 27.04.2022 tarihli ve 2022/4825 Esas, 2022/5362 Karar sayılı ilâmı ile; tanıklar davacı ile menfaat birliği içinde olsalar ya da işverene karşı davaları bulunsa dahi davacının yaptığı işin niteliği ve çalıştığı işyerinin özelliği, aynı çalışma dönemi ile ilgili olarak söz konusu alacakların varlığına ilişkin Dairemiz incelemesinden geçerek kesinleşmiş kararlar dikkate alındığında (Örneğin bkz. Dairemizin 22.09.2021 tarihli, 2021/8011 Esas ve 2021/12586 Karar sayılı onama ilâmı) yan delil ya da olgularla desteklenen tanık beyanlarına itibar edilmesi gerektiği, hâl böyle olunca davacı tanıklarının davacı ile birlikte çalıştıkları süreler de dikkate alınarak bu tanıkların beyanlarının değerlendirilmesi gerekirken tanık beyanları hiç dikkate alınmadan dava konusu fazla çalışma, hafta tatili ile ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının reddine karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilâmı doğrultusunda yapılan hesaplamalara göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; uyuşmazlığa yabancı hukukun uygulanması gerektiğini, işçilik alacaklarına esas kabul edilen ücretin hatalı olduğunu, fazla çalışma, hafta tatili ile ... bayram ve genel tatil ücretlerinin ödendiğini, tanıkların beyanlarına itibar edilmemesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; fazla çalışma, hafta tatili ile ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ispatı ve hesaplanmasına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 41, 44, 46, 47 ve 63 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

04.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.