Logo

9. Hukuk Dairesi2023/1497 E. 2023/5257 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olup olmadığı, davacının davalı belediyenin işçisi sayılıp sayılamayacağı ve ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalılar arasında 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2. maddesinin yedinci fıkrası uyarınca asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğu, davalılar arasında muvazaa bulunmadığı, davacının asıl işveren olan belediyenin işçisi olmadığı ve davalı şirketin 6772 sayılı Kanun kapsamında olmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacının başvurusunun esastan reddine; davalıların başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekeçsinde; müvekkilinin davalı ... Başkanlığının şirketlerinden olan diğer davalı ... AŞ'de 2002 tarihinden itibaren işçi sıfatı ile çalıştığını, davacının davalı ... bünyesindeki çalışmalarının evrak üzerinde diğer davalı ... AŞ üzerinden gösterilerek davacının hak ve alacaklarının kayba uğratıldığını, müvekkilinin çalışma süresince davalı Şirket ile işçi işveren ilişkisi içerisinde bulunmadığını, işe alınan personelin işe alınması, görevlendirilmesi, görev yerlerinin belirlenmesi ve değiştirilmesi, çalışma saatleri ve her türlü ekipmanlarının davalı ... tarafından sağlandığını, davalı Şirket çalışanlarının davalı ... yetkililerinin ... ve talimatları altında Belediyenin kadrolu elemanları ile aynı işi yaptıklarını belirterek davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunun tespiti ile müvekkilinin ... itibaren davalı Belediyenin işçisi sayılmasına ve ilave tediye ücret alacağının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davanın husumet nedeniyle reddi gerektiğini, davacının Belediyeden hizmet alım işi üstlenen firmalarda işçi olarak çalıştığını, dava konusu ilave tediye alacağının zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

2. Davalı ... AŞ vekili cevap dilekçesinde; belediyelerin hizmet alım yolu ile personel çalıştırmasının kanunen mümkün olduğunu, belediyeler tarafından kurulan veya ortak olunan şirketlerin 6102 sayılı ... Ticaret Kanunu (6102 sayılı Kanun) hükümlerine tâbi sermaye şirketleri ve belediyelerin tüzel kişiliğinden ayrı ve bağımsız ... hukuk tüzel kişileri olduğunu belirterek belediyelerin kurdukları veya ortak oldukları ticaret şirketlerine kamu tüzel kişiliği kazandıran herhangi bir kanun hükmü bulunmadığı gibi kamusal yetki ve ayrıcalıklar tanınmadığının ifade edildiğini, söz konusu şirketlerin kamu tüzel kişisi ya da kamu kurum ve kuruluşu olmadığının açıkça ifade edildiğini, dava konusu talebin zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyaya sunulan davalılar arasındaki hizmet alım sözleşmesi ve teknik şartname hükümleri, davacı tanıklarının beyanları ve tüm dosya kapsamından davalılar arasında hizmet alımına yönelik asıl işveren alt işverenlik ilişkisinin bulunmadığı, davacının davalı Belediyenin diğer memurları gibi çalıştığı, netice itibarıyla davalılar arasında hizmet alımından çok işçi teminine yönelik bir ilişkinin söz konusu olmasına göre davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu, davalı ... AŞ işçisi olarak gösterilen davacının başından beri davalı Belediyenin işçisi olduğu ve buna göre davacının ilave tediye alacağına hak kazandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunun açık bir şekilde tespit edilerek dava kabul edilmiş olmakla, müvekkilinin başından itibaren ... işveren olan davalı Belediyenin işçisi sayıldığı açık ve ... hâle geldiğinden, geçmişe yönelik olarak karar ittihaz olunacak olup, 5 yıllık zamanaşımından söz edilemeyeceğini ileri sürerek davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

2. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde; diğer davalı Şirket ile müvekkili İdare arasında muvazaalı işlem bulunmadığını, Mahkemece yapılan değerlendirmenin hatalı olduğunu, davacının ilave tediyeye hak kazanamayacağını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

3. Davalı ... AŞ vekili istinaf dilekçesinde; davacının müvekkili ... AŞ'nin işçisi olarak çalıştığını ve işe başladığı tarihten emekli oluncaya kadar Belediyeden 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu uyarınca ihale ... müvekkili Şirket elemanı olarak çalışmakta olduğunu, müvekkili Şirket ile diğer davalı ... arasında muvazaalı bir işlem olmadığını, davacının ilave tediyeye hak kazanamayacağını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya kapsamına göre davacının davalı Şirket nezdinde davaya konu işyerinde tahakkuk elemanı sıfatıyla işçi olarak çalıştığı, davalı ... Başkanlığınca 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun (5393 sayılı Kanun) 67 nci maddesi uyarınca verilen yetkiye istinaden işletmenin veya işin gereği teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren ... olup olmadığına bakılmaksızın üçüncü kişilere gördürülmesi mümkün olan ... kapsamında olması nedeniyle davalı asıl işverenin işin düzenli ve sağlıklı yürütümü bakımından verdiği ... ve talimatların alt işverenin yönetim hakkını ortadan kaldırıcı nitelikte değerlendirilmemesi gerektiği, dolayısıyla hizmet alım sözleşmelerinin muvazaalı olmadığı, davalılar arasında 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 2 nci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca asıl işveren alt işveren ilişkisinin bulunduğu, davalılar arasında muvazaa bulunmadığından davacının asıl işveren Belediye işçisi olmaması nedeniyle ve ayrıca ... hukuk tüzel kişisi olan davalı Şirketin Belediyeye bağlı teşekkül olarak değerlendirilemeyeceği, buna göre Şirketin 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması Hakkında Kanun'un (6772 sayılı Kanun) 1 ... maddesi kapsamında kalmadığı, davacının 6102 sayılı Kanun hükümlerine göre kurulmuş ... hukuk tüzel kişisi olan davalı Şirketin işçisi olarak çalıştığı anlaşılmakla, ... hukuk hükümlerine tâbi şirket işçisi olduğu gözetilerek ilave tediye alacağı açısından şartlar oluşmadığından Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi hatalı olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalılar vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu, beyanlarına başvurulan tanık anlatımları ile sübuta erdiği üzere davalı ... tarafından ilave tediye ve sair hakların doğumunun engellenmesi amacıyla ... AŞ ile muvazaalı ilişki kurulduğunu, davalı Şirket personelinin davalı Belediyeye ait asıl işin yapımında görevlendirildiklerini, davalı Belediyenin işin teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren ... olup olmadığına bakmaksızın devir yetkisinin bulunmasının ... başına davalılar arasında muvazaa olgusunun oluşmadığını ispatlamayacağını, muvazaa olgusunun varlığına karar verilirken davalılar arasında organik ve ekonomik bağın bulunup bulunmadığının tespit edilerek kapsamlı bir değerlendirme yapılması gerektiğini, somut uyuşmazlıkta, alt işveren işçilerinin devam cetveli ve devamsızlıklarının dahi davalı ... tarafından tutulduğunu, asıl işverenin talimatı ile işçilerin işe alımlarının sağlandığını ve sözleşmelerinin feshedildiğini, alt işveren işçilerinin kullandığı araçların Belediye Başkanlığı tarafından temin edildiğini belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalılar arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin kanuna uygun kurulup kurulmadığı, muvazaaya dayanıp dayanmadığına, buna göre davacının başında itibaren davalı ... işçisi sayılıp sayılamayacağına ve ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri.

2. 4857 sayılı Kanun'un "Tanımlar" kenar başlıklı 2 nci maddesinin yedinci fıkrası şöyledir:

"Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde ... ... ve bu ... için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile ... aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, ... sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu ... sözleşmesinden ... yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur."

3. Alt İşverenlik Yönetmeliği'nin "Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kurulma şartları" kenar başlıklı 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi şöyledir:

"Alt işverene verilen ..., işyerinde mal veya hizmet üretiminin yardımcı işlerinden olmalıdır. Asıl işin bölünerek alt işverene verilmesi durumunda ise, verilen ... işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren bir ... olmalıdır."

4. 6772 sayılı Kanun Kanun

'un 1 vd. maddeleri.

5. 5393 sayılı Kanun’un “Amaç” kenar başlıklı 1 ... maddesi “Bu Kanunun amacı, belediyenin kuruluşunu, organlarını, yönetimini, görev, yetki ve sorumlulukları ile çalışma usûl ve esaslarını düzenlemektir.” şeklindedir. 5393 sayılı Kanun'un 14 üncü maddesinde belediyelerin görev ve sorumlulukları; 15 ... maddesinde belediyelerin yetkileri ve imtiyazları düzenlenmiştir. “Gelecek yıllara yaygın hizmet yüklenmeleri” kenar başlıklı 67 nci maddede ise “Belediyede belediye meclisinin, belediyeye bağlı kuruluşlarda yetkili organın kararı ile ..., ..., sera, refüj, kaldırım ve havuz bakımı ve tamiri; araç kiralama, kontrollük, temizlik, güvenlik ve yemek hizmetleri; makine-teçhizat bakım ve onarım işleri; bilgisayar sistem ve santralleri ile elektronik bilgi erişim hizmetleri; sağlıkla ilgili destek hizmetleri; fuar, panayır ve sergi hizmetleri; baraj, arıtma ve ... ... tesislerine ilişkin hizmetler; kanal bakım ve temizleme, alt yapı ve asfalt yapım ve onarımı, trafik sinyalizasyon ve aydınlatma bakımı, sayaç okuma ve sayaç sökme-takma işleri ile ilgili hizmetler; toplu ulaşım ve taşıma hizmetleri; sosyal tesislerin işletilmesi ile ilgili işler, süresi ilk mahallî idareler genel seçimlerini izleyen altıncı ayın sonunu geçmemek üzere ihale yoluyla üçüncü şahıslara gördürülebilir.” hükmü mevcuttur.

6. 5393 sayılı Kanun’un “Şirket kurulması” kenar başlıklı 70 ... maddesinde yer ... “Belediye kendisine verilen görev ve hizmet alanlarında, ilgili mevzuatta belirtilen usûllere göre şirket kurabilir.” hükmü ile belediye şirketlerinin normatif dayanağı ihdas edilmiştir. Belirtilen hükmün madde gerekçesinde yer ... “Madde ile bir taraftan belediyelerin hizmetlerini daha etkili, verimli ve ekonomik şartlarda sunmasına ve ... yaratmalarına yardımcı olmak amacıyla sermaye ortaklığı kurmasına izin verilmekte; diğer taraftan kurulacak ortaklığın belediyenin görev alanıyla ilgili olması şartı getirilerek şirket kuruluşunun disiplin altına alınması ve belediyelerin haksız rekabete yol açmalarının önüne geçilmesi amaçlanmıştır” açıklaması ile belediye şirketlerinin kuruluş amaçları ifade edilmiştir.

7. 5393 sayılı Kanun’un 70 ... maddesi ile uyumlu şekilde 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 26 ncı maddesinde de büyükşehir belediyesinin kendisine verilen görev ve hizmet alanlarında, ilgili mevzuatta belirtilen usullere göre sermaye şirketleri kurabileceği düzenlenmiştir.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer ... sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.