Logo

9. Hukuk Dairesi2023/14991 E. 2023/14170 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalılar arasındaki asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kanuna uygun olup olmadığı, muvazaa içerip içermediği ve davacının talep ettiği işçilik alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller ve uygulanacak hukuk kuralları çerçevesinde, davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olmadığı ve davacının ileri sürdüğü alacaklara hak kazanmadığı değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1071 E., 2023/918 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile davanın reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Trabzon 4. ... Mahkemesi

SAYISI : 2020/467 E., 2022/68 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesinin davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin belirsiz süreli ... sözleşmesiyle Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanlığına (Belediye) ait işyerinde, davalılardan ... Gıda Hayvancılık Turizm İnşaat Madencilik Temizlik Güvenlik Dan. Hiz. San. ve Tic. AŞ'nin (... Şirketi) işçisi olarak çalıştığını, davalı Belediyenin kamusal yükümlülüklerinden kaçınmak için muvazaalı işlemlerle hizmet alımı adı altında işçi teminine yönelik işlemlerle davacıyı istihdam ettiğini, davacının ifa ettiği işin davalı Kurumun asıl işi olduğunu, muvazaalı işlemlerle işçilik alacakları eksik ödenen davacının toplu ... sözleşmelerinden yararlanması hakkının da kısıtlandığını ileri sürerek davacının davalı Belediyenin işçisi olduğunun tespitiyle Belediye işçilerinin yararlandırıldığı sözleşme ve toplu ... sözleşmeleri uyarınca tanınan haklardan yararlandırılmasını, sosyal yardımlara ilişkin fark ücret alacakları ile muvazaaya dayalı dayalı fark ... bayram ve genel tatil ücreti, fark fazla çalışma ücreti, muvazaa olasılığı dışında fazla çalışma ve ... bayram genel tatil ücreti alacaklarının belirlenmesiyle davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davanın hukuki niteliğinin belirsiz olduğunu, zira aynı dava dilekçesi ile tespit davası, belirsiz alacak davası ve kısmi dava açılamayacağını, davacı taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının müvekkili İdarenin işçisi olmadığını ve davanın öncelikle husumet yönünden reddi gerektiğini, başlangıçta yüklenici ... Şirketi çalışanı olarak davalı Belediyede çalışmaktayken 6360 sayılı On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (6360 sayılı Kanun) gereğince Trabzon Belediyesinin Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanlığına dönüştüğünü, davacının yüklenici firma elemanı olduğunu ve kendi imzaladığı sözleşme ve toplu ... sözleşmeleriyle tanınan haklar dışında talepte bulunamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ... Şirketi vekili cevap dilekçesinde; talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını, dava konusu olayda muvazaa veya hukuka aykırı başkaca bir durum olmadığını, davalı İdarenin açtığı hizmet alımı ihalesine girerek kazandıklarını, kamu hizmetlerinin önemli bir kısmının bu yolla gerçekleştirildiğini, dava konusu olayda muvazaa veya hukuksuzluk olmadığını, davacının durumu bilerek kendi iradesi ile sözleşme imzaladığını, davacının fazla çalışma alacağına dair taleplerini yazılı belge ile ispatlaması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

3. Trabzon Su ve Kanalizasyon İdaresi Personel Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde; davacının daha önce davalı Belediyenin iştiraki olan ... Şirketinde çalıştığını, 6360 sayılı Kanun gereği müvekkili İdarenin kurulduğunu ve yeni kurulan İdarenin personel ihtiyacını ... Şirketinden karşıladığını, konuyu düzenleyen 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname gereğince Trabzon Su ve Kanalizasyon İdaresi Personel Limited Şirketinin (Trabsu Şirketi) kurulduğunu ve personelin bu Şirkete devredildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya içeriğine göre davacının davalı ... Şirketi bünyesinde davalı ... işyerinde çalışmakta iken, işyeri devri sonucu Trabzon Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğüne (TİSKİ) bağlı Trabsu Şirketinde istihdam edilmeye başlandığı, 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun (5393 sayılı Kanun) 67 ve 70 inci maddeleri ile 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu'nun (5216 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi çerçevesinde yapılan değerlendirme sonucunda davalılar arasındaki hizmet alım sözleşmelerinin mevzuata uygun olduğu, muvazaa olgusunun kabulü için yeterli kanıt olmadığı, tanık beyanlarından davalı işyerinde 08.00-17.00 saatleri arası çalışma yapıldığı, davacının ... ve dinî bayramlarda çalışma yapmadığı buna göre hesaplanacak fazla çalışma ve ... bayram ve genel tatil alacağı bulunmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; verilen kararın Uluslararası Çalışma Örgütünün kamu kurumlarında çalışan aracı (taşeron) işçilerin ücretlerinin kamunun kadrolu işçileri ile eşitliğini zorunlu gören anlaşmasına aykırı olduğunu, İlk Derece Mahkemesince konuya ilişkin kanuni düzenlemeler yeterince incelenmeden karar verildiğini, ayrıca hüküm altına alınan vekâlet ücretinin hatalı hesaplandığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Yargıtayca aynı durumda olan işçiler tarafından açılan davalarda davalılar arasındaki ilişkinin muvazaaya dayanmadığının kabul edildiği, bu nedenle İlk Derece Mahkemesinin somut olayda muvazaa olmadığının kabulüne dair kararının ve fark alacakların reddine karar verilmesinin yerinde olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesinin esasa ilişkin değerlendirmesinde isabetsizlik bulunmadığı; ancak davalı taraf lehine reddedilen alacak tutarının üzerinde maktu vekâlet ücretine hükmedilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun bu hususla sınırlı kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine ve davacı taraf aleyhine rededilen alacak tutarını aşmayacak şekilde vekâlet ücretine hükmedilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle benzer sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık davalılar arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin kanuna uygun kurulup kurulmadığı, muvazaaya dayanıp dayanmadığı, bunun sonucu olarak da davacının dava konusu alacaklara hak kazanıp kazanmadığı konularına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 2 nci maddesinin yedi ve sekizinci fıkraları, 5393 sayılı Kanun'un 67 ve 70 inci maddeleri ile 5216 sayılı Kanun'un 26 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin davacı tarafa yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.