"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (...) Mahkemesi
EK KARAR TARİHİ : 16.03.2023
KARAR : Davanın kısmen kabulü
BİRLEŞEN DAVA MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk (...) Mahkemesi
SAYISI : 2016/430 E., 2016/100 K.
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince 16.03.2023 tarihli ek karar ile davacılar vekiline Yargıtay gidiş-dönüş ve tebliğ giderleri, temyiz karar harcı ile temyiz yoluna başvurma harcı tutarının mahkemeler veznesine yatırılması için muhtıra tebliğ edildiği; ancak verilen süre içinde eksik giderlerin ödenmediği gerekçesiyle davacılar vekilinin temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Ek karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
Dosya içeriğine göre; davalı vekilinin, istinafa cevap dilekçesi olarak kayıtlı olan dilekçede temyiz sebeplerini belirterek kararın temyizen bozulması yönünde talepte bulunmasına rağmen temyiz harçlarının yatırılmadığının anlaşılması üzerine Dairemizin geri çevirme kararında belirtilen işlemlerin davalı .... (...) temyizi yönünden yapılması istenmiş ancak İlk Derece Mahkemesince bu işlemler hataen davacı taraf hakkında yapılmıştır. Bu durumda İlk Derece Mahkemesinin davacılar vekilinin temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına ilişkin ek kararının hatalı olduğu anlaşılmakla; 16.03.2023 tarihli ek kararın bozularak ortadan kaldırılması gerekir.
İlk Derece Mahkemesinin asıl kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacılar vekili asıl dava dilekçesinde; davacının 26.07.1996 tarihinde davalı işverenin ... Termik Santralindeki işyerinde çalışmaya başladığını, çalışması esnasında ihale alan şirketler değişmesine rağmen çalışma yer ve şartlarında hiçbir değişiklik olmadan davalı asıl işveren yetkililerinin emir ve talimatları altında çalışmasını sürdürdüğünü, ... sözleşmesinin davalı işyerinin özelleşmesi nedeniyle ihbar öneli kullandırılmaksızın sadece kıdem tazminatı ödenerek 22.....2015 tarihinde ... sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız ve geçersiz olarak feshedildiğini, işyerinde bakımcı olarak çalışan müvekkilinin yemek, servis ve erzak gibi sosyal haklardan yararlandığını, davacının kullanmadığı yıllık izinlerinin bulunduğunu, bu izinlerin karşılığının da ödenmediğini, ... sözleşmesinin feshinden sonra ihbar tazminatının da ödenmediğini ileri sürerek ihbar tazminatı ve yıllık ücretli izin alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
2.Davacılar vekili birleşen davada; davacının işyerinde yapmış olduğu işin asıl ... olmasına rağmen davalı ile alt işverenler arasında imzalanan alt işverenlik sözleşmelerinin muvazaalı sözleşmeler olduğunu, müvekkilinin başlangıçtan itibaren asıl işveren davalının işçisi olduğunu, bu durumun ... Asliye (...) Hukuk Mahkemesinde görülen davalar ile sabit olduğunu ileri sürerek kıdem tazminatı farkı, ücret farkı, ikramiye, sosyal yardım, ... güçlüğü tazminatı ve ilave tediye alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın görev, yetki, husumet, derdestlik, kesin hüküm, hukuki yarar yokluğu, hak düşürücü süre ve zamanaşımı nedeniyle reddini talep ettiklerini, davacının çalışma dönemi için hesaplanan kıdem tazminatının müvekkili Teşekkül tarafından davacının banka hesabına ödendiğini, davacının kıdem tazminatı alacağının bulunmadığını, özelleştirmeden sonra davacının yüklenici firmadan ayrılarak kısa bir süre işe ara verdikten sonra devralan Şirket ... AŞ bünyesinde çalışmaya devam ettiğini, davacının karşı firmayla anlaşmalı olarak ... sözleşmeleri arasında boşluk sağlanarak devredilen şirkette işe başlamasının ... sözleşmesinin devamlılığını kesmeyeceğini, işçilerin devrolunan Şirkette çalışmaya devam etmeleri nedeniyle ... sözleşmesine dayalı alacaklar konusunda müvekkili Teşekkülün sorumluluğunun bulunmadığını, davacının ... sözleşmesinin ... AŞ tarafından feshedildiğini, müvekkili Kuruma husumet yöneltilmesinin hakkaniyete uygun olmadığını, davacının ara vermeksizin devralan Şirkete bağlı olarak ara vermeden çalışmaya devam etmesi nedeniyle feshe bağlı haklardan ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti ile diğer alacakları hak etmediğini, davacının muhatabının devralan Şirket ile ihbarını talep ettikleri firmalar olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 11.05.2017 tarihli ve 2015/499 Esas, 2017/653 Karar sayılı kararı ile; davacının üyesi olduğu sendika tarafından muvazaa iddiasıyla açılan ve Yargıtay tarafından onanarak kesinleşen emsal nitelikteki mahkeme kararlarının dikkate alındığı, davacının toplu ... sözleşmesi hükümlerine göre ücretlerinin hesaplanıp hüküm altına alınması gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesinin 08.07.2020 tarihli ve 2017/3094 Esas, 2020/958 Karar sayılı kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 01.03.2021 tarihli ve 2020/8348 Esas, 2021/5227 Karar sayılı kararı ile; 4628 sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'un (4628 sayılı Kanun) gerekli hâllerde üretim, iletim ve dağıtım tesislerinin işletilmesi ve bakım onarım işlerinin hizmet alımı yoluyla verilebileceğini, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanun'un (6446 sayılı Kanun) ise Kurul tarafından belirlenecek işlerin hizmet alımı yoluyla verilebileceğini öngördüğü, bu nedenle öncelikle dava konusu dönem içindeki tüm ihale sözleşmeleri ve şartnameler getirtilerek ihale ile verilen işin yardımcı ... olup olmadığı, asıl işin verilmesi hâlinde; ihale sözleşmelerinin tarihlerine göre sözleşme, 4628 sayılı Kanun döneminde ise "verilmesi gerekli" ve "üretim, iletim ve dağıtım tesislerinin işletilmesi ve bakım onarım işleri" ya da 6446 sayılı Kanun döneminde ise "Kurul tarafından belirlenen" işlerden olup olmadığının tespit edilmesi gerektiği, yapılacak araştırmada; verilen işin yardımcı ... niteliğinde olduğu ya da 4628 sayılı Kanun ile 6446 sayılı Kanun'un hukuki çerçevesinde işlem tesis edildiği, yapılan sözleşmelerle alt işverene fiilen verilen işin aynı olduğu, davacı işçinin de bu ihale ile verilen ... kapsamında çalıştırıldığı belirlendiğinde, davalı ile dava dışı şirketler arasındaki ilişkinin asıl işveren alt işveren ilişkisi olduğu sonucuna varılarak tazminat ve işçilik alacakları bu tespite göre ve toplu ... sözleşmesi hükümleri dikkate alınmaksızın; 4628 sayılı Kanun ile 6446 sayılı Kanun'un hukuki çerçevesinde işlem tesis edilmediğinin, yapılan sözleşmeyle alt işverene fiilen verilen işin aynı olmadığının ya da davacının ihale ile verilen ... dışında çalıştırıldığının tespit edilmesi hâlinde ise davacı işçinin sendikası üyesi olduğu dikkate alınarak toplu ... sözleşmesi hükümlerine göre şimdiki gibi davaya konu tazminat ve işçilik alacaklarıyla ilgili hüküm kurulması gerektiği gerekçesi ile kararın bozulmasına ve dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Kurul tarafından hazırlanan Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği'nin 29 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca "Lisans sahibi, lisanstan kaynaklanan yükümlülükleri saklı kalmak koşuluyla, lisansı kapsamındaki faaliyetlerinden, bu Yönetmelik ile belirlenenleri hizmet alımı yolu ile gördürebilir.", aynı Yönetmelik'in "Hizmet Alımı" başlıklı 48 nci maddesi uyarınca ise lisans sahibi tüzel kişilerin, lisansları kapsamındaki faaliyetlerle ilgili olarak hizmet alımı yapabileceklerinin düzenlendiği, dosya kapsamına göre davacının işyerinde alt işveren bünyesinde kazan bakım ve sıhhi tesisat işçisi olarak çalıştığının anlaşıldığı, asıl işi elektrik üretimi olan davalı işyerinde, davacının yaptığı işin, "İşyerinde yürütülen mal veya hizmet üretimine ilişkin olmakla beraber doğrudan üretim organizasyonu içerisinde yer almayan, üretimin zorunlu bir unsuru olmayan ancak asıl ... devam ettikçe devam eden ve asıl işe bağımlı olan ..." olup Alt İşverenlik Yönetmeliği'nin 3 üncü maddesinde belirtilen yardımcı ... niteliğinde olduğu, davalı ile alt işverenler arasındaki alt işverenlik sözleşmesinin geçerli olduğunun kabul edilmesi gerektiği, davacının alt işveren bünyesinde çalıştığı, davalının alt işveren üzerindeki kanundan kaynaklanan denetim yükümlüğünün alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olduğunun delili olarak değerlendirilemeyeceği, davacının asıl işveren ve dolayısıyla kamu kurumu bünyesinde çalışmadığı anlaşılmakla ilave tediye ücreti alacağı talebinin reddine karar verilmesi gerektiği, davacının alt işveren işçisi olduğu ve işçilerin çalıştığı Şirketin farklı olması nedeniyle özlük haklarının aynı olmamasının mümkün olduğu, bu nedenle ayrımcılık tazminatına hak kazanamayacağı, davacının asıl işveren ile ... Sendikası arasında akdedilen toplu ... sözleşmesi hükümlerinden yararlanmasının mümkün olmadığı, davacının ... sözleşmesinin ... yerinin özelleştirilmesi neticesinde haklı sebep olmadan sona erdirildiği, davacıya bu kapsamda kıdem tazminatı ödemesi yapıldığı, davacıya ihbar öneli kullandırıldığına dair dosyada bir delil de bulunmadığı, kullanmadığı yıllık izinlerinin bulunduğu, bu taleplerinin denetime elverişli bilirkişi raporu ile hesaplandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacılar vekili; emsal niteliğinde olan ve müvekkilin de üyesi bulunduğu Tes ... Sendikası tarafından ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/170 Esas sayılı emsal dosyası ile muvazaanın açık olarak ortaya konulduğunu ve kesinleştiğini, sendika üyesi işçiler tarafından açılan emsal niteliğindeki davaların dikkate alınması gerektiğini, müvekkili davacının kazan bakım işçisi olarak bizzat üretimin içinde olduğunu, bu nedenle asıl dava ve birleşen dava yününden kıdem tazminatı farkı, yıllık izin ücreti, ücret farkı, ikramiye alacağı, sosyal yardım alacağı, ... güçlüğü tazminatı, ilave tediye alacağı ve ayrımcılık tazminatı taleplerinin reddinin yerinde olmadığını ileri sürerek davanın kabulüne karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı vekili; davanın husumetten reddi gerektiğini, bir kamu kurumu olan davalı Teşekkülün bütün yaptığı işlemlerin mevzuata uygun olduğunu, davacının bordrosunda görülen ücretin dışında herhangi bir ödeme yapılmasının mümkün olmadığını, davacının davalı Teşekkül ile bir işçi-işveren ilişkisi bulunmadığından işçilik haklarına yönelik bir sorumluluğunun olmadığını, bilirkişi raporunun hatalı tespitler içerdiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ile davacının talep ettiği alacaklara hak kazanıp kazanmadığının belirlenmesine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4628 sayılı Kanun'un 15 inci maddesi, 6446 sayılı Kanun'un 22 nci maddesi, Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği'nin 29 uncu ve 48 inci maddeleri, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesi, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 2 nci, 11 inci maddeleri ile 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte olan mülga 1475 sayılı ... Kanunu'nun 14 üncü maddesi, Alt İşverenlik Yönetmeliği, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. İlk Derece Mahkemesince verilen 16.03.2023 tarihli ek kararın BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine
20.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.