Logo

9. Hukuk Dairesi2023/15070 E. 2023/19283 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı şirketler ile sendika arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarını, davalı idareden de talep edebilmesi hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı idare ile davalı şirketler arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğu, davacının sendika üyesi olması sebebiyle toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklara hak kazandığı ve 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2. maddesi uyarınca alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan işçilik alacaklarından asıl işverenin de sorumlu olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1915 E., 2023/2592 K.

DAVA TARİHİ : 20.09.2021

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 15. İş Mahkemesi

SAYISI : 2021/1144 E., 2023/142 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalılar ... İnşaat Temizlik Nakliye Gıda Petrol San. Tic. Ltd. Şti., BSK Yapı Tekstil Gıda Turizm Madencilik San. Tic. Ltd. Şti. ve Denk Yol İnşaat Elektrik Yol Yapım ve Bakım Hizm. San. Tic. Ltd. Şti.nin (davalı Şirketler) oluşturduğu adi ortaklık ile müvekkilinin üyesi olduğu Yol, Yapı, İnşaat İşçileri Sendikası arasında toplu iş sözleşmeleri görüşmeleri sırasında Yüksek Hakem Kurulu tarafından 12.09.2019 tarihli ve 2019/255 Esas, 2019/398 Karar sayılı karar ile toplu iş sözleşmesinin uygulanmaya başlandığını, davacının Sendika üyesi olduğunu, toplu iş sözleşmesinde düzenlenen alacakların işverence hiç ödenmediğini iddia ederek yemek yardımı, yakacak yardımı, bayram harçlığı, ikramiye ve ücret farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili; hak düşürücü süre itirazında ve zamanaşımı def'inde bulunduklarını, Sendikanın işçi adına dava açma yetkisinin araştırılması gerektiğini, İdarenin ihale makamı olduğunu, davacının rutin yol bakım ve onarım ile kar ve buz mücadelesi yapılması işine ait ihale kapsamında çalıştığını, ihalenin yapım ihalesi olduğunu, İdarenin ihale makamı olarak hak ediş ilanları ile ilgili tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, husumet itirazları bulunduğunu, ortak girişimi oluşturan Şirketler ile İdare arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunmadığından ve alacağa dayanak olan toplu iş sözleşmesinin tarafı olmadıklarından toplu iş sözleşmesinden kaynaklı ödeme yükümlükleri bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalı Şirketler vekili; müvekkili Şirketlerin merkezi Diyarbakır’da olduğundan yetkili mahkemenin Diyarbakır iş mahkemeleri olduğunu, zamanaşımı def’inde bulunduklarını, davacının ... işçisi olduğunu, davalı ... Müdürlüğün işçi temini ile davacıyı istihdam ettiğini, müvekkili Şirketlerin işçilik alacaklarından herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, davacının çalıştığı işyerinin toplu iş sözleşmesi kapsamında kalmadığını, davacının Sendika üyeliğinin devam edip etmediği, sona ermiş ise hangi tarihte sona erdiğinin tespit edilmesi gerektiğini, davacı tarafça talep edilen faiz türünü kabul etmediklerini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı İdare ile diğer davalı Şirketler arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi olduğu, davacının Sendika üyesi olduğu dikkate alındığında Yüksek Hakem Kurulu tarafından 12.09.2019 tarihli ve 2019/255 Esas, 2019/398 Karar sayılı karar ile yürürlüğe konulan davalı Şirketler ile Yol-İş Sendikası arasındaki toplu iş sözleşmesine göre işçilik alacaklarına hak kazandığı, davalıların da ödenmeyen işçilik alacaklarından müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları gerekçesiyle kapsama alınan bilirkişi raporu ve arabuluculuk son tutanak tarihi dikkate alınarak yapılan davacı tarafın ıslah dilekçesi doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı ... vekili; davalı İdarenin toplu iş sözleşmesinin tarafı olmadığından ilgili taleplerden sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, davacının müvekkili İdare çalışanı olmadığını, yüklenici Şirketler bünyesinde çalıştığını, müvekkilinin ihale makamı olduğunu, yüklenicilere verilen işin yapım işi olduğunu, süreklilik arz etmediğini, müvekkili İdareye husumet yöneltilemeyeceğini, davacının Sendika üyelik dökümünde dahi çalıştığı işkolunun inşaat işi olarak belirtildiğini, davaya konu uyuşmazlık ile aynı tip sözleşmeyi konu alan Ankara 11. İş Mahkemesinin 2019/621 Esas sayılı dosyasında davanın reddine karar verildiğini ve kararın Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 09.05.2022 tarihli ve 2022/5206 Esas, 2022/5685 Karar sayılı kararı ile onandığını, müvekkili İdarenin mevzuattan doğan tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, bu durumun hak ediş ilan tutanakları ile sabit olduğunu, söz konusu ilanlara karşı davacının ödenmeyen ücret talebinin dahi bulunmadığını, davacının Sendika üyeliğinin araştırılarak geçerli bir Sendika üyeliğinin bulunmaması hâlinde davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, yargılama aşamasında yapılan hesaplamaların kabulüne olanak bulunmadığını, dava konusu alacaklar için en yüksek işletme kredisi faizine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, faizin başlangıç tarihine de itiraz ettiklerini savunarak davanın reddine karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı ... ile diğer davalı Şirketler arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğu, davacının talebinin davalı alt işverenler ile ilgili Sendika arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden kaynaklandığı, davacının toplu iş sözleşmesinin tarafı olan sendikaya üye olması sebebiyle toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklara hak kazandığı, 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 2 nci maddesi uyarınca alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan işçilik alacaklarından asıl işveren olan davalı ... Müdürlüğünün sorumlu tutulmasında hukuka aykırılık bulunmadığı, hüküm altına alınan alacaklara işletilen faizin türü ve başlangıç tarihinin de isabetli olduğu gerekçesiyle davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği gerekçelere dayanarak ve resen dikkate alınacak nedenlerle davanın reddine karar verilmek üzere Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı işçinin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan fark ücret alacağı, ikramiye alacağı, bayram yardımı alacağı, yakacak yardımı alacağı ve yemek bedeli alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı, davalı ... ile davalı Şirketler arasındaki ilişkinin asıl işveren alt işveren ilişkisi olarak nitelenip nitelenemeyeceği ile davalı ... Müdürlüğünün bu alacaklardan sorumlu olup olmadığı hususuna ve alacaklara uygulanması gereken faizin oranı ile başlangıç tarihine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı Kanun'un ikinci maddesinin yedinci fıkrası, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu' nun 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi, 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'un "Görev ve Yetkiler" kenar başlıklı 4 üncü maddesi, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,11.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.