"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2418 E., 2023/1651 K.
KARAR : Davalının istinaf başvurusunun esastan reddi, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile davanın kısmen kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 30. İş Mahkemesi
SAYISI : 2020/36 E., 2021/299 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalının istinaf başvurusunun esastan reddine, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 23.04.2010-30.01.2016 tarihleri arası davalı işverenin Rusya şantiyesinde kamp amiri olarak çalıştığını, sebepsiz bir şekilde işten çıkarıldığını, davacının haftanın 7 günü, kesintisiz olarak çalışmasının devam ettiğini, şantiyede konakladığını, 3 öğün yemeğin davalı tarafından karşılandığını, 15 günde 1 izin verildiğini, geriye kalan hafta tatillerini kullanmadığını, hafta tatili alacağının söz konusu olduğunu, 08.00-19.00 saatleri arasında çalıştığını, haftalık en az 30 saat aylık en az 120 saat fazla çalışma yaptığını, fazla çalışmaların karşılığının ödenmediğini, 3 aylık ücret alacağının ödenmediğini, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını ve ücretlerinin ödenmediğini, çalıştığı dönemlerde yıllık ücretli izinlerini kullanmadığını ve kullandırılmayan yıllık ücretli izinlerin ödemesinin de yapılmadığını, son ücretinin yol ve yemek hariç 2.160,00 USD olduğunu ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili, yıllık izin, ücret ile ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 23.04.2010-02.02.2016 tarihleri arasında çalıştığını, mazeretsiz olarak devamsızlık nedeni ile haklı nedenle iş sözleşmesinin feshedildiğini, davacının 3 aylık ödenmemiş ücret iddiasının gerçeği yansıtmadığını işçilerin ücretlerinin düzenli ve eksiksiz olarak ödendiğini, davalı Şirkette fazla çalışma uygulaması olmadığını, işin niteliği gereği fazla çalışma yapılması hâlinde ücretlerin tam ve eksiksiz olarak ödendiğini, davalı işyerinde resmî ve dinî bayramlarda çalışma uygulamasının bulunmadığını, yine mevzuata uygun olarak her işçiye hafta tatili izni verildiğini, yıllık izinlerin kullandırıldığını, hem Türkiye'nin hem de Rusya'nın dinî ve millî bayramlarında izin kullandırıldığını, davacının özlük dosyası içinde yıllık izinlerini kullandığını gösterir belgeleri sunduklarını, davacının talep ettiği alacakların zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının davalıya ait yurt dışı şantiyesinde 23.04.2010-30.01.2016 tarihleri arasında 5 yıl 9 ay 7 gün süre ile çalıştığı, ücret bordrolarının ibraz edilmediği, emsal ücret araştırmaları ve tanık beyanlarına göre davacının aylık net 2.160,00 USD (aylık net 6.430,32-TL, brüt 8.994,58-TL) ücret ile çalıştığı, tanık beyanlarından davacının şantiyede barındığı, yemek ve barınma giderinin işveren tarafından karşılandığı, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından feshedildiği, davacının hizmet süresine göre hak kazandığı 90 gün yıllık izin hakkından kullanmadığı bakiye 37 gün yıllık izin hakkına istinaden yıllık izin alacağı bulunduğu, ödendiği usulünce ispatlanamadığından davacının 2015 yılı ... ve Aralık ile 2016 yılı Ocak dönemine ilişkin ödenmeyen ücret alacağının bulunduğu, dinlenen tanık beyanları doğrultusunda; davacının çalıştığı dönemde; bilirkişi raporunda belirtilen fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil çalışması yaptığı, ancak karşılığının ödendiğinin davalı işverence ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; hakkaniyet indiriminin hesaplanan miktar üzerinden yapılmamasının hatalı olduğunu, alacaklara uygulanan faiz başlangıcının hatalı olduğunu, tüm alacaklara fesih tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiğini, Mahkemece davacı lehine hükmedilen vekâlet ücretinin eksik olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; bilirkişi tarafından davacının tanıklar ile birlikte çalışmadığı dönemler için de hesaplama yapıldığını, davacının iş sözleşmesinin devamsızlık nedeniyle feshedildiğini, kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmadığını, ücretin hatalı olarak belirlendiğini, bilirkişi raporunda kıdem ve ihbar tazminatına gelir vergisi ve damga vergisi ile diğer yasal kesintilerin mahsup edilmediğini, bu hususun infaz aşamasında yeni ihtilaflara yol açacağını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya kapsamına göre davalının ücret, fesih nedeni ve diğer yönlerdeki istinaf sebeplerinin haklı olmadığı fazla çalışma alacağının bilirkişi tarafından 32.486,40 USD olarak hesaplandığı sabit olup indirimin bu miktar üzerinden yapılarak fazla çalşma alacağının 22.740,48 USD olarak hüküm altına alınması gerekirken eksik miktar üzerinden hüküm altına alınmasının, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının bilirkişi tarafından 3.319,05 USD olarak hesaplandığı sabit olup indirimin bu miktar üzerinden yapılarak ulusal bayram ve genel tatil alacağının 2.323,33 USD olarak hüküm altına alınması gerekirken eksik miktar üzerinden hüküm altına alınmasının da isabetsiz olduğu gerekçeleriyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil alacaklarından yapılan indirim oranının fazla olduğunu, kur farkından kaynaklı olarak kıdem ve ihbar tazminatlarının eksik hesaplandığını, fazla çalışma hesabında günlük 1,5 saat ara dinlenme süresinin fazla belirlendiğini, ihbar tazminatına fesih tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe:
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; ücret miktarı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ispatı ile hesaplanması ve faiz noktalarındadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 17, 32, 41, 46 ve 47 inci maddeleri ile aynı Kanun'un 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte bulunan 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.