Logo

9. Hukuk Dairesi2023/1528 E. 2023/6475 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş sonrası yapılan belirsiz süreli iş sözleşmesine göre ücretinin doğru hesaplanıp hesaplanmadığı ve fark alacağı bulunup bulunmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile davalı idare arasında yapılan iş sözleşmesinde ücretin asgari ücretin belirli bir oranında fazla olacağına dair bir hüküm bulunmadığı, davacının fark alacağı talebinin sözleşme hükümlerine aykırı olduğu ve temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenlerin bozma sebebi oluşturmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlığa bağlı işyerinde çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, alt işveren bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin %50 fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçtikten sonra 2018 yılında da bu şekilde ödendiğini, ancak 01.01.2019 tarihinden sonra davalı tarafından ücretlerinin eksik ödendiğini ileri sürerek ödenmeyen ücret farkı, ilave tediye farkı ve ikramiye farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; kadroya geçiş sonrasında Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu ... sözleşmesi ve ... ... sözleşmesi hükümleri dikkate alınarak ücretin belirlendiğini, hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya kapsamında toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde davacı ile davalı idare arasında yapılan ... ... sözleşmesinin ücrete ilişkin kısmında davacının ... ücretinin asgari ücretin "% ..." fazlası olacağına dair ibare olduğu ancak bu kısmın boş bırakıldığının anlaşıldığı, dosyada mevcut denetime elverişli 22.02.2021 tarihli bilirkişi raporuna da itibar edilerek davacının fark ilave tediye, fark ikramiye ve fark ücret alacağı bulunmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; İlk Derece Mahkemesince dinletilmek istenilen tanıkların dinlenmediğini, bu konuda Yargıtay Hukuk Genel Kurulunda bulunan dosyanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, davacının kadroya geçirildikten sonra da ücretinin oransal farkının davalı İdare tarafından ödendiğini, ödemenin 2019 yılından itibaren eksik yapıldığını, 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 22 ve 62 nci maddeleri uyarınca davacının ücretinde indirim yapılamayacağını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı ile kamu işçiliğine geçiş sonrasında ... ... sözleşmesi yapıldığı, sözleşmede ücretin ayrıca asgari ücretin %50 fazlası olacağının kararlaştırılmadığı, buna göre davacının fark alacağı bulunmadığı, talebin fark ücret alacağına ilişkin olması nedeniyle tanık dinletilmesinin sonuca etkili olmayacağı, İlk Derece Mahkemesi kararında belirtilen yönlerden bir isabetsizlik bulunmadığı; ancak İlk Derece Mahkemesince 25.07.2020-03.09.2020 tarihleri arasındaki fark ücret alacağı yönünden arabulucuya başvuru dava şartının gerçekleşmediği nazara alınmaksızın hüküm kurulduğu, 25.07.2020-03.09.2020 tarihleri arasındaki fark ücret alacağı yönünden talebin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi gerektiği gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle benzer sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli ... sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep edilen fark alacaklarının bulunup bulunmadığı hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri.

2. 4857 sayılı Kanun'un 22 ve 34 üncü maddeleri, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tetisdiye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri, 7036 sayılı ... Mahkemeleri Kanunu'nun 3 üncü maddesi, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 23 üncü madde.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer ... sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.