Logo

9. Hukuk Dairesi2023/1532 E. 2023/4140 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının hizmet süresi, iş sözleşmesinin fesih nedeni, ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile hafta tatili ücretlerine hak kazanıp kazanmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemesi ve kararın usul ve yasaya uygun olması gözetilerek, davalı vekilinin miktar yönünden yaptığı temyiz başvurusunun reddine, davacı vekilinin temyiz başvurusunun ise esastan reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/26 E., 2022/592 K.

İHBAR OLUNAN : ...

DAVA TARİHİ : 10.05.2018

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile davanın kısmen kabulü

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 14. ... Mahkemesi

SAYISI : 2018/165 E., 2020/435 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ve davalı vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda:

Dosya içeriğine göre ... sözleşmesi 26.04.2014 tarihinde sona eren davacının açtığı somut davada, hüküm altına alınan ve davalı tarafça temyize konu edilen miktar 45.600,19 TL olup bu miktarın, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince karar tarihi itibarıyla bölge adliye mahkemeleri tarafından verilen kararların kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL'nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davacı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, davalı işverenin Libya'da bulunan şantiyelerinde, 2009-2011 ve 2013-2014 yılları arasında, net sabit 4.000,00 USD aylık ücret ile genel saha kalfası olarak çalıştığını, ücret ödemelerinin asgarisinin bankaya, bakiyesinin elden ödendiğini, 2014 yılında ... bitimi sebebiyle işine son verilerek ...’ye gönderildiğini, çalışma saatlerinin haftanın 7 günü 07.00-21.00-22.00 saatleri arasında olduğunu, 15 günde bir hafta tatili kullandığını, diğer hafta tatili günlerinde, ... bayram ve genel tatil günlerinde, dinî bayramların ilk günü hariç diğer günlerinde çalıştığını, çalıştığı dönem içinde her türlü yol, 3 öğün yemek ve barınmanın işveren tarafından karşılandığını, ... sözleşmesinin işveren tarafından ihbar öneli verilmeden haksız ve hukuka aykırı olarak feshedildiğini beyanla; kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili, ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'i ve husumet itirazında bulunduklarını, davacının çalışmalarının Gama Endüstri Tesisleri İmalat ve Montaj AŞ (Gama Endüstri Şirketi) isimli farklı bir tüzel kişiliği bulunan, Şirketin alt işvereni olan MME Mühendislik San. ve Tic. Ltd. Şti. (MME Şirketi) nezdinde geçtiğini, davanın bu Şirkete yöneltilmesi gerektiğini ve ihbarını talep ettiklerini, davacının sadece 29.10.2012-11.03.2014 tarihleri arasında Libya çalışması bulunduğunu, müvekkili Şirket ile MME Şirketi arasında yapılan sözleşmenin, 2012 yılı Ekim ayına ait olduğunu, davacının 2009-2011 çalışma döneminde müvekkili Şirket nezdinde çalışması bulunmadığını, davacının bildirilen ücretinin fahiş olduğunu ve ücrete itiraz ettiklerini, davacının ... sözleşmesini Libya’daki iç karışıklıklar ve ücretlerin ödenmemesi gerekçeleri ile kendisinin sonlandırdığını, davacının ödenmeyen ücretlerinin üst yüklenici dava dışı Gama Endüstri Şirketi tarafından ibraname ile ödendiğini, davacının alacakları yönünden müvekkili Şirketi ibra ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının 1 yıl, 6 ay süre ile çalıştığı, ... sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğinin ispat külfetinin davalı işveren üzerinde olduğu, davalı tarafça davacının ... sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğinin ispatlanamadığı, bu nedenle davacının kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarına hak kazandığı, davacının 14 günlük yıllık izin ücreti alacağının bulunduğu, ödendiğinin davalı tarafından ispat edilemediği, davacının fazla çalışma, ... bayram ve genel tatil ile hafta tatili ücreti alacaklarının bulunduğunu ispatladığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde; gerekçeli kararda sadece bilirkişi raporuna atıf yapılmasının hukuka aykırı olduğunu, raporun hüküm vermeye elverişli olmadığını, zamanaşımı def'i ve husumet itirazlarının dikkate alınmadığını, davalı Şirketin neredeyse hiçbir çalışanı bulunmayan bir yatırım Şirketi olduğunu, yurt dışında ... üstlenen bir proje şirketi olmadığını, davacının dava dilekçesinde belirtilen Libya çalışmasının Gama Endüstri Şirketi isimli farklı bir tüzel kişiliği bulunan Şirketin taşeronu MME Şirketi nezdinde geçtiğinin tespit edildiğini, hizmet süresinin hatalı tespit edildiğini, davacının 2009-2011 ve 2013-2014 tarihleri arasında çalıştığını beyan ettiğini, bilirkişi raporunda ise hizmet süresinin hesabında 23.10.2012-03.11.2012 ve 29.11.2012-16.04.2014 tarihleri olmak üzere toplam 1 yıl, 6 ay olarak tespit yapıldığını, 2012 yılının hizmet süresine katılmasının yanlış olduğunu, talebin aşıldığını, davacının müvekkili Şirket bünyesinde çalıştığına dair hiçbir belge bulunmadığını, Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları ile sözleşmelerin incelenmesinden durumun ortaya çıktığını, hizmet süresinin Pol-Net kayıtlarına dayandırılmasının kabul edilemeyeceğini, davacının dava dışı Şirket nezdindeki çalışmasının istifa üzerine sona erdiğini, davacı lehine hükmedilen alacakların TL üzerinden hesaplanması gerektiğini, davacının fazla çalışma, hafta tatili ile ... bayram ve genel tatil çalışmasını ispat edemediğini, T.H'nin başka iki ayrı dosyada verdiği ifade eklenerek hesaplama yapıldığını, ancak başka dosyada alınan tanık beyanının emsal olarak kabul edilemeyeceğini, davacının işbu dosyada tanık dinletmediğini, hesaplamaya esas delil bulunmadığını, tanığın davacının çalışmasına dair tanıklığı da olmadığını, çalıştıkları şantiyenin, çalışma saatlerinin farklı olduğunu, emsal gösterilen davalarda işçilerin görevlerinin farklı olduğunu, saatlik ücret ile çalıştıklarını, tanığın çalışma süresinin de davacı ile örtüşmediğini, kabul anlamına gelmeyecek şekilde çalışılmayan günlerin hüküm altına alınmasının hatalı olduğunu, bu sürelerin fazla çalışma ve ücret alacağına eklenmesinin de yanlış olduğunu, indiriminin daha fazla yapılması gerektiğini, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda emsal ücretler arasından 2.303,23USD'nin esas alındığını, davacının sözde çalışmasına ilişkin banka kayıtları araştırılmadan ve varsa ücret ödemeleri değerlendirilmeden eksik araştırma ve inceleme ile hüküm verildiğini, emsal olarak 2013 yılında düz işçinin 4.000,00 USD ücret almasının mümkün olmadığını, salt davacının beyanına dayalı olarak davacının ücretinin kabul edilmesinin hatalı olduğunu, gerekli araştırma yapılmadığını, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda 150,00 USD yemek ve barınma bedeli ücrete eklenerek hesaplama yapıldığını, bu tutarların herhangi bir somut veriye dayanmaksızın tahmini olarak hesaplandığını, hiçbir ekleme yapılmaması gerektiğini, emsal dosyalarda yemek ve barınma giderinin toplam 150,00 TL olması gerektiğinin belirtildiğini ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hükme esas bilirkişi raporunda hizmet süresinin davacının talebi aşılarak belirlendiği, hizmet süresi yönünden davacının talebini 2009-2011 ve 2013-2014 olarak sınırladığı bu nedenle davacının hizmet süresinin 01.01.2013-22.04.2014 tarihlerini kapsar şekilde 1 yıl ,3 ay, 21 gün olduğu, 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 25 inci maddesinin (III) numaralı bendinde, işçiyi işyerinde bir haftadan fazla süre ile çalışmaktan alıkoyan zorlayıcı bir sebebin ortaya çıkması hâlinde, işverenin derhâl fesih hakkının olduğunun açıklandığı, davalı tarafın savunmasında işyerinin bulunduğu Libya'da iç karışılık başladığını savunduğu, 2014 yılında Libya'da başlayan karışıklıklar üzerine projenin bırakılarak işçilerin ülkeden tahliye edildiğinin davalı tarafın ... tanığının beyanı ile de ortaya konduğu, bu kapsamda iç ..., karışıklık hâlinin 4857 sayılı Kanun'un 25 inci maddesinin (III) numaralı bendinde belirtilen zorlayıcı sebep niteliğinde olduğu, bu durumda işçinin kıdem tazminatına hak kazanacağı ancak ihbar tazminatı hakkı bulunmadığından ihbar tazminatı isteğinin reddi gerektiği, davacının giydirilmiş ücretine barınma ve yemek yardımı olarak 150,00 USD eklemesinin uygulama ile uyumlu olduğu, yıllık iznin kullandırıldığı veya ücretinin ödendiğinin işverence ispat edilememesi nedeniyle davacının yıllık izin alacağının bulunduğu ancak dosya kapsamında beyanı alınan davacı ve davalı tanıklarının çalışma saatleri konusunda bilgi veremedikleri, bu yönden fazla çalışma yapıldığı ile ... bayram ve genel tatil günlerinde çalışıldığının davacı tarafça ispat edilemediği, başka dosyada dinlenen tanık beyanının işbu dosyada ispat külfetini karşılamayacağı, en fazla destekleyici delil niteliğinde olduğu; bu sebeple fazla çalışma ile ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ispat edilemediği, hafta tatili alacağının ise tanık beyanları ile ispatlandığı ve hesaplamaların 01.05.2013 tarihinden başladığı, bu anlamda hizmet süresindeki değişikliğin hesabı etkilemediği gerekçeleri ile davalının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; davacının hizmet süresinin hatalı belirlendiğini, davacının 2009-2011 yılları arasındaki çalışmasının da dikkate alınmadığını, ihbar tazminatı alacağının reddinin hatalı olduğunu, fazla çalışma ile ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının, davalının çalışanı olan başka bir işçinin farklı mahkeme dosyasındaki beyanları dikkate alınarak belirlenmesi gerekirken reddinin hatalı olduğunu ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının hizmet süresine, ... sözleşmesinin feshi ve davacının ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığına, fazla çalışma ile ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ispatlanıp ispatlanmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,

2. 4857 sayılı Kanun'un 17, 41, 44 ve 47 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

A. Davalı Temyizi Yönünden

Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davalı tarafa iadesine,

B. Davacı Temyizi Yönünden

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin davacı tarafa yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.