Logo

9. Hukuk Dairesi2023/15687 E. 2024/5 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının yurt dışında davalı şirket nezdinde çalışması nedeniyle oluşan işçilik alacakları davasında hangi ülke hukukunun uygulanacağı ve davacının taleplerinin hukuki dayanağının olup olmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından ... hukukuna göre dava açılmış ve davalı tarafından yabancı hukukun uygulanması gerektiği yönünde bir itiraz ileri sürülmemesi ve ön inceleme aşamasında tarafların hukuk seçimi konusunda bir anlaşmaya varmamaları sebebiyle uyuşmazlığa ... hukukunun uygulanması gerektiği, bu nedenle ... hukuku uygulanarak verilen yerel mahkeme kararının bozulması gerektiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1640 E., 2023/1763 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. ... Mahkemesi

SAYISI : 2022/206 E., 2022/811 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince 19.12.2019 tarihli kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince 03.03.2022 tarihli kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı sonrasında İlk Derece Mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirketin ...’da bulunan şantiyelerinde ....02.2011-25.12.2014 tarihleri arasında sırasıyla beton kalfası ve saha kalfası olarak çalıştığını, son ücretinin 2.400,00 USD olduğunu, ... bitimi nedeniyle davalı tarafça ... sözleşmesinin sona erdirildiğini, müvekkilinin haftanın 6 günü 08.00-19.00 saatleri arasında bir saat yemek molası hariç günlük 10 saat çalıştığını, ayda en az iki pazar günü ve dinî bayramların ilk günü hariç ... ... ve genel tatiller ile ... millî bayramlarında çalıştığını, söz konusu çalışmalarının karşılığının davalı tarafça ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ... ... ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Şirketin ...’da inşaat alanında faaliyet gösteren bir Şirket olup proje bazında çalıştığını, davacı ile belirli süreli ... sözleşmesi yapıldığını, davacının çalıştığı proje kapsamındaki işin sona ermesi sebebiyle taraflar arasındaki ... sözleşmesinin kendiliğinden sona erdiğini, bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarına hak kazanmasının mümkün olmadığını, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının ücretlerinin müvekkili Şirket tarafından eksiksiz olarak ödendiğini, dava dilekçesinde ileri sürülen çalışma koşullarına ilişkin iddialar ile ücret miktarına ilişkin iddiaların hayatın olağan akışına aykırı olduğunu ileri sürerek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Bölge Adliye Mahkemesinin 03.03.2022 tarihli kaldırma kararı sonrasında yapılan yargılama sonucunda, davacının çalışmasının ...’da gerçekleşmiş olması sebebi ile somut uyuşmazlığa ... hukuku kurallarının uygulanması gerektiği gerekçesi ile ... ... mevzuatı doğrultusunda alınan bilirkişi raporu uyarınca davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; davalı Şirkete husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını, davacının davalı Şirkette hiçbir çalışmasının olmadığını, taraflar arasındaki uyuşmazlığa ... hukukunun uygulanmasının hatalı olduğunu, uyuşmazlığa ... hukukunun uygulanması gerektiğini, davacının hizmet süresinin hatalı saptandığını, ücretin brütleştirilmesinin hatalı yapıldığını, davacının ücretinin hatalı tespit edildiğini, hizmet süresinin de hatalı belirlendiğini, davacının belirli süreli ... sözleşmesi ile istihdam edildiğini, ... sözleşmesinin davacının çalıştığı projenin sona ermesi ile kendiliğinden sona erdiğini, beyanları hükme esas alınan davacı tanıklarının işverene karşı davalarının bulunduğunu, bu nedenle davacı tanıklarının beyanlarına itibar edilmesinin mümkün olmadığını, aksinin kabulü hâlinde dahi davacı tanıklarının davacı ile birlikte çalıştıkları dönemler gözetilmeden hatalı hesaplama yapıldığını, kabul edilen çalışma sürelerinin ve şeklinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının yurt dışındaki ... ... ve genel tatil günlerinde çalışmadığını, davacıya ... ... ... ve genel tatilleri dikkate alınarak izin verilmesinin de mümkün olmadığını, alacaklara uygulanan indirim oranının az olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının davalıya ait yurt dışı şantiyelerinde ....02.2011-17.12.2014 tarihleri arasında ve kesintisiz bir şekilde 3 yıl 10 ay 12 gün süreyle çalıştığı, davalı tarafından dosyaya sunulan ücret bordrolarından ve tüm dosya kapsamından davacının aylık maktu/fix ücretinin net 2.400,00 USD olduğu, taraflar arasındaki ... sözleşmesinin belirsiz süreli olduğu, ispat yükü üzerinde olan işveren tarafından ... sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğinin ve fesihten önce davacıya ihbar öneli verildiğinin usulünce ispat edilemediği, işverence gerçekleştirilen feshin haklı bir nedene dayanmadığı, davacının kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı alacaklarına hak kazandığı, davacının bilirkişi raporunda belirlenen sürelerle fazla çalışma yaptığı, genel tatil ve hafta tatili günlerinde çalıştığı hususlarının ispatlandığı; ancak bu çalışmaların karşılığının ödendiğinin işveren tarafından yazılı delillerle ispat edilemediği, taraflar arasındaki uyuşmazlığa ... hukukunun uygulanmasında isabetsizlik bulunmadığı, davalı tarafından zamanaşımı ile ilgili bir istinaf sebebi ileri sürülmediğinden bu hususta bir değerlendirme yapılmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği gerekçelere ilaveten ... ... Kanunu’nun 382 nci maddesinde zamanaşımı süresinin 3 ay olarak belirlendiğini, Mahkemeye başvuru süresi olan 3 aylık süre içerisinde dava açılmadığından davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddi gerektiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, uyuşmazlığa uygulanacak hukuk, ücretin miktarı ve hizmet süresinin belirlenmesi, davacının kıdem tazminatı ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı, fazla çalışma, hafta tatili ile ... ... ve genel tatil ücreti alacaklarının ispatı ve hesaplanması noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. 5718 ... Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un (5718 ... Kanun) 24 üncü maddesi şöyledir:

"(1) Sözleşmeden ... borç ilişkileri tarafların açık olarak seçtikleri hukuka tâbidir. Sözleşme hükümlerinden veya hâlin şartlarından tereddüde yer vermeyecek biçimde anlaşılabilen hukuk seçimi de geçerlidir.

(2) Taraflar, seçilen hukukun sözleşmenin tamamına veya bir kısmına uygulanacağını kararlaştırabilirler.

(3) Hukuk seçimi taraflarca her zaman yapılabilir veya değiştirilebilir. Sözleşmenin kurulmasından sonraki hukuk seçimi, üçüncü kişilerin hakları saklı kalmak kaydıyla, geriye etkili olarak geçerlidir.

(4) Tarafların hukuk seçimi yapmamış olmaları hâlinde sözleşmeden ... ilişkiye, o sözleşmeyle en sıkı ilişkili olan hukuk uygulanır. Bu hukuk, karakteristik edim borçlusunun, sözleşmenin kuruluşu sırasındaki mutad meskeni hukuku, ticarî veya meslekî faaliyetler gereği kurulan sözleşmelerde karakteristik edim borçlusunun işyeri, bulunmadığı takdirde yerleşim yeri hukuku, karakteristik edim borçlusunun birden çok işyeri varsa söz konusu sözleşmeyle en sıkı ilişki içinde bulunan işyeri hukuku olarak kabul edilir. Ancak hâlin bütün şartlarına göre sözleşmeyle daha sıkı ilişkili bir hukukun bulunması hâlinde sözleşme, bu hukuka tâbi olur."

3. 5718 ... Kanun'un 27 nci maddesi ise şöyledir:

" (1) ... sözleşmeleri, işçinin mutad işyeri hukukunun emredici hükümleri uyarınca sahip olacağı asgarî koruma saklı kalmak kaydıyla, tarafların seçtikleri hukuka tâbidir.

(2) Tarafların hukuk seçimi yapmamış olmaları hâlinde ... sözleşmesine, işçinin işini mutad olarak yaptığı işyeri hukuku uygulanır. İşçinin işini geçici olarak başka bir ülkede yapması hâlinde, bu işyeri mutad işyeri sayılmaz.

(3) İşçinin işini belirli bir ülkede mutad olarak yapmayıp devamlı olarak birden fazla ülkede yapması hâlinde ... sözleşmesi, işverenin esas işyerinin bulunduğu ülke hukukuna tâbidir.

(4) Ancak hâlin bütün şartlarına göre ... sözleşmesiyle daha sıkı ilişkili bir hukukun bulunması hâlinde sözleşmeye ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri yerine bu hukuk uygulanabilir."

3. Değerlendirme

1. 5718 ... Kanun'un 24 üncü maddesinin birinci fıkrasına göre hukuk seçimi, taraflarca açıkça yapılabileceği gibi zımni olarak da yapılabilir. Yabancılık unsuru taşıyan bir ... sözleşmesinin varlığı karşısında, ... hukukuna göre açılmış bir davada davalı tarafça en geç cevap dilekçesi ile yabancı hukukun uygulanması gerektiği yönünde itirazda bulunulmaması yahut en geç ön inceleme duruşmasında tarafların hukuk seçimi konusunda anlaşmamış olmaları durumunda uyuşmazlığa uygulanacak olan hukukun ... hukuku olarak zımnen seçilmiş olduğunun kabulü gerekir.

2. Somut uyuşmazlıkta, davacının işini ...'da ifa etmesi nedeniyle taraflar arasındaki ilişkide yabancılık unsuru bulunduğu hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Ancak dava dilekçesi içeriği incelendiğinde, davacı tarafça davanın ... hukukuna göre açıldığı açıktır. Davalı tarafça da cevap dilekçesinde, yabancı hukukun uygulanması gerektiği yönünde açık itirazda bulunulmadığı gibi ön inceleme duruşmasında da tarafların hukuk seçimi konusunda herhangi bir anlaşmaya varmadıkları görülmektedir. Buna göre, somut uyuşmazlığa uygulanacak olan hukukun ... hukuku olarak zımnen seçilmiş olduğunun kabulü ile uyuşmazlığın ... hukuku hükümlerine göre çözülmesi gerekirken uyuşmazlığa ... hukukunun uygulanması hatalı olmuştur. Dava konusu alacaklar hakkında usuli kazanılmış haklar da gözetilerek, ... hukuku hükümlerine göre yeniden esas hakkında bir karar verilmesi gerekmekte olup bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Bozma sebebine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.