Logo

9. Hukuk Dairesi2023/15696 E. 2023/19664 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İşletme düzeyinde toplu iş sözleşmesi yapmak için gerekli olan üye sayısının tespitinde, işverenin tüm işyerlerindeki çalışanların dikkate alınıp alınmayacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: İşkolları yönetmeliğine aykırı olarak işkolunun değiştirilmesinin hukuki sonuç doğurmayacağı ve işyerinin taşımacılık işkolunda faaliyet gösterdiği kabul edilerek, tüm işyerlerindeki çalışanların dikkate alınması gerektiği gözetilerek, işletme düzeyinde toplu iş sözleşmesi için gerekli çoğunluğun sağlanamadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 50. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/753 E., 2023/769 K.

DAVA TARİHİ : 15.11.2019

KARAR : İstinaf başvurularının esastan reddi

TEMYİZ EDENLER : Davalılar vekilleri

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 12. İş Mahkemesi

SAYISI : 2020/192 E., 2022/347 K.

Taraflar arasındaki yetki tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İstanbul Anadolu 22. İş Mahkemesinin 05.06.2020 tarihli ve 2019/875 Esas, 2020/262 Karar sayılı kararı ile İstanbul İş Mahkemesinin yetkili olduğundan bahisle davanın yetkisizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

Yetkisizlik kararının istinaf edilmeksizin kesinleşmesi üzerine davacı vekilinin dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi sonrası yetkili İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılamada davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılar vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı Bakanlığın diğer davalı Sendikanın müvekkili Şirkete bağlı işyerlerinde toplu iş sözleşmesi yapmak hususunda yetkili sendika olduğunun tespitine ilişkin 06.11.2019 tarihli ve 2782575 sayılı olumlu yetki tespiti yazısının 11.11.2019 tarihinde müvekkiline tebliğ edildiğini, davalı Sendikanın davacı Şirkette işletme düzeyinde toplu iş sözleşmesi yapma yetkisi talep ettiğini, işletme içerisinde aynı işkolunda faaliyette bulunan işyerlerinin tamamında çalışan işçiler hesaplanmaksızın yetki verilmesinin hatalı olduğunu, Sendikanın başvuru tarihi olan 13.06.2019 tarihinde davalı Şirket işletmesinde çalışanların %40'ının Sendika üyesi olması koşuluna bağlı olduğunu, yetki tespit yazısında davacı Şirketin 5 adet işyerinin sicil numaralarının yazıldığını ve toplam işçi sayısının 147, üye sayısının ise 63 olarak belirtildiğini; ancak davalı Sendikanın müvekkili Şirket nezdinde aranan yasal çoğunluğu sağlayamadığını, davalı Sendikanın kurulu bulunduğu işkolunda davacının 277 aktif sigortalı çalışanı bulunduğunu, bu nedenle %40 oranında çoğunluk sağlanamadığı hâlde Sendikaya yetki verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek 06.11.2019 tarihli ve 2782575 sayılı yetki tespitinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı Bakanlık vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Bakanlıkça yapılan yetki tespitinde, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) 41 inci maddesi hükümleri uyarınca, e-Devlet üzerinden yapılan sendika üyelik işlemlerinin esas alındığını, Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) yapılan işçi bildirimleri doğrultusunda tespit yapıldığını, davalı Sendikanın başvurusu üzerine yapılan inceleme sonucunda 13.06.2019 başvuru tarihi itibarıyla, davacıya ait işyerlerinde 147 işçinin çalıştığı ve 63 işçinin de davalı Sendikanın üyesi olduğunun tespit edilmesi üzerine olumlu yetki tespiti kararı verildiğini, davalı Sendikanın İşkolları Yönetmeliği'nin 15 sıra numaralı taşımacılık işkolunda kurulu bulunduğunu, yetki tespit raporu düzenlenirken davacı Şirkete ait işyerlerinin de aynı işkolunda tespitinin yapıldığını, davacı Şirketin aynı işkolunda 5 adet işyerinin faaliyet gösterdiğini, işletme toplu iş sözleşmesi için aranan çoğunluğun %42,86 oranı ile sağlandığını, davacının iddialarının yerinde bulunmadığını, davaya konu işlemin hukuka ve mevzuata uygun olduğunu belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.

2. Davalı Sendika vekili davaya cevap dilekçesinde; davanın yetkili mahkemede açılmadığını, yetkili mahkemenin İstanbul iş mahkemesi olduğunu, davanın süresinde açılıp açılmadığının incelenmesi gerektiğini, itiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin sunulmadığını, davanın yetki sürecinin sürüncemede bırakılması amacıyla açıldığını, davacının davalı Bakanlığın yalnızca 5 işyerini yetki tespitinde hesaba katmasına itiraz ettiğini, bu itirazını somutlaştıramadığını, davalı Bakanlığın tespitinde davacı Şirketin İşkolları Yönetmeliği'nin 15 sıra numaralı taşımacılık işkolunda kayıtlı 5 işyerinin bulunduğunu, bu işyerlerindeki çalışan sayısının 147, davalı Sendikaya üye sayısının 63 olduğunu, 6356 sayılı Kanun gereği işletme toplu iş sözleşmesi yetkisi için aranan %40 üye çoğunluğunun sağlandığını, davalı Bakanlığın bütün verilerinin elektronik ortamda kayıt altına alındığını, hangi Şirketin hangi işkolunda kaç işyeri olduğu, işyerlerinde çalışanların ve sendika üyelerinin kayıt altında olduğunu beyanla davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; yetki tespit yazısına konu 5 işyeri ile yetki tespit yazısında yer almayan 3 işyeri olmak üzere toplam 8 işyerinden 7'sinin Sivas ve Sakarya'da kurulu olduğu, 1 tanesinin de İstanbul'da merkez işyeri olduğu, İstanbul’da bulunan işyerinin farklı işkolunda kayıtlı olduğu ve bu nedenle değerlendirmeye alınamayacağı, yine personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı sözleşmelerinde alt işveren işyerleri için özel düzenlemeler uyarınca (1064404.058) SGK sicil numaralı işyerinin de değerlendirmeye alınamayacağı, davalı Bakanlık yetki tespitinde değerlendirilen (1099598.054), (1102241.054), (1049797.058), (1054915.058), (1119963.054) SGK sicil numaralı 5 işyerinde çalışan sayısının 147, üye sayısının 63 olduğu, davalı Bakanlık yetki tespitinde dikkate alınması gerekirken dikkate alınmayan ve uyuşmazlık konusu olan (1040744.058) sicil numaralı işyerinde ise 84 işçi çalıştığı ve işçilerden hiçbirisinin davalı Sendikaya üye olmadığı, bu kapsamda davacı Şirkete ait söz konusu işyerlerinde toplam çalışan sayısının 231, üye sayısının ise 63 olduğu, aranan %40 çoğunluğun sağlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davalı Sendika vekili; çekişme konusu (1040744.058) SGK sicil numaralı işyerinin başvuru tarihi itibarıyla Bakanlık kayıtlarında taşımacılık işkolunda yer almadığını, bu işyerinde çalışanların istese de taşımacılık işkolundaki sendikalara üye olamayacağını, Sivas Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünce (1040744.058.) ve (1046404.058) SGK sicil numaralı işyerlerinin ihale ile alınan işler olduğunun belirtildiğini, bu işyerlerinin başvuru tarihi itibarıyla çalışan sayısına dâhil edilemeyeceğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı Bakanlık vekili; davalı Bakanlık tarafından yetki tespit prosedürü uygulanırken aynı işkolunda yer alan işyeri sayısı, çalışan işçi ve sendikalı işçi sayılarının SGK sistemi üzerinde yer alan bilgiler neticesinde belirlendiğini, 5 işyeri dışında bildirilen 1 işyeri ve burada çalışan işçilerin, yetki tespit raporu düzenlenirken otomasyon kayıtlarında neden görünmediği hususunda herhangi bir araştırma ve değerlendirmeye gidilmediğini, davanın kabulü ile Bakanlık tarafından verilen yetki tespit kararının iptali yönünde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı Bakanlık tarafından verilen yetki tespiti yazısında belirtilen 5 işyeri dışında davacıya ait 3 işyerinin daha bulunduğu, bu işyerlerinden (1384138.34) SGK sicil numaralı işyerinin ticaret, büro, eğitim ve güzel sanatlar işkolunda yer alan İstanbul'da kurulu merkez işyeri olduğu, bu nedenle yetki tespitinde değerlendirmeye alınamayacağı, yine yetki tespit yazısında belirtilen işyerleri dışında kalan (1064404.058) SGK sicil numaralı işyerinin yapım ihalesi sonucu alınan bir işyeri olduğu 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'nun 8 inci maddesinde yer alan düzenleme gereği yetki tespitinde değerlendirmeye alınamayacağı, ancak (1040744.058) SGK sicil numaralı işyerinin davalı Sendika ile aynı işkolunda yer aldığı, dolayısıyla bu işyerinde çalışan sayısının da işletme düzeyinde yetki tespiti hesabında dikkate alınması gerektiği, Bakanlık yetki tespitine göre dikkate alınan işyerlerinde çalışan sayısının 147 olduğu, bu sayıya uyuşmazlık konusu olan (1040744.058) SGK sicil numaralı işyerinde çalışan işçi sayısı olan 84 eklendiğinde; toplam çalışan sayısının 231 olduğu, davalı Sendikanın ise tüm işyerlerindeki üye sayısının 63 olduğu, dolayısıyla 6356 sayılı Kanun'un 41 inci maddesinde işletme toplu iş sözleşmesi için öngörülen %40 çoğunluğun sağlanamadığı gerekçe gösterilerek davalıların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davalı Sendika vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı Bakanlık vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 6356 sayılı Kanun'un 41 inci ve devamı maddeleri kapsamında yetki tespitine itiraz istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Toplu iş sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı” kenar başlıklı 53 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

“İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu iş sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”

2. 6356 sayılı Kanun’un "İşkolunun tespiti" kenar başlıklı 5 inci maddesinin ikinci fıkrası şu şekildedir: “Yeni bir toplu iş sözleşmesi için yetki süreci başlamış ise işkolu değişikliği tespiti bir sonraki dönem için geçerli olur. İşkolu tespit talebi ve buna ilişkin açılan davalar, yetki işlemlerinde ve yetki tespit davalarında bekletici neden sayılmaz.”

3. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki” kenar başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrası ise şöyledir:

“Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu iş sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”

4. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki tespiti için başvuru” kenar başlıklı 42 nci maddesi de şu şekildedir:

“(1) Toplu iş sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.

(2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı iş günü içinde bildirir.

(3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.

(4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.

(5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”

5. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki itirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesi aşağıdaki şekildedir:

“(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı iş günü içinde mahkemeye yapabilir.

(2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.

(3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı iş günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.

(4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı iş günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.

(5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”

6. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Somut uyuşmazlıkta İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 06.11.2019 tarihli ve 2782575 sayılı olumlu yetki tespit kararının iptaline karar verilmiştir.

3. ... kayıtlarına göre davacı işverene ait olan (1040744.058) sicil numaralı işyerinin, tescil aşamasında İşkolları Yönetmeliği'nin 15 sıra numaralı taşımacılık işkolunda kaydedildiği; ancak daha sonra 6356 sayılı Kanun'un 5 inci maddesinde öngörülen süreç işletilmeden anılan işyerinin işkolunun metal işkolu olarak değiştirildiği anlaşılmaktadır. Emredici düzenlemelere aykırı şekilde yapılan bu değişiklik hukuki sonuç doğurmayacağından anılan işyerinin taşımacılık işkolunda olduğu kabulü yerindedir.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı Sendika ve davalı Bakanlık vekilince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,18.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.