"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1587 E., 2023/2705 K.
DAVA TARİHİ : 06.09.2019
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 15. İş Mahkemesi
SAYISI : 2021/837 E., 2023/98 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın davanın yeniden görülmesi için İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince kaldırma kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Millî Savunma Bakanlığına bağlı olarak çalıştığını, Türk Harb-İş Sendikasının üyesi olduğunu, Günde Azami Yedibuçuk Saat veya Daha Az Çalışılması Gereken İşler Hakkında Yönetmelik'in (Yönetmelik) 4 üncü maddesinde günde azami 7,5 saat veya daha az çalıştırılması gereken işlerin sayıldığını, maddenin (p) bendinde gürültülü işlerin bu kapsamda olduğunun belirtildiğini, gürültülü işler tanımına ise gürültü düzeyi 85 desibelin üzerinde olan işlerin girdiğinin ifade edildiğini, davacının çalıştığı işyerinde 2010-2011 ve 2017 yıllarında gürültü ölçümlerinin yapıldığını ve söz konusu ölçümlerde kişisel maruziyet değerinin Yönetmelik'teki sınır değer olan 85 desibelden yüksek çıktığını, ortamın gürültüye müsait olduğunu ve davacının sürekli risk altında bulunduğunu, riskin varlığının dahi 7,5 saat çalıştırılması için yeterli olduğunu, bu nedenle davacının Yönetmelik kapsamında sayılması gerektiğinin tespiti ile işyerinde geçerli toplu iş sözleşmeleri hükümleri gereğince 2011 yılından dava tarihine kadar hak kazanılan kısa çalışma primi ile fazla çalışma ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının alacak taleplerinin zamanaşımına uğradığını, işyerinde iş sağlığı ve güvenliği mevzuatına uygun şekilde gürültü seviyesi ölçümleri yapıldığını, ölçümden sonra gürültü düzeyi limitinin üzerinde çıkan fabrika ve atölyelerinin incelenerek düzenlemeye gidildiğini ve bunlara toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre kısa çalışma primi ödenmeye başlandığını, davacının Yönetmelik kapsamında olmadığını ve alacak taleplerinin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; toplanan deliller, emsal nitelikteki Ankara 44. İş Mahkemesinin 2019/424 Esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; usulüne uygun olarak uzman bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 20.10.2021 tarihli raporun; davacının aleyhine olmasından başka yeni rapor alınmasını gerektiren hiç bir eksikliği söz konusu olmamasına rağmen İlk Derece Mahkemesince yeniden rapor alınmasına karar verilmesinin usulsüz olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacılarla ilgili hiçbir şahsi inceleme ve tespit yapılmaksızın tamamen genel ifadelere yer verilerek davacı talebi doğrultusunda görüş bildirildiğini, aynı dosyada iki farklı raporun oluşturduğu çelişkiyi gidermek adına yeni bir rapor alınmasına karar verilmesi yerine davacı vekilinin talebi doğrultusunda ikinci raporun alınmasına gerekçe gösterilen Ankara 44. İş Mahkemesinin 2019/424-425 Esas sayılı dosyaların istinaf incelemesinin bekletici mesele yapılmasının hatalı olduğunu, ıslah zamanaşımı süresinin dikkate alınmadığını, faiz başlangıç tarihlerinin hatalı belirlendiğini, dava tarihine kadar hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesinin gerekçesinin yerinde olduğu, ıslah zamanaşımı def'inin değerlendirildiği, arabuluculuk son tutanak tarihi dikkate alınarak yapılan hesaplamaların dosya kapsamına uygun olduğu, temerrüt tarihi ve faiz türünün doğru belirlendiği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının dava konusu işçilik alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı ve hükmedilen faiz başlangıç tarihlerinin doğru belirlenip belirlenmediği hususlarındadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 117 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Somut uyuşmazlıkta kısa çalışma primi alacağı bakımından bilirkişi raporunda belirtilen temerrüt tarihlerinden itibaren faize hükmedilmiş ise de; belirtilen alacak kalemi yönünden toplu iş sözleşmesinde bir ödeme günü belirlenmiş olmadığı ve cevap dilekçesinde davalı vekili tarafından da kabul edildiği üzere davacının 29.05.2019 tarihinde davalı işverene ödeme hususunda başvuruda bulunduğu hususları dikkate alındığında; 6098 sayılı Kanun'un 117 nci maddesi uyarınca kısa çalışma primi alacağına 29.05.2019 olan temerrüt tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekir. Bu husus gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Temyiz olunan; İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davalı tarafın temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinin (a) alt bendinde yer alan "28.10.2020 tarihli bilirkişi raporunda belirlenen ödeme tarihlerinden itibaren" ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine “29.05.2019 olan temerrüt tarihinden itibaren” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,04.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.