Logo

9. Hukuk Dairesi2023/15958 E. 2023/13012 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Yargıtay'ın bozma kararına uyularak verilen kararda, bozma kapsamı dışında kalan hususlar hakkında hüküm kurulup kurulmayacağı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın bozma kararı ile önceki hüküm ortadan kalktığından ve mahkemenin bozulan karara atıf yaparak yeni hüküm oluşturamayacağından, bozma kapsamı dışında kalan hususlar hakkında da açıkça hüküm kurulması gerekirken, “hüküm kurulmasına yer olmadığına” şeklinde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :... Mahkemesi

SAYISI : 2023/291 E., 2023/340 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ... Elektrik İletim AŞ'ın (...) hizmet satın aldığı dava dışı yüklenici firmaların işçisi olarak davalıya ait trafo merkezinde çalıştığını, davalı işverenin davacının çalışmalarından asıl işveren sıfatıyla sorumlu olduğunu, davacının sendika üyesi olduğunu, toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan bir kısım alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek ücret farkı, ikramiye ve sosyal yardım alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı ile davalı işveren arasında herhangi bir ... sözleşmesi bulunmadığını, davacının yüklenici firma işçisi olduğunu, davalı ...'ın ihale makamı konumunda olup davacının çalışmalarından sorumlu olmadığını, davacının tüm özlük haklarından yüklenici firmanın sorumlu olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 08.....2021 tarihli kararı ile; davacının, dava dışı yüklenici firma işçisi olarak davalıya ait işyerinde çalıştığı, davalı işverenin asıl işveren sıfatıyla davacının çalışmalarından sorumlu olduğu, davacının sendika üyesi olduğu, toplu ... sözleşmesinden faydalanma hakkı bulunduğu, toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının ödenmediği, dosyada bulunan bilirkişi raporunda hesaplamaların doğru olarak yapıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili süresi içinde istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 11.11.2021 tarihli kararı ile; davalı ...'ın hizmet alım sözleşmesi imzaladığı yüklenici firmalardan hizmet satın aldığı, davacının yüklenici firma işçisi olarak davalıya ait trafo merkezinde çalıştığı, yapılan işin yardımcı ... mahiyetinde olduğu, davacının çalışmalarından ve aynı zamanda alt işverenin taraf olduğu toplu ... sözleşmelerinden davalı işverenin sorumlu olduğu, davacının toplu ... sözleşmesi imzalamaya yetkili sendika üyesi olduğu ve buna ilişkin belgenin dosyada bulunduğu, toplu ... sözleşmesinden faydalanma hakkı bulunan davacının haklarının ödenmediği, bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaların dosya kapsamıyla örtüşür nitelikte olduğu, hesaplamalara karşı davalı tarafın ileri sürdüğü istinaf sebebinin yerinde olmadığı, dosya kapsamına göre zamanaşımına uğrayan alacak bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 19.01.2022 tarihli kararı ile; temyiz konusu edilen Dairemizin 2021/13334 ila 2021/13382 arası 49 adet seri dosyanın birlikte incelendiği ve aynı gün Dairemiz denetiminden geçtiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığı, ayrıca, bir kısım davacıların, işbu davalardan önce belli bir döneme ilişkin olarak aynı iddialarla aynı davalıya karşı toplu ... sözleşmesine dayalı alacaklarını talep ederek açtıkları davalarda verilen kararların kesinleştiği, o dosyalarda alınan bilirkişi raporlarının kesin delil niteliği taşıdığı ve eldeki davalar yönünden bağlayıcı olduğu, davacının önceki dönem için dava açıp açmadığı ve açmış ise alınan bilirkişi raporunda ücretinin ne şekilde belirlendiğinin tespit edilmesi, bilirkişi raporundaki kesinleşen ücret hesabı dikkate alınarak bu davada talep ettiği alacakların hesaplanması gerektiği, bu itibarla Mahkemece, davacının dosyasına özgü olarak tereddüte yer vermeyecek şekilde, ayrıntılı ve açıklayıcı, hüküm kurmaya elverişli ve Yargıtay denetimine uygun bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre davacının talep ettiği alacaklar hakkında hüküm tesis edilmesi gerektiği gerekçesiyle bozma kararı verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin 29.11.2022 tarihli kararı ile; uyulan bozma kararı doğrultusunda, davacı vekilinin beyanının alındığı, ardından bildirilen dava dosyalarındaki raporlar irdelenerek ve davalının zamanaşımı def'ini de kapsayacak şekilde bilirkişi ek raporu alındığı, rapordan sonra davalı tarafça ödeme def'inde bulunulması üzerine ödeme belgeleri nazara alınmak suretiyle tekrar rapor alındığı, raporda davalı tarafça yapılan ödemelerin tenzilinin yapıldığı, bilirkişi raporununun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 05.04.2023 tarihli kararı ile; davalının sair temyiz itirazlarının yerinde görülmediği belirtilerek, İlk Derece Mahkemesince bozmadan önce hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının yakacak yardımı alacağı 31.03.2018 tarihine kadar 30,00 TL üzerinden hesaplanmasına rağmen, bozmaya uyulduktan sonra hükme esas alınan bilirkişi raporunda 40,00 TL üzerinden hesaplandığı, bozmadan önce verilen İlk Derece Mahkemesi kararının davacı tarafından istinaf edilmediği ve 30,00 TL üzerinden yapılan hesaplama yönünden davalı yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu göz ardı edilerek yakacak yardımı alacağının hüküm altına alınmasının hatalı olduğu gerekçesiyle bozma kararı verilmiştir.

D. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen karar ile; Yargıtay bozma ilâmına uyularak, yakacak yardımı alacağı hakkında yeniden hüküm kurulmuş, bozma konusu yapılmayan diğer hususlar hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; davalı Kurum tarafından sunulan hesaplama tablolarındaki alacak miktarlarına yönelik ödeme olarak gösterilen toplu ... sözleşmesi farklarının davacı işçilere ödenmediğini, tablo ve ek rapor doğrultusunda ödendiği kabul edilerek hatalı bilirkişi raporu doğrultusunda Mahkemece hüküm tesis edilmesinin, hak kayıplarının oluşmasına neden olduğunu belirterek kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde; davalı Teşekkülün ihale makamı olduğunu, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun 3 üncü maddesinin (g) bendine göre fiyat farkının müvekkili Teşekkülce ödenmesinin mümkün olmadığını, toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan işçilik haklarından hizmet alımı yapılan firmaların sorumlu olduğunu, 2020 Haziran ayı ücret farklarının davacılara ödendiğini, bilirkişi raporunun kabul edilmediğini, vekâlet ücreti de dâhil Mahkeme kararının hatalı olduğunu belirterek kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, bozmadan sonra kurulması gereken hükmün kapsamına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddeleri.

2. 6100 sayılı Kanun'un "Hükmün kapsamı" kenar başlıklı 297 nci maddesinin ikinci fıkrası şöyledir:

"Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir."

3. Değerlendirme

1. 6100 sayılı Kanun'un 297 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre hüküm fıkrasında, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim, yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hâl, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir.

2. Somut olayda bozmadan sonra kurulan hükümde İlk Derece Mahkemesince "Bozma konusu yapılmayan diğer hususlar kesinleşmiş olduğundan bu hususlar hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına," şeklinde karar verildiği görülmektedir.

3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22.02.2012 tarihli ve 2012/13-747 Esas, 2012/84 Karar sayılı ilâmında ve Dairemizin emsal kararlarında belirtildiği gibi Yargıtayca bozulan karar, sonraki kararın eki niteliğinde değildir. Bozma ile birlikte önceki hüküm ortadan kalkarak hukuki geçerliliğini yitirir. Mahkemece bozulan karara atıf yapılarak yeni hüküm oluşturulamaz. Bozmadan önceki ve bozmadan sonraki kararlar 6100 sayılı Kanun'un 297 nci maddesine uygun olmalıdır.

4. İlk Derece Mahkemesince uyulan bozma kararı doğrultusunda yapılan inceleme sonucunda bozma kapsamı dışında kalan ücret farkı, ikramiye, bayram yardımı talepleri hakkında da açıkça hüküm kurulması gerekirken, yukarıdaki kanuni düzenlemeler ve ilkeler dikkate alınmaksızın bozma sebebi yapılmayan bu alacak kalemleri hakkında "hüküm kurulmasına yer olmadığına” şeklinde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

5. Diğer yandan; bozma konusu yapılan yakacak yardımı alacağı konusunda bozmaya uyulduğu belirtilmiş ise de hükmedilen alacak miktarının ne şekilde hesaplandığı anlaşılamamaktadır. Bu hâliyle hüküm altına alınan miktar denetime elverişli değildir. Ayrıca, Mahkemece; "30,00-TL/BRÜT alacağın 100,00 TL.sinin dava tarihinden, bakiye miktarının ise ıslah tarihi" şeklinde hüküm kurulması da isabetsizdir.

6. İlk Derece Mahkemesince yeniden hüküm kurulurken vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin, kabul ve reddedilen alacakların tamamına göre hesaplanması gerektiği gözden kaçırılmamalıdır.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının usulden BOZULMASINA,

Bozma sebebine göre davacı vekili ve davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

27.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.