Logo

9. Hukuk Dairesi2023/16103 E. 2023/18906 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı şirketten fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerini talep ettiği alacak davasında, alacakların miktarının belirsizliği, uygulanacak hukuk, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücret alacaklarının bulunup bulunmadığı ve hesaplanması ile davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin miktarı uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı işçinin alacaklarının bir kısmının kabulü ile hükmedilen davalı lehine vekalet ücretinin, reddedilen alacak miktarı da dikkate alınarak yeniden hesaplanması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1828 E., 2023/1209 K.

DAVA TARİHİ : 05.04.2019

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile davanın kısmen kabulü

TEMYİZ EDENLER : Taraf vekilleri

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 33. İş Mahkemesi

SAYISI : 2019/251 E., 2021/221 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildi.

Taraf vekillerince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 05.12.2023 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ... geldiler.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalı Şirketin Kazakistan Astana’da bulunan şantiyesinde 07.04.2010-30.06.2018 tarihleri arasında mekanik tesisat formeni olarak çalıştığını, ücretinin net 2.500,00 USD olduğunu, iş sözleşmesinin iş bitimi gerekçesiyle sonlandırıldığını, fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil ücretlerinin ödenmediğini ileri sürerek fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taleplerin belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceğini, davacının davalı Şirkette 07.04.2010-30.06.2018 tarihleri arasında çalıştığını, talep konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil çalışma iddiaları ile bu ücretlerin ödenmediği iddialarının gerçek dışı olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; banka hesabına fazla çalışma ödemesi açıklaması ile her ay yatırılan aylık miktarların gerçekte kira yardımı olduğu, bu nedenle fazla çalışma alacağından mahsup edilmediği, dosya kapsamında dinlenen tanık beyanlarından davacının haftanın 6 günü çalıştığı, dinî bayramların birinci günleri dışında kalan tüm genel tatil günlerinde çalıştığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; salt davacı ile menfaat birliği içinde olan tanık anlatımlarına itibar edildiğini, hesaplamaların dönem ücretine göre yapılması gerektiğini, davalı Şirket tarafından yapılan ödemelerin dikkate alınmadığını, fazla çalışma ödemeleri yapılan dönemlerin hesaplamada dışlanması gerektiğini,

zamanaşımı def'inin dikkate alınmadığını, somut olayda davacının sembolik rakamlarla belirsiz alacak davası açma hakkını kötüye kullandığını, indirim oranının düşük olduğunu, davalı lehine hükmedilen vekâlet ücretinin eksik olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; emsal Yargıtay ilâmı ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacıya fazla çalışma açıklaması ile yapılan ödemelerin hesaplanan fazla çalışma alacağından %30 indirim yapıldıktan sonra mahsup edilmesi gerektiği gerekçesiyle başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; bordroların gerçeği yansıtmadığını, fazla çalışma ödemesi açıklaması ile gönderilen ancak kira yardımı olarak ödenen tutarların fazla çalışma alacağından mahsubunun hatalı olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesince dava ile ilgisi bulunmayan başka bir tanığın beyanının dikkate alınmasının hatalı olduğunu, davacıya kira yardımı yapıldığını belirterek kararı temyiz etmiştir.

2. Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; iş sözleşmesine uygulanacak hukuk, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatili alacaklarının bulunup bulunmadığı ve hesaplanmaları ve davalı lehine hükmedilen vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un Kanun'un 24 ve 27 nci maddeleri.

3. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 41, 44, 46, 47 ve 63 üncü maddeleri.

4. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin (AAÜT) 13 üncü maddesinin ilgili bölümü şöyledir :

"(1) Bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için bu Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 10 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12 nci maddenin birinci fıkrası, 16 ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.

(2) Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.

..."

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut olayda, davacı işçinin dava ve ıslah dilekçeleriyle talep ettiği dava konusu işçilik alacaklarının kısmen kabulü ile davalı lehine vekâlet ücretine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince reddedilen alacaklar yönünden davalı lehine vekâlet ücretine karar verilmesinde isabetsizlik yok ise de davacının alacaklardan yapılan indirim dışında toplam 9.700,00 USD alacağının reddedildiği anlaşılmaktadır. Bu husus gözetilerek yapılan değerlendirme sonucunda; karar tarihine göre Merkez Bankası tarafından ilan edilen gösterge niteliğindeki döviz kuru (21,5274 TL) uyarınca reddedilen alacağın 208.815,78 TL'ye (9.700,00 USDx21,5274 TL) karşılık geldiği dikkate alınarak söz konusu tutar ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'ye göre davalı lehine 32.234,20 TL vekâlet ücreti takdir edilmesi, ayrıca hüküm altına alınan alacakların ret ve kabul oranına göre yargılama giderlerine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı tarafın tüm, davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı tarafın Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (3) numaralı bendinde yer alan "-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T.'nin 13. maddesi gereğince 2.152,74 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,"

-Davacı tarafından yapılan Mahkeme safahatında yapılan toplam 939,25 TL yargılama giderinin ret ve kabul oranına göre 655,29 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye masrafın davacı üzerinde bırakılmasına,"

-Davalı tarafından Mahkeme ve istinaf safahatında yapılan toplam 34,50 TL yargılama giderinin ret ve kabul oranına göre 0,11 TL sinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, bakiye masrafın davalı üzerinde bırakılmasına,"

-680,00 Arabuluculuk ücretinin 2,24 TL sinin davacıdan, 677,75 TL sinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına," şeklindeki alt bentlerinin hükümden tamamen çıkartılarak yerlerine,

"-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT'nin 13 üncü maddesi gereğince 32.234,20 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,"

"-Davacı tarafından Mahkeme safahatında yapılan toplam 939,25 TL yargılama giderinin ret ve kabul oranına göre 638,69 TL'sinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye masrafın davacı üzerinde bırakılmasına,"

"-Davalı tarafından Mahkeme ve istinaf safahatında yapılan toplam 34,50 TL yargılama giderinin ret ve kabul oranına göre 11,04 TL'sinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, bakiye masrafın davalı üzerinde bırakılmasına,"

"-680,00 TL arabuluculuk ücretinin 217,60 TL'sinin davacıdan, 462,40 TL'sinin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,” bentlerinin yazılması suretiyle hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,Davalı yararına takdir edilen 17.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davacı tarafa yükletilmesine, Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davalı tarafa iadesine, Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 05.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.