"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2351 E., 2023/798 K.
KARAR : İstinaf başvurularının kabulü ile davanın kısmen kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : Muş ... Mahkemesi
SAYISI : 2021/388 E., 2022/520 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilin davalı ... nezdinde 4857 ... ... Kanunu'na tâbi kadrolu işçi statüsünde 15.02.2001 tarihinde çalışmaya başladığını, ... Sendikasına (Sendika) üye olduğunu, Sendika ile davalı işveren arasında bağıtlanan ve 15.09.2001-14.09.2020 yürürlük süreli toplu ... sözleşmesinden yararlandığını, ne var ki davalı tarafça toplu ... sözleşmesi hükümlerinin uygulanmayarak müvekkiline eksik ücret ödendiğini ve aynı şekilde sosyal yardım alacaklarının da ödenmediğini, bu hususta yaptığı arabuluculuk başvurusundan da sonuç alamadığını ileri sürerek toplu ... sözleşmesinden ... ücret ve ücret farkı alacağı, doğum yardımı, giyim yardımı, koruyucu eşya yardımı, ilave tediye ve ikramiye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı tarafça davaya yasal süresi içinde cevap verilmemiş, davalı vekili yargılama aşamasındaki beyanlarında davanın reddi gerektiğini savunmuş ve davacı tarafın ıslah talebine karşı süresinde verdiği beyan dilekçesinde zamanaşımı def'inde bulunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı tarafça dosyaya her ne kadar cevap dilekçesi sunulmamış olsa da davacı vekilince sunulan ıslah dilekçesine karşı iki haftalık yasal süresi içerisinde kısmi davada ıslahla artırılan miktar yönünden zamanaşımı def'inde bulunulduğu, usulüne uygun ve süresinde ileri sürülen zamanaşımı def'inin değerlendirilmesi için bilirkişiden ek rapor alındığı, buna göre davacının ödenmeyen bir ücret alacağı bulunmadığı, ancak eksik ödenen ücretler yönünden ücret farkı alacağı talebinin kabul edildiği, dava dilekçesindeki somut olay anlatımlarından, tanık beyanlarından, ücret bordrolarından ve toplu ... sözleşmesi hükümlerinden asıl talebin ilave tediye alacağına ilişkin olduğu ve davacının ödenmeyen bir ikramiye alacağı bulunmadığı, bu nedenle ilave tediye alacağı talebinin kabulüne ve ikramiye alacağı talebinin ise reddine karar verilmesi gerektiği, dosya içeriğine ve toplu ... sözleşmesi hükmünde yer alan düzenlemelere göre davacının çocuk yardımı alacağına hak kazanmadığı, davacıya toplu ... sözleşmeleri gereği 2002-2020 yılları arasında verilmesi gereken giyim eşyalarının ne olduğu dava dilekçesinde açıkça belirtilmediğinden ve sonrasında da davacı vekilince somutlaştırma ve ispat yükümlülüğü yerine getirilmediğinden bu husustaki taleplerin reddi gerektiği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; davalı tarafın dava ve ıslah dilekçesine karşı zamanaşımı def’ini süresinde ileri sürmediğini, kaldı ki müvekkili davacı hesabına dava konusu dönemde yapılan her kısmi ödeme nedeniyle zamanaşımı süresinin kesildiğini, buna göre dava konusu yapılan döneme ilişkin alacaklardan zamanaşımına uğrayan kısım olmadığını, dava dilekçesi ve ıslah talebine konu alacak tutarları gözetilmeden ret vekâlet ücretinin hatalı hesaplandığını belirterek İlk Derece Mahkemesi karanın ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; dava konusu talep edilen alacaklara ilişkin olarak davalı Belediyeden ödeme yapıldığına ya da geçmiş dönemde aynı kapsamda yapılan başvurulara ilişkin olarak belgelerin ve takip konusu dosyaların getirtilmediğini, bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm tesis edildiğini, müvekkiline karşı aynı taleplerle dava açan tanık beyanlarına itibar edilemeyeceğini, hüküm altına alınan alacaklara en yüksek işletme kredisi faiz oranı uygulanmasının hatalı olduğunu, zamanaşımı def'i kapsamında yapılan hesaplamaların hatalı olduğunu, dava konusu alacak kalemlerine ilişkin olarak ikramiye alacağının hangi yıllara ait olduğu net bir şekilde davalı Belediyeden sorularak sonucuna göre alacak miktarının tespit edilmesi gerektiğini, alacak taleplerine ilişkin olarak davalı ... açısından her bir Belediye Başkanının sorumlu olduğu dönemin belirlenmesi ve dönemsel sorumluluk esasına göre hesaplama yapılması gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı ... nezdinde hâlen çalışan davacının taleplerine dayanak yaptığı toplu ... sözleşmelerinden yürürlük tarihinden önce taraf Sendikaya üye olduğu ve hesaplama yapılan dönem boyunca üyeliğinin devam ettiği, davanın kısmi dava olarak açıldığı ve bu şekilde görülüp sonuçlandırıldığı, toplu ... sözleşmelerinin imza tarihleri, talep konusu alacakların dönemsel olarak ödenmesi karşısında İlk Derece Mahkemesince dava tarihi ve ıslah tarihi itibarıyla yapılan zamanaşımı değerlendirmesinde hata olmadığı, toplu ... sözleşmelerinde yer alan düzenlemelere göre davacının hükmedilen alacaklara hak kazandığına dair İlk Derece Mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından davalı tarafın buna yönelik istinaf nedenlerinin yerinde görülmediği, süresinde ileri sürülen ıslaha karşı zamanaşımı def'i nazara alınarak yapılan hesaplama sonucu belirlenen alacakların hüküm altına alınmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, aynı şekilde talep konusu alacak tutarlarına göre hükmedilen vekâlet ücreti tutarının da usul ve kanuna uygun olduğu, 6356 ... Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun (6456 ... Kanun) 53 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan işçilik alacaklarından ödeme günü açıkça kararlaştırılmış olanlar bakımından belirlenen ödeme tarihi, ödeme günü tespit edilmemiş olanlar yönünden ise işverenin temerrüde düşürüldüğü tarihten itibaren bankalarca uygulanan en yüksek işletme kredisi faizine karar verilmesi gerektiği, bu kapsamda ücret farkı alacağı yönünden İlk Derece Mahkemesince işverenin temerrüde düşürüldüğü tarihten itibaren bankalarca uygulanan en yüksek işletme kredisi faizine karar verilmesi gerekirken aksi değerlendirme ile dava ve ıslah tarihlerinden itibaren faize hükmedilmesinin hatalı olduğu, ayrıca ilave tediye alacağı kanundan kaynaklandığından, talep hâlinde temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesi gerekip yazılı şekilde mevduat faizine hükmedilmesinin hatalı olduğu gerekçeleriyle davacı tarafın istinaf başvurusunun 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 ... Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin ikinci alt bendi gereğince kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek ve inceleme sırasında resen gözetilecek nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesinin kararı ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek ve inceleme sırasında resen gözetilecek nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının üyesi olduğu Sendika ile davalı işveren arasında bağıtlanan toplu ... sözleşmelerinden kaynaklı dava konusu alacaklara hak kazanıp kazanamayacağı, eksik ödenen ücret alacağı bulunup bulunmadığı, davalı tarafça davaya ve ıslah talebine karşı süresinde zamanaşımı savunmasında bulunulup bulunmadığı, kısmi dava olarak açılan davada ıslah talebine karşı ileri sürülen zamanaşımı def'inin değerlendirilmesi, dönemsel ödemelerin zamanaşımını kesip kesmeyeceği ve davacı aleyhine hükmedilen vekâlet ücretinin doğru belirlenip belirlenmediği konularına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 ... Kanun'un 317 ve 319 uncu maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 6356 ... Kanun'un 39 ve 53 üncü maddeleri, 6098 ... ... Borçlar Kanunu'nun 147, 150 ve 154 üncü maddeleri.
3. Dairemizin kısmi dava türünde açılan davalarda zamanaşımı def'inin değerlendirilmesine ilişkin 09.11.2020 tarihli ve 2017/18726 Esas, 2020/15407 Karar ... ilâmının ilgili bölümü şöyledir.
"...
Kısmi olarak açılan davada, davacının 22.02.2016 tarihinde ıslah harcını yatırarak alacak miktarlarını ıslah ettiği (ıslah dilekçesi tarihi 08.02.2016) ,ıslah dilekçesinin 08/03/2016 tarihindeki son celsede davalı vekiline elden tebliğ edildiği, davalı vekilinin aynı celsede sözlü olarak ıslaha karşı zamanaşımı def’inde bulunduğu anlaşılmıştır. Mahkemece, gerekçeli kararda davalı tarafın dava ve ıslaha karşı zamanaşımı def'ilerinin ayrı ayrı incelendiği ve zamanaşımı süresi geçmiş bulunmadığından dolayı davalı tarafın zamanaşımı itirazının reddine karar verildiği belirtilmiş ise de ; ıslah tarihine göre davacının 22.02.2011 tarihinden önceki fazla çalışma alacağı (dava dilekçesinde korunan miktar hariç olmak üzere ) 5 yıllık zamanaşımına uğramıştır."
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 ... Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 ... Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.