"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
SAYISI : 2023/216 E., 2023/503 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildi.
Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 01.01.1987–01.04.2013 tarihleri arasında aralıksız olarak ... ve ... Spil şubesinde önce şube sekreteri ve daha sonra şube müdürü olarak çalıştığını, son net ücretinin 2.123,82 TL olduğunu, 2011 yılına kadar yılda iki aylık ücret tutarında ikramiye verildiğini, işçilerin rızası dışında ikramiyenin yılda bire düşürüldüğünü, davacıya hiç ikramiye ödenmediğini, fazla çalışmaların ödenmediğini, eksik ücret, yıllık izin, genel tatil ve fazla çalışmaları ödenmeyince işverenden ısrarla talep edildiğini ve fakat işveren tarafından işten çıkartıldıklarını, haftanın altı günü sabah 08.00 akşam 22.30-23.00 saatleri arası çalıştığını, pazar günleri çalışma olmadığını, yıllık izinlerin de kullandırılmadığını, davacının aynı Şubede ara vermeden 10.11.1993 tarihinde işyeri acente olarak gösterilmek suretiyle çalışmasına devam ettiğini, acentelik sözleşmesi imzalamazsa ... sözleşmesine son verileceği belirtilerek tehdit edildiğini, acenteliği kabul etmeyenlerin işine son verildiğini, 10.11.1993-01.04.2013 tarihleri arası baskı ve muvazaalı olarak geçersiz şekilde acente gösterilerek ... sözleşmesi ile çalışmaya devam ettiğini, acentelik olmasına rağmen davacının gün hasılatını aynı günün sonu işverenin hesabına yatırdığını, işyeri acente gösterilmesine rağmen işyerinin davalı adına olduğunu, bunun da muvazaanın bir kanıtı olduğunu, acentelik sözleşmesinin muvazaalı ve geçersiz olduğunu ileri sürerek kıdem, ihbar ve kötüniyet tazminatları ile birlikte yıllık izin, fazla çalışma, ... bayram ve genel tatil, ikramiye ve ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının acente olarak faaliyet gösterdiğini, 01.07.1995 tarihinde acentelik sözleşmesi imzalandığını, davacının özel nedenlerden dolayı işi bırakacağını beyan ettiğini, acentelik sözleşmesinin 31.03.2013 tarihli Protokol ile sona erdirildiğini, davacının işçi değil tacir olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydı ile davacı işten kendi isteği ile ayrıldığından kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmayacağını, muvazaa olduğu varsayılsa bile sözleşmenin tarafının kendi muvazaasından yararlanamayacağını, davacı ile davalının 2013 yılına kadar süregelen ticari ilişkisinin dayanağının acentelik sözleşmesi olduğunu, taraflar arasında bir ticari ilişkinin olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 21.....2019 tarihli ve 2016/582 Esas, 2019/378 Karar sayılı kararı ile; uzun yıllar işyerinde çalışmakta olan bir işçinin ... sözleşmesini haklarını işyerinde bırakma sureti ile sonlandırılmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davacının ayrılmasından sonra davalı işyerinde yeni bir müdürün işbaşı yapmış olması, davalıya karşı davası olmayan tanıkların davacının fazla çalışmaya ilişkin haklarının müdürlükten talep etmesi üzerine işten çıkarıldığı yönündeki beyanlarına göre davacının ... sözleşmesinin işveren tarafından haklı bir neden gösterilmeksizin feshedildiği, davalının ... sözleşmesini feshederken kötüniyetli olduğunun ispatlanamadığı, tanık beyanlarına göre fazla çalışma yaptığı, ... bayram ve genel tatil günlerinde çalışmaya devam ettiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 04.11.2021 tarihli ve 2019/2215 Esas, 2021/1819 Karar sayılı kararı ile; davacının davalı Şirketin işçisi olduğu belirlenerek ... sözleşmesinin tazminat gerektirmeyecek şekilde feshedildiği davalı işverence ispatlanamadığından davacının hak kazandığı kıdem ve ihbar tazminatına karar verilmesinin yerinde olduğu, davacının çalışma süresine, yaptığı işin niteliğine göre belirlenen ücret miktarında hatalı yön bulunmadığı, dosya içeriğine, tanık beyanlarına, yapılan işin niteliğine ve işyeri çalışma düzenine göre davacının hak kazandığı ve karşılığının ödendiği davalı işverence ispatlanamayan fazla çalışma ücreti alacağına ve ... bayram ve genel tatil ücreti alacağına karar verilmesinde ve yine davacının duruşmada beyanı alınmak suretiyle kullandırıldığı veya karşılığının ödendiği davalı işverence ispatlanamayan yıllık izin ücreti alacağına karar verilmesinde, davacının hak kazandığı ve karşılığının ödendiği davalı işverence ispatlanamayan ücret alacağı ve ikramiye alacağına karar verilmesinde hatalı yön bulunmadığı gerekçesiyle davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 25.01.2022 tarihli ve 2021/12868 Esas, 2022/1025 Karar sayılı ilâmı ile; davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile dosya içerisinde bulunan davacı işçinin isim ve imzasını içeren belgeye karşı davacı asıl dinlenerek diyeceklerinin sorulması, imza ve içeriğine karşı inkârı bulunup bulunmadığının tespit edilmesi, imza inkârı hâlinde belge üzerinde imza incelemesi yaptırılması ile davacı işçinin iddia edildiği şekilde istifa ederek işten ayrılıp ayrılmadığı hususu aydınlatıldıktan sonra davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin 15.02.2017 tarihli ve 2015/512 Esas, 2017/75 Karar sayılı kararı ile; ... sözleşmesinin davacının istifası ile sona erdiği, imzalanan belgenin içeriği, davacının mesleki tecrübesi, kıdemi, tanık anlatımları, davacı işçinin fesih sebepleri ile bağlı olduğu ve tüm dosya kapsamına göre davacının iradesinin sakatlanmak suretiyle belgeyi imzaladığı yönündeki iddianın ve kıdem tazminatı ile ihbar tazminatı şartlarının oluştuğunun davacı tarafça ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 17.01.2023 tarihli ve 2023/30 Esas, 2023/558 Karar sayılı kararıyla; davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile dosya kapsamı ve davacı asıl ile tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde, davacının istifa iradesi olmadığı, diğer çalışanlar gibi davacıdan da iradesi dışında istifa dilekçesi alındığı bu nedenle istifaya itibar edilemeyeceği, Mahkemece ... sözleşmesinin işverence haklı neden olmaksızın feshedildiği göz önüne alınarak davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığının kabulü gerektiği gerekçesiyle bozma kararı verilmiştir.
D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmı doğrultusunda davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; kötüniyet tazminatının hüküm altına alınması gerektiğini belirterek kararı temyiz etmiştir.
2. Davalı vekili; Şirketin ticari defter ve kayıtlarında bulunan ve davacıya yapılan hak ediş ödemelerine göre davacının sabit ücretle çalışan olmadığını, davacının işçi olduğu varsayılsa bile bu sözleşmesinin kendi isteği ile sonlandırıldığını, bu nedenle davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamayacağını, fazla çalışma ile ... bayram ve genel tatil alacaklarının belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davacının acente olarak faaliyet gösterdiğini, taraflar arasındaki ilişkide muvazaa bulunmadığını, davacının iddia ettiği sabit ücretin de ispatlanamadığını, hiç izin kullanmadan çalışmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, alacaklardan yapılan indirim oranının yeterli olmadığını belirterek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının ... sözleşmesinin kim tarafından feshedildiği ve feshin haklı nedene dayanıp dayanmadığı, buna göre kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanıp kazanmadığı noktasındadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 17 nci maddesi hükmü ile 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte olan mülga 1475 sayılı ... Kanunu'nun 14 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı ve davalı vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davalıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
10.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.