"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili davacının davalı Şirkete ait işyerinde grafiker olarak 17.08.2011-21.03.2013 ve 04.06.2013-30.05.2014 tarihleri arasında 2 dönem çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini, aylık 2.200,00 TL ücret aldığını, bunun asgari ücret kısmının banka aracılığı ile geri kalanın ise elden ödendiğini ileri sürerek ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, ulusal ... ve genel tatil ücret alacağı ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının istifa ederek işten ayrıldığını, bu nedenle ihbar tazminatı talep hakkı bulunmadığını, hak etmiş olduğu tüm işçilik alacaklarının kendisine banka aracılığıyla ödendiğini, iddia edilen ücretin doğru olmayıp davacının belirttiği ücretle çalışmasının mümkün olmadığını, taleplerin dayanaksız olduğunu beyanla davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 09.05.2016 tarihli ve 2014/373 Esas, 2016/253 Karar sayılı kararı ile; davacının işyerinde 17.08.2011-21.03.2013 ve 04.06.2013-30.05.2014 tarihleri arasında 2 yıl, 7 ay hizmet süresinin bulunduğu, giydirilmiş ücretinin brüt 3.370,48 TL olduğu, ispat yükü üzerinde olan davalı işverence iş sözleşmesinin ihbar tazminatı ödenmesini gerektirmeyecek şekilde sona erdiği ve davacının yıllık izinlerini kullandığı hususlarının ispatlanamadığı, bu nedenle davacının ihbar tazminatına hak kazandığı, dosya kapsamına göre sübut bulan fazla çalışma ile ulusal ... ve genel tatil ücreti alacaklarının tanık beyanlarına dayalı olması sebebiyle indirim uygulanarak hüküm altına alındığı belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Dairemizin 12.10.2020 tarihli ve 2016/28114 Esas, 2020/11371 Karar sayılı kararıyla; yargılama aşamasında davalı vekili tarafından dosyaya sunulan tediye makbuzu başlıklı belgeler ile el yazısı ve davacı imzasını içeren fazla çalışma ücretlerine ilişkin ödemelerin alındığını belirtir belgelerin hesaplamada dikkate alınmamasının hatalı olduğu, temyiz dilekçesi ekinde sunulan makbuzların içeriğine ve imzaya ilişkin davacının beyanı alınması gerektiği, ayrıca fazla çalışma ile ulusal ... ve genel tatil alacağı konusunda hesaplama yapılırken tanıkların davacı ile birlikte çalıştıkları süreyle bağlı kalınması gerektiği gerekçesi ile bozma kararı verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davalı işyerinde 04.06.2013-30.06.2014 tarihleri arasında 11 ay 26 ... hizmet süresinin bulunan davacının giydirilmiş aylık brüt ücretinin 3.370,48 TL olduğu, dosya kapsamı ve tanık beyanları da dikkate alındığında davacının ulusal ... ve genel tatillerde çalıştığı ve karşılığının ödendiğinin davalı tarafca ispatlanamadığı anlaşılmakla davacının ulusal ... ve genel tatil ücretine hak kazandığı, davacının fazla çalışma konusundaki iddiasını da ispatladığı, bilirkişi raporu doğrultusunda fazla çalışma ücreti alacağına yönelik talebin indirim yapılarak kabul edildiği, davalı işverenin taraflar arasındaki belirsiz süreli iş sözleşmesinin feshinden önce durumu davacıya bildirmediği ve bildirim süresine ilişkin ücreti peşin de ödemediğinden davacının ihbar tazminatı alacağına hak kazandığı, davacının uyuşmazlık konusu dönem itibarıyla çalışma süresi olarak bir yılı doldurmadığından yıllık izin ücretine yönelik talebinin reddedilmesi gerektiği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz başvurusunda; taraflar arasında düzenlenen protokol kapsamında borcun yenilendiğini, borç ilişkisini sona erdiren durumlardan yenileme mevcut olduğundan konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiğini, bilirkişi tarafından hesaplanan ve hüküm altına tutarların hatalı ve eksik hesaplandığını, müvekkilinin hak ettiği alacakların daha fazla olduğunu, bu hususta rapora karşı yaptıkları itirazların göz ardı edildiğini, müvekkinin son ücreti değil asgari ücret üzerinden yapılan hesaplamanın hatalı olduğunu, uygulanan indirim oranının hakkaniyete aykırı olduğunu, davacıya hiçbir zaman fazla çalışma ödemesi yapılmadığı gibi birlikte dosyaya sunulan tediye makbuzlarının sonradan düzenlenerek dosyaya sunulduğunu, müvekkilinin isticvap beyanında 21.03.2013 tarihinde istifa ettiğini, bu tarihten öncesine ilişkin alacağı kalmadığını beyan etmişse de tediye makbuzlarında yer ... imzaları inkâr ettiğini, fazla çalışma ücretini almadığını, ücretlerin asgari ücretin Bankadan kalanın ise elden ödendiğini beyan etmesine rağmen raporda fazla çalışma alacağı yönünden eksik hesaplama yapıldığını, tanık beyanlarına sınırlı süre ile itibar edilmesinin doğru olmadığını, zira tanık beyanlarının birbiri ile örtüştüğünü ve işyerindeki çalışma düzenin değişmediğini, aksi yöndeki kabulün hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının fazla çalışma ücreti ile ulusal ... ve genel tatil ücreti alacağı bulunup bulunmadığı ve alacağın hesaplanması yöntemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 ... maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun, 41, 44 ve 47 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 ... maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer ... sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
10.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.