Logo

9. Hukuk Dairesi2023/16322 E. 2023/19682 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçen davacıya, geçiş aşamasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken ücret farkı, ilave tediye farkı ve ikramiye farkı alacaklarının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının kadroya geçişi sırasında imzalanan iş sözleşmesinde ücretinin asgari ücretin belirli bir yüzdesi fazlası olarak kararlaştırılmış olması ve bu hükmün ileriye etkili sayılması, davalı idarenin sözleşmeye aykırı düşük ücret ödediği ve davacının fark alacaklarına hak kazandığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2038 E., 2023/2762 K.

DAVA TARİHİ : 07.10.2022

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 47. İş Mahkemesi

SAYISI : 2022/463 E., 2023/267 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlığa bağlı hastanede çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, alt işveren bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçerken bireysel iş sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini, ancak davalı tarafından söz konusu oran dikkate alınmaksızın eksik ödeme yapıldığını ileri sürerek ödenmeyen ücret farkı, ilave tediye farkı ve ikramiye farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın husumetten reddi gerektiğini, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında hukuki yarar bulunmadığını, zamanaşımı def’inde bulunduklarını, davacının belirli süreli iş sözleşmesi ile istihdam edildiğini, davacının herhangi bir hak ve alacağının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli iş sözleşmesinin Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesinin ve işyerinde yürürlükte bulunan 08.09.2021 imza tarihli, 01.01.2021-31.12.2022 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca hesaplamaların yapıldığı bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; davanın açıldığı tarih itibarıyla davacının alacaklarının zamanaşımına uğradığını, davacının ücretlerinin Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre eksiksiz ödendiğini ve herhangi bir indirime gidilmediğini, daha fazla ücret alması gerektiğine ilişkin iddiasının dayanaksız olduğunu, taraflar arasında davacının asgari ücretin belirli oranda fazlası ücret alacağına ilişkin iş sözleşmesi bulunmadığını, davacının sendika üyesi olup olmadığının, üye ise sendikaya üyelik tarihinin, iş sözleşmesinin sona erip ermediğinin ve dayanışma aidatının ödenip ödenmediği hususlarının araştırılması gerekirken eksik inceleme ile karar verildiğini, faiz oranları ve başlangıç tarihlerinin de hatalı olduğunu, sözleşmelerde tahrifat yapıldığını, davacıların sözleşmelerdeki yüzdelik kısımları kendilerinin doldurduğunu, bu konuda Mahkeme tarafından resen araştırma yapılması gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ve davanın reddi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının kadroya geçişi aşamasında davalı Bakanlık ile arasında imzalanan iş sözleşmesinde ücretinin asgari ücretin yüzde fazlası olarak kararlaştırıldığı, bu durumda davacının fark alacaklarının hüküm altına alınmasında isabetsizlik bulunmadığı, hesaplama konusu dönem dikkate alındığında arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği, zamanaşımına uğrayan alacağın bulunmadığı, faiz türü ile başlangıç tarihlerinin yerinde olduğu, kadroya geçişte imzalanan iş sözleşmesinde tahrifat yapıldığı veya boşluk kısmının davacı tarafından sonradan doldurulduğu iddiasının da davalı tarafça ispatlanmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesindeki gerekçelere ilaveten son zamanlarda mükerrer olarak açılan dava dosyalarının tespit edildiğini, davacıların yurt genelinde başka davalarının olup olmadığının Mahkemece direkt olarak tespit edilmesini ve ona göre işlem yapılmasını talep ettiklerini, bu sebeple her ihtimale karşılık derdestlik itirazında bulunduklarını; ayrıca hesaplama oranlarına, toplu iş sözleşmelerinin uygulanma biçimine, arabuluculuk ve başka hususlarda dava şartlarının sağlanıp sağlanmadığı hususu, faiz oranı, faizin başlangıç tarihi, hakkın doğumu konusu dâhil tüm hususlara itiraz ettiklerini ileri sürerek davanın reddine karar verilmek üzere Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçiye kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken ücretin tespiti ile fark alacaklara hak kazanılıp kazanılmadığı, fark alacaklara uygulanması gereken faiz oranı ile faizin başlangıç tarihine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22, 32 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 23 üncü madde, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu ve 53 üncü maddeleri.

3. 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçilerin geçiş aşamasındaki ücretlerinin tespiti ile bireysel iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün ileriye etkisine ilişkin ilke ve esaslar, Dairemizin 03.05.2023 tarihli ve 2023/3001 Esas, 2023/6593 Karar sayılı kararında şu şekilde açıklanmıştır:

"...

2. 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen iş sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (temel) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan iş sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir.

..."

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,18.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.