Logo

9. Hukuk Dairesi2023/16344 E. 2023/16228 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Yurt dışında çalışan bir işçinin iş sözleşmesinin feshi nedeniyle açtığı alacak davasında, uygulanacak hukuk, işverenin sorumluluğu, fazla mesai ve hafta tatili ücretlerinin hesabı ile alacağın hangi para birimiyle ödeneceği hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Fazla çalışma ücretinin hesaplanmasında hatalı katsayı kullanılması, davacının dava dilekçesinde alacağını TL olarak talep etmesine rağmen mahkemenin KWD üzerinden hüküm kurması ve ıslah dilekçesiyle KWD üzerinden yapılan artırım talebinin geçerli olmaması hususları gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına ve istinaf başvurusunun reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1473 E., 2022/897 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 24. ... Mahkemesi

SAYISI : 2021/170 E., 2021/718 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işverenin yurt dışında bulunan Kuveyt Havalimanı inşaatı işyerinde çalıştığını, ... sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini, davalı işveren tarafından işçilere bir kısım belgelerin imzalatıldığını, davacının davalı işyerinde haftanın 3 günü 10 saat, diğer 3 günü ise 12 saat çalıştığını, cuma günü hafta tatili olmasına rağmen, sıklıkla hafta tatili gününde çalışmasının devam ettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti ile ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davalı Şirkete husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını, davacının talepleri hakkında Kuveyt hukukunun uygulanması gerektiğini, taraflar arasında imzalanan ... sözleşmesinde uygulanacak hukuk ve yetkili makamın seçildiğini, davacının ... sözleşmesinin 2010 tarihli ve 6 sayılı Kuveyt Özel Sektör ... Kanunu'nun (KİK) 42 nci maddesi uyarınca 7 gün işe gelmemesi sebebiyle feshedildiğini, davacının fazla çalışma ile hafta tatili alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının çalışma süresinin yurda giriş çıkış kayıtları ile tanık beyanları doğrultusunda tespit edildiğini, davacının ücretinin davalı işveren kayıtları dikkate alınarak belirlendiğini, davacının ... sözleşmesinin KİK hükümlerinde belirtilen kurallara uygun bir şekilde feshedildiğinin ispatlanamadığı, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, fazla çalışma ücretinin işveren kayıtları esas alınarak KİK'64 üncü maddesi doğrultusunda hesaplandığını yine hafta tatili ücretinin KİK 67 nci maddesi göz önüne alınarak işveren kayıtları doğrultusunda hesaplandığını, davalı Şirket ile davalı Şirketin Kuveyt ülkesinde işlerini yürütmek amacıyla kurulan ... İnş. .... Şirketi arasında organik bağ bulunduğu belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Mahkemece hangi ülke hukukunun uygulandığının anlaşılamadığını, husumet itirazında bulunduklarını, hizmet süresinin hatalı hesaplandığını, Mahkemece ücret bordroları ve banka hesapları yerine tamamen çelişkili ve net olmayan tanık anlatımlarına itibar edilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının ... sözleşmesinin işveren tarafından haklı neden olmaksızın feshedildiği, fazla çalışma ve hafta tatili ücretinin işveren tarafından sunulan puantaj kayıtları esas alınarak hesaplandığı, taraflar arasında İngilizce ve Arapça şeklinde düzenlenen ... sözleşmesinin 12 nci maddesinde çalışılan ülke hukukunun uygulanacağının kararlaştırıldığı, taraflarında Kuveyt hukukunun uygulanmasını talep ettikleri, davalı ile dava dışı ... İnş. .... Şirketi arasında organik bağ bulunduğu, İlk Derece Mahkemesince işçilik alacakları bakımından Kuveyt hukukunun yargılama usulü bakımından ... hukukunun uygulanmasında hata bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; davacının davalı Şirket çalışanı olmadığını, ... sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda saatlik ücretin hatalı hesaplanması sebebiyle fazla çalışma ücreti ve hafta tatili ücretinin hatalı hesaplandığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... sözleşmesine uygulanacak hukuk, ... sözleşmesinin tazminatı gerektirecek şekilde son bulup bulmadığı, davalı Şirketin dava konusu alacaklardan sorumlu olup olmadığı ile fazla çalışma ücreti ve hafta tatili ücreti hususlarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 107 nci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. Anayasa’nın 90 ıncı maddesinin son fıkrası da şöyledir:

“Usulüne göre yürürlüğe konulmuş Milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. (Ek cümle: 7/5/2004-5170/7 md.) Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır.”

3. 30 Mart 2008 tarihinde ...'da imzalanan ve 21.01.2010 tarihli ve 5949 sayılı Kanunla onaylanması uygun bulunan ... Cumhuriyeti Hükümeti ile Kuveyt Devleti Hükümeti Arasında İşgücü Değişimi Hakkında Anlaşma'nın (Anlaşma) 8 inci maddesi şöyledir;

" İşçiler ve işverenler arasındaki uyuşmazlıkların giderilmesinde ilgili hükümetin yetkili makamları kendi yasa, kural ve düzenlemelerine göre uyuşmazlığın dostane çözümü için çalışır.

Dostane ... çabalarının başarılı olamaması halinde, uyuşmazlık, istihdam eden ülkenin yasaları uyarınca çözümlenmek üzere yetkili mahkemeye taşınır."

4. KİK 37, 41, 42, 44, 51, 64, 66 ve 67 nci maddeleri.

5. 4538 sayılı EURO'nun Hukuki Araçlara Etkisi İle Akaryakıt Tüketim Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kaunun'un "Kanunlar ihtilafı" kenar başlıklı 6 ncı maddesi şöyledir:

" ... paranın tanımı, o parayı ihraç eden devletin hukukuna tabidir. EURO'nun tanımı Avrupa Birliği hukukuna tabidir.

Paranın borcun kapsamı üzerinde meydana getireceği etkiler, borç ilişkisine uygulanacak hukuk tarafından belirlenir.

Ödemenin hangi parayla yapılması gerektiği ödeme yeri hukukuyla belirlenir.

"

6. 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 99 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut uyuşmazlıkta Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda KİK'in 66 ncı maddesi uyarınca fazla çalışma ücretinin %25 zamlı olarak hesaplanacağının bildirilmesine ve rapordaki "fazla çalışma ücreti" başlıklı hesap tablosunda da %25 zamlı ücret uygulanarak hesap yapıldığı belirtilmesine rağmen raporun incelenmesinde fazla çalışma ücreti hesabında "1,25" olarak yazılı olan katsayı yerine "1,5" katsayısı kullanarak hesaplama yapıldığı anlaşılmıştır. Bu hâlde Mahkemece bilirkişi raporunda yazılı olduğu gibi "1,25" katsayısı uygulanarak fazla çalışma ücretinin yeniden hesaplanması gerekmektedir.

3. İlâmın İlgili Hukuk bölümünün (5) numaralı paragrafında yer verilen Kanun hükmü uyarınca ödemenin hangi parayla yapılması gerektiği ödeme yeri hukukuna göre belirlenir. Bu itibarla somut olayda 6098 sayılı Kanun'un 99 uncu maddesi uyarınca değerlendirme yapılmalıdır. İlgili hükme göre; borç ülke parası dışında başka bir para birimiyle belirlenmiş ise borcun ödeme gününde ödenmemesi üzerine alacaklı, bu alacağının aynen veya vade ya da fiilî ödeme günündeki rayiç üzerinden ülke parası ile ödenmesini isteyebilir. Dolayısıyla, borcun ödeme gününde ödenmemesi üzerine alacaklıya tanınan seçimlik bir hak söz konusu olup hakkın kullanılması yenilik doğurucu nitelikte olduğundan talep hakkını kullanan alacaklının artık bu tercihinden dönmesi mümkün değildir.

4. Somut uyuşmazlıkta; dava konusu alacakların ödenmemesi üzerine davacı taraf dava dilekçesiyle tercih hakkını kullanmış ve dava konusu alacakların TL olarak ödenmesini istemiştir. Her ne kadar davacı taraf ıslah dilekçesi ile dava konusu alacakların tamamını KWD (Kuveyt Dinarı) olarak arttırmış ise de ıslahın KWD üzerinden yapılması, dava dilekçesindeki tercihten dönülmesi mümkün olmadığından geçerli değildir. Davacının dava dilekçesiyle tercih hakkını kullandığı, dava konusu alacakların TL üzerinden ödenmesini istediği ve bu talebe değer verilmesi gerektiği gözetilmeden söz konusu alacakların KWD üzerinden hüküm altına alınması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.