Logo

9. Hukuk Dairesi2023/16446 E. 2023/19954 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı idarenin, alt işveren ile sendika arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan işçilik alacaklarından sorumlu olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Yemek yardımının başlangıç tarihinin Yüksek Hakem Kurulu karar tarihi olması gerektiği ve davacının sendika üyeliğinden önce dayanışma aidatı ödeyip ödemediğinin tespiti gerektirdiğinden, eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmeyerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1612 E., 2023/1994 K.

DAVA TARİHİ : 20.09.2021

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 65. İş Mahkemesi

SAYISI : 2021/726 E., 2023/8 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalılar ... İnşaat Temizlik Nakliye Gıda Petrol San. Tic. Ltd. Şti., Bsk Yapı Tekstil Gıda Turizm Madencilik San. Tic. Ltd. Şti. ve Denkyol İnşaat Elektrik Yol Yapım ve Bakım Hizm. San. Tic. Ltd. Şti.nin (davalı Şirketler) oluşturduğu adi ortaklık ile müvekkilinin üyesi olduğu Yol, Yapı, İnşaat İşçileri Sendikası arasında toplu iş sözleşmeleri görüşmeleri sırasında Yüksek Hakem Kurulu tarafından 12.09.2019 tarihli ve 2019/255 Esas, 2019/398 Karar sayılı kararı ile toplu iş sözleşmesinin uygulanmaya başlandığını, davacının Sendika üyesi olduğunu, toplu iş sözleşmesinde düzenlenen alacakların işverence hiç ödenmediğini iddia ederek yemek yardımı, yakacak yardımı, bayram harçlığı, ikramiye ve ücret farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili; hak düşürücü süre itirazında ve zamanaşımı def'inde bulunduklarını, Sendikanın işçi adına dava açma yetkisinin araştırılması gerektiğini, İdarenin ihale makamı olduğunu, davacının rutin yol bakım ve onarım ile kar ve buz mücadelesi yapılması işine ait ihale kapsamında çalıştığını, ihalenin yapım ihalesi olduğunu, İdarenin ihale makamı olarak hak ediş ilanları ile ilgili tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, husumet itirazları bulunduğunu, ortak girişimi oluşturan Şirketler ile İdare arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunmadığından ve alacağa dayanak olan toplu iş sözleşmesinin tarafı olmadıklarından toplu iş sözleşmesinden kaynaklı ödeme yükümlükleri bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalı Şirketler vekili; müvekkili Şirketlerin merkezi Diyarbakır’da olduğundan yetkili mahkemenin Diyarbakır iş mahkemeleri olduğunu, zamanaşımı def’inde bulunduklarını, davacının ... işçisi olduğunu, davalı ... Müdürlüğün işçi temini ile davacıyı istihdam ettiğini, müvekkili Şirketlerin işçilik alacaklarından herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, davacının çalıştığı işyerinin toplu iş sözleşmesi kapsamında kalmadığını, davacının Sendika üyeliğinin devam edip etmediği, sona ermiş ise hangi tarihte sona erdiğinin tespit edilmesi gerektiğini, davacı tarafça talep edilen faiz türünü kabul etmediklerini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı İdare ile diğer davalı Şirketler arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi olduğu, Yüksek Hakem Kurulu tarafından 02.10.2019 tarihinde karara bağlanan toplu iş sözleşmesinin 01.12.2018-17.07.2021 tarihleri arasında yürürlükte olduğu, davacının toplu iş sözleşmesinin imzalandığı tarihte Sendika üyesi olduğu ve toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, davacının ilgili toplu iş sözleşmesine göre hak kazandığı ve ödenmeyen işçilik alacakları bulunduğu, davalıların da ödenmeyen işçilik alacaklarından müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları gerekçesiyle kapsama alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı ... vekili; davalı İdarenin toplu iş sözleşmesinin tarafı olmadığından ilgili taleplerden sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, davacının müvekkili İdare çalışanı olmadığını, yüklenici Şirketler bünyesinde çalıştığını, müvekkilinin ihale makamı olduğunu, yüklenicilere verilen işin yapım işi olduğunu, süreklilik arz etmediğini, müvekkili İdareye husumet yöneltilemeyeceğini, davacının Sendika üyelik dökümünde dahi çalıştığı işkolunun inşaat işi olarak belirtildiğini, davaya konu uyuşmazlık ile aynı tip sözleşmeyi konu alan Ankara 11. İş Mahkemesinin 2019/621 Esas sayılı dosyasında davanın reddine karar verildiğini ve kararın Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 09.05.2022 tarihli ve 2022/5206 Esas, 2022/5685 Karar sayılı ilâmı ile onandığını, müvekkili İdarenin mevzuattan doğan tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, bu durumun hak ediş ilan tutanakları ile sabit olduğunu, söz konusu ilanlara karşı davacının ödenmeyen ücret talebinin dahi bulunmadığını, davacının Sendika üyeliğinin araştırılarak geçerli bir Sendika üyeliğinin bulunmaması hâlinde davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, yargılama aşamasında yapılan hesaplamaların kabulüne olanak bulunmadığını dava konusu alacaklar için en yüksek işletme kredisi faizine hükmedilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu, faizin başlangıç tarihine de itiraz ettiklerini savunarak davanın reddine karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı ... ile diğer davalı Şirketler arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğu, davacının talebinin davalı alt işverenler ile ilgili Sendika arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden kaynaklandığı, davacının toplu iş sözleşmesinin tarafı olan sendikaya üye olması sebebiyle toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklara hak kazandığı, 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 2 nci maddesi uyarınca alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan işçilik alacaklarından asıl işveren olan davalı ... Müdürlüğünün sorumlu tutulmasında hukuka aykırılık bulunmadığı, hüküm altına alınan alacaklara işletilen faizin türü ve başlangıç tarihinin de isabetli olduğu gerekçesiyle davalı  ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği gerekçelere dayanarak ve resen dikkate alınacak nedenlerle davanın reddine karar verilmek üzere Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalı ... ile davalı Şirketler arasındaki ilişkinin asıl işveren alt işveren ilişkisi olarak nitelenip nitelenemeyeceği, davacı işçinin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan yemek yardımı, yakacak yardımı, bayram harçlığı, ikramiye ve ücret farkı alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı, davalı ... Müdürlüğünün bu alacaklardan sorumlu olup olmadığı ve faiz hususlarındadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 26 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. 4857 sayılı Kanun'un ikinci maddesinin yedinci fıkrası, 4734 sayılı Kanun'un 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi, 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'un "Görev ve Yetkiler" kenar başlıklı 4 üncü maddesi.

3. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 39 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut uyuşmazlıkta, toplu iş sözleşmesinden kaynaklı yemek yardımı alacağı hesabının açıklığa kavuşturulması gereklidir. İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda, yemek yardımı alacağı 01.12.2018 tarihinden itibaren hesaplanmıştır. Oysa 12.09.2019 tarihinde Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesinin 26 ncı maddesinin yemek yardımına ilişkin kısmında aynen, "İhale sözleşmesi veya eki şartnamede ayni veya nakdi yemek yardımı öngörülmediği takdirde, işyerinde çalışan işçilere fiilen çalışılan günler için bir öğün yemek verilir. Yemek verilmediği takdirde karar tarihinden itibaren fiilen çalışılan günler için 5.-(beş)TL/gün tutarında yemek bedeli ödenir." düzenlemesi mevcuttur. Buna göre işyerinde yemek verilmediğinde, davacıya ödenecek yemek bedelinin Yüksek Hakem Kurulu karar tarihi olan 12.09.2019 tarihinden itibaren belirlenmesi gereklidir. Belirtilen husus gözetilmeden yemek bedelinin 01.12.2018 tarihinden itibaren hesaplanması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

3. 12.09.2019 tarihinde Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesinin yürürlük süresi 01.12.2018 - 31.08.2021 tarihleri arasında belirlenmiştir. lk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda da dava konusu talepler, toplu iş sözleşmesinin yürürlük süresi esas alınarak hesaplanmıştır. Ne var ki davacının 16.05.2019 tarihinde Sendika üyeliğine kabul edildiği görülmekte olup 16.05.2019 tarihinden önce dayanışma aidatı ödeyip ödemediği ise dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. Bu durumda İlk Derece Mahkemesince, davacının 16.05.2019 tarihinden önce dayanışma aidatı ödeyip ödemediği tespit edilmeli ve sonucuna göre toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği dönem belirlenerek talep edilen alacaklar hakkında bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bu nedenle de kararın bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,19.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.