"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin murisinin 01.01.1987 tarihinden 29.05.2010 tarihine kadar davalı işyerinde kesintisiz olarak çalıştığını, müvekkillerinin murisinin vefat etmesi sebebiyle ... sözleşmesinin sona erdiğini, sendika üyesi olduğunu, fazla çalışma yaptığını ancak ücretinin ödenmediğini, aynı şekilde ... bayram ve genel tatil günleri ile hafta tatilinde çalışmasına karşın ücretinin ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili, ... bayram ve genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti, asgari geçim indirimi, servis ücreti, sosyal yarım ödemeleri ve ikramiye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'i ileri sürdüklerini, davacıların murisine ait tüm alacakların mirasçısına 14.07.2010 tarihinde ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 12.04.2016 tarihli ve 2014/592 Esas, 2016/329 Karar sayılı kararı ile; toplanan kanıtlar ve alınan bilirkişi raporuna dayanılarak davacıların murisinin davalı işyerinde 01.01.1987-29.05.2010 tarihleri arasında 23 yıl, 4 ay, 28 günlük çalışmasının bulunduğu, ... sözleşmesinin vefat nedeni ile sona erdiği, alınan bilirkişi raporuna göre ödenmeyen sosyal yardım ve ikramiye alacakları ile asgari geçim indirimi alacağı ve yıllık izin ücreti bulunduğu, tanık beyanları doğrultusunda davacıların murisinin fazla çalışma yaptığının ve ... bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığının ispatlandığı, servis yardımı alacağı ile davacıların murisinin hafta tatillerinde çalıştığının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 01.....2020 tarihli ve 2017/28348 Esas, 2020/5262 Karar sayılı ilâmı ile; davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek Mahkemece işçinin çalışmasının kesintisiz olduğunun kabulü ile hüküm kurulmuş ise de hizmet döküm cetvelinde 1988-1999 yılları arasında davacıların murisinin çalışmasının bulunmadığının görüldüğü, bu hâlde Mahkemece beyanı alınan tanıklara ait hizmet döküm cetvelleri de incelenip tanıklar yeniden dinlenerek, işçinin çalışmasının kesintisiz olup olmadığı tespit edildikten sonra karar verilmesi gerektiği ve davalı tarafından davacılara 47.403,64 TL ödeme yapıldığı, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda kıdem tazminatının net 36.451,08 TL hesaplandığı, yapılan ödemenin mahsubu ile bakiye kıdem tazminatının kalmadığının belirtildiği ancak söz konusu ödeme belgesinde kıdem tazminatı ile birlikte diğer alacaklar için de ödeme yapıldığının yazılı olduğu, bu durumda Mahkemece davalı tarafından yapılan ödemelerin hangi borçlara yönelik olduğu da sorulduktan sonra hüküm kurulması gerektiği gerekçeleriyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve numarası belirtilen kararı ile; bozma ilâmı gereğince yapılan araştırma sonucunda davacılar tarafından, vefat eden işçinin çalışmasının kesintisiz olduğunun ispat edilemediği, davalı tarafça 02.11.2020 havale tarihli dilekçede mirasçılara yapılan ödemenin ayrıntılarının bildirildiği, buna göre sosyal yardım ve kıdem tazminatı alacaklarının ödendiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacılar vekili; müvekkillerinin murisinin 1988-1999 yıllarında çalışmadığının kabul edilmesinin hatalı olduğunu, mirasçılara yapılan ödemenin sadece kıdem tazminatına ilişkin olduğunu, davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; cevap dilekçesinde belirttiği hususların yanında işçinin çalıştığı süre boyunca hiç yıllık izin kullanmamış olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacı tanıklarının davalıya karşı davaları olması sebebiyle fazla çalışma ve ... bayram ve genel tatil ücreti alacakları yönünden beyanlarına itibar edilemeyeceğini ileri sürerek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacıların murisinin çalışmasının kesintisiz olup olmadığı ve mirasçılara ödenen miktarın mahsubu noktalarındadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.
2. 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun 100,101 ve 102 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacılar vekilinin ve davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
09.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.