"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
SAYISI : 2020/696 E., 2023/256 K.
KARAR : Asıl ve karşı davanın reddi
Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl ve karşı davanın ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde; davalı-karşı davacı ... Marmara Tarımsal Ürünleri Değerlendirme AŞ işyerinde 15.07.2005 tarihinde çalışmaya başladığını, net 800,00 TL ücret ve yol ve yemek ücretiyle çalıştığını, ... sözleşmesinin 25.09.2013 tarihinde haksız olarak davalı tarafından feshedildiğini, hak kazandığı kıdem ve ihbar tazminatlarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının davalı-karşı davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı-karşı davacı vekili karşı dava dilekçesinde; davacının sebep göstermeksizin istifa ederek işten ayrıldığını ileri sürerek ihbar tazminatı alacağının davacı-karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı-karşı davacı vekili asıl davaya cevap dilekçesinde; davacı-karşı davalının vasıfsız işçi olarak 15.07.2005 tarihinde işyerinde çalışmaya başladığını ve 24.09.2013 tarihinde istifa ederek işten ayrıldığını, en son brüt 1.021,00 TL ücret aldığını, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını savunarak asıl davanın reddini istemiştir.
2. Davacı-karşı davalı vekili karşı davaya cevap dilekçesinde; davalı-karşı davacının iddialarının asılsız olduğunu savunarak karşı davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 29.03.2016 tarihli ve 2014/280 Esas, 2016/202 Karar sayılı kararı ile; dosyada mübrez davacı-karşı davalı tarafından el yazısı ile yazılan 24.09.2013 tarihli dilekçede "Hiçbir hak talep etmeksizin işimden istifa etmek istiyorum." ifadelerinin yer aldığı, davacının 2005 yılından beri çalışması ve işten kendi isteği ile tazminatlarını almadan istifa etmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu dikkate alındığında; taraflar arasındaki ... ilişkisinin istifa suretiyle sona ermesi konusunda işveren baskısı neticesinde iradenin fesada uğratıldığı, davacı-karşı davalının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, davalı-karşı davacının ihbar tazminatı talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 03.02.2020 tarihli ve 2017/14279 Esas, 2020/1182 Karar sayılı ilâmı ile; dosyadaki bilgi ve belgeler ile özellikle tanık anlatımlarından davacı-karşı davalı işçinin işyerindeki başka bir kadın çalışanla uygunsuz ilişkisine dair dedikodular üzerine işverene sunduğu haklı neden içermeyen yazılı istifa dilekçesiyle ... sözleşmesini sona erdirdiği, davacı-karşı davalı irade fesadı iddiasını ispatlayamadığından kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerektiği, davacı-karşı davalı işçinin yazılı istifa dilekçesini onaylayıp işleme koyan davalı-karşı davacının da istifaya muvafakat etmesi nedeniyle karşı davayla ihbar tazminatı talep edemeyeceği gerekçesiyle Mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davacı-karşı davalının tanık beyanlarıyla irade fesadı iddiasını ispatlayamadığı ve ... sözleşmesini kendisi fesheden, haklı nedeni ya da irade fesadı iddiasını ispatlayamayan işçinin kıdem ve ihbar tazminatı talep hakkı bulunmadığından asıl davanın reddi gerektiği, karşı dava yönünden ise söz konusu istifa dilekçesini onaylayıp işleme koyan davalı-karşı davacının istifaya muvafakat ettiğinin kabulü ile karşı davayla ihbar tazminatı talep edemeyeceği gerekçesiyle asıl ve karşı davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-karşı davalı vekili temyiz dilekçesinde; müvekkilinin istifa dilekçesi verirken iradesinin fesada uğratıldığını, kaldı ki yıllar önce geçirdiği trafik kazası nedeniyle beyin hasarı oluştuğunu ve müvekkilinin yaptığı herhangi bir ... ve eylemin hukuki sonuçlarını algılamasının mümkün olmadığını, bozma sonrası Adli Tıp Kurumunca rapor verilirken daha önceki doktor raporlarının gözetilmediğini, Adli Tıp Kurumu raporunun gerçeği yansıtmadığını, davacı-karşı davalının bir an için hukuki fiil ehliyetine sahip olduğu düşünülse bile kolayca kandırılabileceğinin tıbbi raporlarla sabit olduğunu, 8 yıldan fazla kıdemi bulunan işçinin kıdem ve ihbar tazminatlarını almadan işyerinden kendi isteği ile ayrılmasının olağan duruma aykırı olduğunu ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının ... sözleşmesinin fesih şekline göre kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı hususuna ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.
2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte olan mülga 1475 sayılı ... Kanunu'nun 14 üncü maddesi ile 4857 sayılı Kanun'un 17 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı-karşı davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
07.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.