Logo

9. Hukuk Dairesi2023/16555 E. 2023/16951 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının bakiye yıllık izin ücreti ile fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin ödenip ödenmediği noktasında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Daire, bozma ilamına uyularak verilen kararda, yıllık izin ücretinin ödendiği, fazla mesai alacağının ise imzalı bordrolar ve ödendiği tespit edilen fazla mesai ücretleri mahsup edilerek hesaplandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar vermiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :... Mahkemesi

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirketin işlettiği işyerinde 21.09.2010-11.12.2013 tarihleri arasında kasiyer olarak çalıştığını, davacının işine sebepsiz olarak son verildiğini, davacının haftanın 6 günü 11.00-22.00, 15.00-01.00 saatleri arasında ve diğer kasiyer izinli olduğunda 12.00-01.00-02.00 saatlerine kadar hatta bu sürelere günde 1-2 saat eklenmesi ile çalıştığını fazla çalışmalarının ödenmediğini, yıllık izinlerini kanunun öngördüğü süreler dâhilinde kullanamamış olduğunu, tüm ... bayram ve genel tatil günlerinde çalışmasına rağmen ücretlerinin ödenmediğini iddia ederek; kıdem, ihbar, yıllık izin ücreti, ... bayram ve genel tatil ile fazla çalışma alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının ... sözleşmesinin işveren tarafından haklı nedenle feshedildiğini, davacının fazla çalışmaya ilişkin iddialarının gerçeyi yansıtmadığını, çalışıldığı belirtilen saatlerin abartılı olduğunu, insan takatini aştığını, ara dinlenmesi verildiğini, işçilik alacaklarının ödendiğinin bordrolar ile kanıtlandığını, davacının hiçbir alacağı bulunmadığını, fazla çalışmaların aylık ücrete dâhil olduğuna dair sözleşme hükmü bulunduğunu, bunun dışında fazla çalışması varsa davacıya bordrolarda tahakkuk ettirilerek karşılığının ödendiğini, bordroların imzalı olduğunu ve aksinin ancak yazılı delil ile ispat edilebileceğini, fazla çalışma yapılması konusunda işverenin talimatı olmadığını, ... bayram ve genel tatil günlerinde çalışma olmadığını, bu günler çalışma olursa ücretinin bordrolarda tahakkuk ettirilerek ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 15.03.2016 tarihli ve 2014/519 Esas, 2016/176 Karar sayılı kararı ile; toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davacının ... sözleşmesinin feshinin haklı nedene dayandığının işe iade davasında kesinleştiği, davacının kullanılmayan izin günlerine ilişkin ücretinin ödendiği, tanık beyanlarına göre fazla çalışma yaptığı ve ... bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı hâlde karşılığının ödenmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Dairemizin 01.07.2020 tarihli ve 2016/19455 Esas, 2020/6892 Karar sayılı ilâmıyla; davalının yıllık izin ücretlerinin ödendiğine delil olarak son ücret bordrosunda bulunan 1.427,70 TL tahakkuka dayandığı ancak ücret bordrosu imzalı olmadığı gibi, davacının ücretlerinin yatırıldığı ve dosyaya dökümü getirtilen banka hesap özetinde de bu miktarın ödendiği görülmediğinden ödendiği ispat edilemeyen 1.423,70 TL izin ücreti alacağının kabulü yerine ödendiği gerekçesi ile reddinin hatalı olduğu, ayrıca davalı tarafından dosyaya sunulan bordroların büyük çoğunluğunda davacı işçinin imzası bulunduğundan ve bordrolarda fazla çalışma tahakkuklarına da yer verildiğinden sunulan bordrolar değerlendirilerek imzalı ve fazla çalışma tahakkuku bulunan aylar dışlanmak, imzasız ancak fazla çalışma tahakkuku bulunan aylarda ödenen fazla çalışma alacakları ise mahsup edilmek kaydı ile davacının fazla çalışma alacağının hesaplanması gerekirken Mahkemece söz konusu bordrolar hiç değerlendirilmeden fazla çalışma hesabı yapılarak hüküm kurulmasının hatalı olduğu gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmına uyulmasına karar verilerek davacının banka kayıtlarına göre son ücret bordrosunda yer alan yıllık izin tahakkuku ödendiğinden yıllık izin ücretinin bulunmadığı, fazla çalışma alacağı yönünden imzalı tahakkuk bulunan bordrolar dışlanmak ve imzasız olup ödendiği tespit edilen bordrolardaki miktarlar mahsup edilmek suretiyle ek raporda yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; davacının ... sözleşmesinin feshinin haklı nedene dayanmadığını, yıllık izin alacağının kabulü gerektiğini, fazla çalışma ile ... bayram ve genel tatil alacağından yapılan indirimin yüksek olduğunu belirterek ve resen dikkate alınacak sebeplerle Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, bakiye yıllık izin alacağı ücretinin ödenip ödenmediği ve fazla çalışma yönünden bozma ilâmına göre hesap yapılıp yapılmadığı hususlarına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 41, 53, 59 ve 63 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

08.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.