"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 47. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3691 E., 2023/1246 K.
DAVA TARİHİ : 09.11.2015
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında İstanbul Anadolu 15. İş Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.
Davalı vekili tarafından temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 19.12.2023 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davalı vekili Avukat ... ile davacı vekili Avukat Büşra Kocatürk geldiler.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 1996-2013 yılları arasında davalı işverenin yurt dışında bulunan şantiyelerinde makine tesisat teknikeri olarak net 3.100,00 USD ücret ile çalıştığını, iki haftada bir gün tatil yapmak suretiyle 08.00-20.00 saatleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız ve nedensiz olarak feshedildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı işçinin müvekkili işveren nezdinde kesintili şekilde çalıştığını, son dönem iş sözleşmesinin davacının kendi rızası ile istifa ederek sona erdiğini, kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmadığını, fazla çalışmalarına ilişkin alacaklarının kendisine ödendiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İstanbul Anadolu 15. İş Mahkemesinin 14.11.2019 tarihli ve 2015/774 Esas, 2019/502 Karar sayılı kararı ile; davacının 11.12.1997 - 10.09.1998, 01.10.1999 - 20.04.2003, 19.08.2004 - 16.01.2006 ve 18.02.2011- 10.08.2012 arasında fasılalı olarak en son aylık brüt 4.217,82 USD ücretle davalıya ait işyerinde çalıştığı, iş sözleşmesinin davalı tarafından iş bitimi nedeni ile feshedildiği, 09.08.2012 tarihli istifa dilekçesi başlıklı belgenin davalı işverenliğin antetli kağıdına önceden bilgisayarda doldurulmuş şekilde boşluklar bırakılarak matbu olarak hazırlandığı, bu hâli ile davacının gerçek istifa iradesini yansıtmadığı, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının ödendiğinin davalı tarafından ispatlanmadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 03.03.2022 tarihli ve 2020/3961 Esas, 2022/447 Karar sayılı kararı ile; kurum kayıtlarına göre hizmet süresinin belirlenerek karar verilmiş olmasının yerinde olduğu, iş sözleşmesinin davalı tarafından sonlandırıldığı, davacının haftalık 19,5 saat fazla çalışma yaptığını, 2012 Şubat bordrosunda yıllık izin ücreti olarak 3.100,00 USD ödendiği, bu hâlde davacının aylık ücretinin net 3.100,00 USD olduğunun kabulü ile yapılan hesaplamanın dosyadaki mevcut deliller ile uyumlu olduğu, davacı lehine 18.760,86 TL vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken Mahkemece hatalı olarak 13.968,64 TL olarak karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ve katılma yoluyla davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 18.10.2022 tarihli ve 2022/9072 Esas, 2022/12687 Karar sayılı ilâmı ile; davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile davacının sigortalılık durumunun açıklığa kavuşturulması ve buna göre davacının ücretinden kesilmesi gereken prim ve vergiler tespit edildikten sonra brüt ve net ücretinin belirlenmesi gerektiği, davacı tarafın ıslah dilekçesinde talep ettiği alacak miktarlarına göre indirim dışında reddedilen alacakların bulunduğu, reddedilen miktar üzerinden davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmı kapsamında alınan bilirkişi raporunun net ücretin brüt ücrete çevrilmesinde gelir vergisinin de esas alındığı 2. seçeneğin esas alındığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili: davacının tüm tazminatlarının zamanaşımına uğradığını, gerekçe açıklanmaksızın karar verilmesinin adil yargılanma hakkına aykırı olduğunu, davacının çalışma dönemlerinin tasfiye olarak sona erdiğini, davacının ücretinin hatalı belirlendiğini,yan haklar toplamının 150,00 USD olarak dikkate alınması gerektiğini, davacıya fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ödemesi yapıldığını belirterek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyetine ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının aylık brüt ücretinin tespiti ve vekâlet ücreti noktasındadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 32 maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,Davacı yararına takdir edilen 17.100,00 TL duruşma vekâlet ücreti ile aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,19.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.