Logo

9. Hukuk Dairesi2023/1673 E. 2023/5035 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçinin fazla mesai ücretlerinin, dönem ücretlerine uygun olarak hesaplanıp hesaplanmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu, bozmaya uyularak hüküm kurulduğu ve temyiz itirazlarının kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek, yerel mahkemenin fazla mesai alacağına ilişkin kısmi kabul kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :... Mahkemesi

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve Dairemizce Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece son bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir

Mahkeme kararı davalı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde su ürünleri mühendisi olarak çalıştığını, taraflar arasındaki ... sözleşmesi gereğince son aylık ücretinin net 2.600,00 TL olduğunu, fazla çalışma ücretlerinin ödenmediğini iddia ederek kıdem tazminatı ile yıllık ücretli izin, ücret ve fazla çalışma alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili, davacının bizzat el yazısı ile tuttuğu belgelere göre fazla çalışma yapmadığının ... olduğunu, ücretinin düşük ödenmesinin ya da bazı aylar ödenmemesinin söz konusu olmadığını, kararlaştırılan ücretin banka hesabına yatırıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 25.04.2016 tarihli ve 2014/404 Esas ve 2016/167 Karar sayılı kararıyla; davacının ... sözleşmesini, muaccel hâle gelmiş olan ücret ve fazla çalışma ücreti alacaklarının ödenmemesi nedeniyle haklı olarak feshettiği, davacının ücret, fazla çalışma ve 170 günlük yıllık ücretli izin alacağı bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 14.01.2020 tarihli ve 2017/26658 Esas, 2020/276 Karar sayılı ilâmı ile; davalı Şirketin 01.11.2003-28.02.2005 dönemine ilişkin alacaklardan sorumlu olmasını gerektiren bir bağ bulunup bulunmadığının araştırılması, fazla çalışma alacağı yönünden 2012 yılında davacının ücretinde değişiklik meydana geldiğinin gözetilmesi ve davacının 10 yıllık çalışma süresi boyunca hiç yıllık izin kullanmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davacının davayı somutlaştırma yükü, hâkimin de davayı aydınlatma yükümlülüğü kapsamında davacının bu konuda beyanının alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğine dair gerekçeyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 22.09.2021 tarihli ve 2022/493 Esas, 2022/1475 Karar sayılı kararıyla; bozma ilamı doğrultusunda hizmet süresi bakımından yeniden değerlendirme yapıldığı, davacının ücretine ilişkin olarak emsal ücret araştırması yapıldığı ve yıllık izin yönünden davacının beyanı alınarak bilirkişi raporu doğrultusunda karar verildiği belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 08.02.2022 tarihli ve 2022/493 Esas, 2022/1475 Karar sayılı ilâmı ile; ücret bordroları ile banka ödeme kayıtları birlikte dikkate alınmak suretiyle davacının dönem ücretlerinin belirlenmesi ve belirlenen bu ücret miktarı üzerinden fazla çalışma ücretlerinin hesaplanması gerektiği gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilamına uyularak bilirkişinin 14.09.2015 tarihli raporundaki bordrolara göre tespit edilen ücret seviyeleri üzerinden ve 14.03.2016 tarihli bilirkişi raporundaki fazla çalışma saatleri göz önüne alınarak Mahkemece resen hesaplama yapılmak suretiyle sonucu gidildiği belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; Mahkeme gerekçesinin açık ve anlaşılır olmadığını, bilirkişi raporuna karşı itirazlarının incelenmediğini, puantaj kayıtlarının ve davacının doğum iznindeki sürelerin dikkate alınmadığını ileri sürerek Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyetine ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; fazla çalışma alacağının belirlenen dönem ücretlerine uygun olarak hesaplanıp hesaplanmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 ... maddesi, 438 ... maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası,4857 sayılı ... Kanunu'nun 41 ... maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428 ... maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer ... sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

05.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.