"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/526 E., 2023/1151 K.
DAVA TARİHİ : 30.05.2019
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında ... 1. Asliye Hukuk (...) Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilâmına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait mağazada mağaza sorumlusu olarak çalıştığını, ... sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı bir neden olmadan feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin, fazla çalışma, ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının istifa etmek suretiyle işten ayrıldığını, kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmadığını, fazla çalışma ile ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının kesin hüküm sebebiyle reddi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1. ... 1. Asliye Hukuk (...) Mahkemesinin 10.03.2021 tarihli kararı ile; davacının fazla çalışma ile ... bayram ve genel tatil ücreti taleplerinin kesinleşen ... 1. Asliye Hukuk (...) Mahkemesinin 2016/768 Esas, 2018/648 sayılı kararı doğrultusunda kesin hüküm sebebiyle reddine, kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti alacağının ise esas yönünden reddine kesin olmak üzere karar verilmiştir.
2. Davacı vekilinin karara karşı istinaf yoluna başvurması üzerine, istinaf başvurusunun kesinlik sebebiyle reddine dair ek karar tesis edilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına ve ek kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin ....10.2021 tarihli kararı ile; ek karara karşı istinaf başvurusunun kabulüne karar verilerek ek karar kaldırıldıktan sonra arabuluculuk yargılama gideri yönünden İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 08.02.2022 tarihli ilâmı ile; deliller toplanmadan ve davacı asıl çağrılarak istifa dilekçesine yönelik beyanları alınmadan, kesinleşen bir başka dosya kapsamındaki delillerle yetinilerek karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçeleriyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmı doğrultusunda alınan davacı beyanı, tanık anlatımları değerlendirilerek istifa dilekçesinin işverenin baskısı ve iradenin fesada uğratılarak düzenlendiğinin ispatlanamadığı, irade fesadı hâllerinin, yanılma ve aldatma hâllerinin öğrenildiği andan itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde ileri sürülmesi gerektiği hususu da gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda isabetsizlik bulunmadığı gerekçeleriyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, resen dikkate alınması gereken arabuluculuk yargılama gideri yönünden İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmek suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; Bölge Adliye Mahkemesinin delilleri toplamadığını, eksik inceleme ve araştırma ile karar verdiğini, yemin delili ve bilirkişi incelemesinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmediğini, tanıkların dinlenmediğini, işçi yararına yorum ve işçiyi koruma ilkesinin ihlal edildiğini belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı tarafın hukuki dinlenilme hakkının ihlal edilip edilmediği, ... sözleşmesinin kimin tarafından feshedildiği ve feshin haklı sebebe dayanıp dayanmadığı noktasındadır.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 352, 353 ve 355 inci maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 25 inci maddesi, 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun 30 ila 39 uncu maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesine göre bölge adliye mahkemesi davanın esası ile ilgili olarak üç türlü karar verebilir. Bunlardan ilki, başvurunun esastan reddi; ikincisi yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında; üçüncüsü ise yargılamada bulunan eksiklikler duruşma yapılmaksızın tamamlanacak nitelikte ise bunların tamamlanmasından sonra başvurunun esastan reddine veya yeniden esas hakkında karar vermektir. Kanun hükmü, başvurunun esastan reddi ile aynı anda yeniden esas hakkında veya düzelterek yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına imkân tanımamaktadır. Diğer taraftan 6100 sayılı Kanun'un "İncelemenin kapsamı" başlıklı 355 inci maddesine göre bölge adliye mahkemesi, istinaf sebepleri ile bağlı ise de kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetebilir. Ancak anılan düzenleme tamamen incelemenin kapsamına ilişkin olup bölge adliye mahkemelerince 353 üncü madde gereğince kurulacak hükmün şekline etkili değildir. Bu bakımdan bölge adliye mahkemesince, istinaf dilekçesinde ileri sürülen istinaf sebepleri ile kamu düzenine aykırılık hâlleri bakımından ayrım yapılarak Kanun'da yer verilmeyen şekilde hüküm kurulması mümkün değildir. Kaldı ki kamu düzenine aykırılık bakımından bir inceleme yapılabilmesi de istinaf başvurusunun kabulüne bağlıdır. Örneğin 6100 sayılı Kanun'un "Ön inceleme" başlıklı 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde "başvuru sebeplerinin veya gerekçesinin gösterilmemesi" hâline yer verilmiştir. Bu hâlde bölge adliye mahkemesince 353 üncü madde gereğince sadece kamu düzenine aykırılık bağlamında inceleme yapıldıktan sonra yine başvurunun esastan reddine veya kabulüne karar verilerek hüküm kurulmaktadır.
3. Belirtilen sebeplerle taraflardan birinin istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepler ve kamu düzenine aykırılık bakımından yapılacak incelemenin sonucunda, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasını yahut düzelterek yeniden esas hakkında hüküm kurulmasını gerektiren bir hâl tespit edildiği takdirde artık istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilemez.
4. Somut olayda Bölge Adliye Mahkemesince; davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek İlk Derece Mahkemesi kararında resen dikkate alınması gerekli arabulucu yargılama gideri yönünden hata yapıldığı gerekçesiyle düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir. Bu yöntemle hüküm kurulması yukarıda açıklanan Kanun hükümlerine açıkça aykırıdır. Diğer yandan İlk Derece Mahkemesinin kararı Bölge Adliye Mahkemesinin ....10.2021 tarihli kararı ile kaldırılarak yeni bir hüküm kurulduğuna, Bölge Adliye Mahkemesinin bu kararı da Dairemizce 08.02.2021 tarihinde bozulduğuna göre, bozma kararı öncesi Bölge Adliye Mahkemesi tarafından ortadan kaldırılan İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddinden de söz edilmesi doğru olmamıştır (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 24.01.2022 tarihli ve 2022/160 Esas, 2022/917 Karar).
5. Esas yönelik olarak ise taraflar arasında ... sözleşmesinin nasıl son bulduğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
6. Fesih bildirimi ... taraflı bir irade beyanı olup bu beyan, belirsiz süreli ... sözleşmelerinde süre verilerek sözleşmenin sona erdirilmesinde kullanılabileceği gibi belirli ya da belirsiz süreli sözleşmelerin haklı nedene dayanarak, işçi veya işveren tarafından süre verilmeksizin sona erdirilmesinde de kullanılmaktadır. Bu nedenle ... sözleşmelerinde fesih bildirimi sözleşmeyi belirli bir sürenin geçmesiyle ya da derhâl sona erdiren, karşı tarafa yöneltilmesi gerekli ... taraflı bir irade beyanı olup muhataba ulaşması ile sonuç doğurur. ... sözleşmelerinde fesih bildiriminde bulunma hakkı, kural olarak her iki tarafa da tanınmıştır. Hukuki niteliği itibarıyla fesih bildirimi, yenilik doğuran bir hak olup beyanın karşı tarafa ulaşması ile sonuç doğurur; bu nedenle karşı tarafın kabulüne gerek yoktur. Hukuk sistemimizde feshin işçi veya işveren tarafından yapılmasına bağlanan hukuki sonuçlar farklı olduğundan fesih bildiriminin kimin tarafından gerçekleştirildiğinin belirlenmesi önem taşımaktadır. Yine ... sözleşmesinin her iki tarafça feshedilmiş olması hâlinde de ilk önce kimin tarafından feshedildiğinin ortaya konulması gerekmektedir. ... sözleşmesinin kimin tarafından feshedildiği belirlendikten sonra sözleşmeyi sona erdiren bozucu yenilik doğuran hak bu kişi tarafından kullanılmış sayılacağından, feshe bağlanan hukuki sonuçlar kullanan kişiye göre belirlenecektir ( Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 19.09.2018 tarihli ve 2015/22-3097 Esas, 2018/1339 Karar sayılı ilâm).
7. İşçinin haklı bir nedene dayanmadan ve bildirim öneli tanımaksızın ... sözleşmesini feshi, istifa olarak değerlendirilmelidir. İstifa iradesinin karşı tarafa ulaşmasıyla birlikte ... ilişkisi sona erer.
8. İşçinin istifa dilekçesindeki iradesinin fesada uğratılması da sıkça karşılaşılan bir durumdur. İşverenin tazminatların derhal ödeneceği sözünü vererek ve benzeri baskılarla işçiden yazılı istifa dilekçesi vermesini talep etmesi ve işçinin buna uyması hâlinde, gerçek bir istifa iradesinden söz edilemez. Bu hâlde feshin işverence gerçekleştirildiği kabul edilmelidir.
9. Yukarıda yapılan açıklamalardan sonra somut uyuşmazlık incelendiğinde; davacı, ... sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini ileri sürmüş ve yargılama aşamasında istifa dilekçesine ilişkin alınan beyanında işverenin kendisini başka işyerlerinde çalışamayacağını söyleyerek korkutması nedeniyle istifa dilekçesi verdiğini belirtmiştir. Davalı işveren ise davacının istifa ettiğini savunmuştur.
10. Bölge Adliye Mahkemesince istifa dilekçesinin işverenin baskısı ile iradenin fesada uğratılarak düzenlendiğinin ispatlanamadığı; kaldı ki yanılma ve aldatma hâllerinin, öğrenildiği andan itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içinde ileri sürülmesi gerektiği gerekçeleriyle kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya içeriği ile örtüşmemektedir.
11. Davacı, delil olarak daha önce aynı taleplerle açmış olduğu ... 1. Asliye Hukuk (...) Mahkemesinin 2016/768 Esas, 2018/648 Karar sayılı dava dosyasına dayanmıştır. Söz konusu dosyada dinlenen davalı tanığı U.K'nin “...Merkezden gelen emir doğrultusunda davacı ...'ı işten çıkardık, Hakan mağaza sorumlusu idi, Hakan'ın çıkarılma nedeninin ücretini ödemeden mağaza içerisinde ürünleri tükettiğinin görülmesi üzerine idi... ” şeklindeki beyanı, ... sözleşmesinin işverence feshedildiğine ve sonradan iradesi fesada uğratılarak istifa dilekçesi alındığına dair davacı beyanıyla örtüşmektedir.
12. Gerekçesiz istifa dilekçesi, dilekçeye yönelik davacı asılın beyanı ve özellikle davalı tanığı U.K'nin ... 1. Asliye Hukuk (...) Mahkemesinin 2016/768 Esas, 2018/648 Karar sayılı dava dosyasındaki beyanı ile tüm dosya kapsamı dikkate alındığında; ... sözleşmesinin işveren tarafından sonlandırıldığı, istifa dilekçesinin ise işverence yapılan feshi gizlemek amacıyla davacıya imzalatıldığı sonucuna ulaşılmıştır. ... sözleşmesinin işverence feshedilmesinden sonra işçiden alınan istifa dilekçesine değer verilemeyeceğinden, istifa dilekçesinin irade sakatlığı nedeniyle geçersizliğinin hak düşürücü süre içerisinde ileri sürülmüş olup olmadığının da sonuca etkisi bulunmamaktadır.
13. Bu nedenlerle kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerekirken 12.04.2016 tarihli istifa dilekçesi geçerli kabul edilerek kıdem ve ihbar tazminatlarının reddine karar verilmesi de hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.