Logo

9. Hukuk Dairesi2023/16912 E. 2023/19064 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçirilen işçinin, geçiş döneminde imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesindeki ücret hükmünün yorumlanması ve buna bağlı olarak fark alacaklarının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: İş sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belirli bir oranda fazlası olarak ödeneceğine dair hükmün ileriye etkili olduğu ve işvereni sonraki dönemlerdeki ücret artışları yönünden bağladığı, davalı idarenin bu hükme aykırı ödeme yaptığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2770 E., 2023/3307 K.

DAVA TARİHİ : 17.12.2021

KARAR : Davalının istinaf başvurusunun esastan reddi, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile davanın kabulü

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 11. İş Mahkemesi

SAYISI : 2021/1318 E., 2023/60 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlığa bağlı işyerinde çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, alt işveren bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçerken bireysel iş sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini, ancak davalı tarafından eksik ödeme yapıldığını ileri sürerek ödenmeyen ücret farkı, ikramiye farkı ve ilave tediye farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davanın belirsiz alacak davası türünde açılamayacağını ve hukuki yarar yokluğundan reddi gerektiğini, geçiş işlemleri tamamlanan işçilere idarelerce uygulanmak üzere, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve 31.10.2020 tarihine kadar uygulanacak olan toplu iş sözleşmesinin ücret, mali ve sosyal haklara ilişkin hükümleri gereğince belirlenen ücrette indirimin veya hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını, davacıya hak ettiği tüm işçilik alacaklarının eksiksiz ödendiğini ve bu durumun ücret bordroları ile de sabit olduğunu, bordrolardan da görüleceği üzere davacı ücretinde mevzuata uygun artış yapıldığını, davacı işçinin bir yandan bireysel iş sözleşmesindeki günlük brüt ücretinin esas alınmasını, diğer taraftan da toplu iş sözleşmesi ile öngörülen ücret kriterlerinin uygulanmasını istemesinin mümkün olmadığını, dava dilekçesinde iddia edilenin aksine davacı ücretinin 2019 yılı asgari ücret seviyesine çekilmediğini, davacının 2018 yılı ücreti korunarak üzerine %4 oranında zam yapıldığını, bu durumda ücretin düşürülmesinin söz konusu olmadığını, davacı tarafça talep edilen faiz oranına ve faiz başlangıç tarihlerine itiraz ettiklerini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının, davalı Bakanlığa bağlı işyerinde ihale ile hizmet alımı yapan alt işverenler nezdinde çalışmakta iken, 696 sayılı KHK ile 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçirildiği, geçiş esnasında düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesinin 7 nci maddesinde ücretin asgari ücretin belirli bir oranda fazlası olarak belirlendiği, davacıya 31.12.2018 tarihine kadar sözleşmedeki bu hükme göre ödeme yapıldığı, ancak 01.01.2019 tarihinden sonra bu hüküm dikkate alınmadan belirlenmiş olan temel ücrete göre ödemelerin yapıldığı, asgari ücret değiştiğinde davacı ücretinin de oransal olarak değişmesi gerektiği, bu hâlde davacıya ödenmesi gereken ücretin; asgari ücretin belirli bir oranda fazlası ücret bulunduktan sonra bulunan tutara 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (375 sayılı KHK) geçici 23 üncü maddesi gereği yürürlükte olan toplu iş sözleşmesinde kararlaştırılan zam oranı uygulanarak belirlenmesi gerektiği, bu doğrultuda hazırlanan bilirkişi raporunun denetime elverişli olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili; arabuluculuk son tutanağın düzenlendiği tarih itibarıyla temerrüdün gerçekleştiğini ve İlk Derece Mahkemesince hüküm altına alacaklara arabuluculuk son tutanak tarihinden itibaren faiz uygulanması gerektiğini, Yargıtay içtihatlarının da bu yönde olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak faiz başlangıcının son tutanak tarihi esas alınmak suretiyle belirlenmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; Bakanlık uygulamasının yerinde olduğunu, ücretin düşürülmesi söz konusu olmadığından davacının talep konusu alacaklara hak kazanamayacağını, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) 36 ncı maddesi hükmüne aykırı değerlendirme yapıldığını, bireysel sözleşmede kastedilen asgari ücretin 2018 yılı asgari ücreti olduğunu ve dolayısıyla kadroya geçiş ücretinin de davacının 2018 yılı ücreti korunarak belirlendiğini ve iddia olunduğu gibi herhangi bir indirime gidilmediğini, aksi yorumda davacı ve aynı durumda görev yapan sürekli işçilere hem asgari ücrete yapılan zammın hem de toplu iş sözleşmesinden kaynaklı zammın yapılması gibi (çifte zam) bir durum oluşacağını ve bu durumun çalışanlar arasında eşitsizliğe yol açacağını, davacı ile imzalanan bireysel iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümleri karşılaştırıldığında ücret ve ücret ekleri konusunda çelişki olduğunu, işçilere bireysel iş sözleşmesinde öngörülenden fazla olarak toplu iş sözleşmesinden kaynaklı ücretlerin de ödendiğini, davacıya ait bordrolar incelendiğinde davacının toplu iş sözleşmesinde belirlenen ücret zammından ve toplu iş sözleşmesinden kaynaklı diğer ücret eklerinden faydalandığının anlaşılacağını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla bireysel iş sözleşmesinde oran yazılı olsa bile davalının izni ve/veya onayı dışında yapılan bu belirlemenin davalıyı bağlamayacağı, İdarenin temerrüde düşürülmediğini ve hükmedilen faiz oranı ve faiz başlangıç tarihlerinin hatalı olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı işyerinde değişen alt işverenler nezdinde alt işveren işçisi olarak çalışırken 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde kapsamında kadroya geçirildiği ve dava tarihi itibarıyla çalışmasının devam ettiği, tarafların kadroya geçiş döneminde imzaladıkları bireysel iş sözleşmesinin 7 nci maddesinde asgari ücretin belli oranda yüzde fazlası olarak ücret düzenlenmesinin kararlaştırıldığı, bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun olduğu, ödeme için tereddüte yer vermeyecek şekilde belirli ya da kesin bir vade bulunmamakla birlikte taraflar arasında gerçekleşen arabuluculuk görüşmesi ile davalı Bakanlığın temerrüde düşürüldüğü ve davacının talebi de dikkate alındığında dava konusu alacaklar bakımından arabuluculuk son tutanak tarihinden itibaren faiz işletilmesi yerine dava ve ıslah tarihlerinden itibaren faize hükmedilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun aynı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) nci alt bendi gereğince kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen nedenleri tekrar etmiş ve resen gözetilmesi gereken diğer nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile buna göre fark alacaklarının bulunup bulunmadığı, hükmedilen faiz türü ve faiz başlangıç tarihi hususlarındadır.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22, 32 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde, 6356 sayılı Kanun'un 53 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri.

3. 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçilerin geçiş aşamasındaki ücretlerinin tespiti ile bireysel iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün ileriye etkisine ilişkin ilke ve esaslar, Dairemizin 03.05.2023 tarihli ve 2023/3001 Esas, 2023/6593 Karar sayılı kararında şu şekilde açıklanmıştır:

"...

2. 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen iş sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (temel) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan iş sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir.

..."

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,06.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.