"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3523 E., 2023/409 K.
DAVA TARİHİ : 24.09.2018
KARAR : Davanın kısmen kabulü
TEMYİZ EDENLER : Taraf vekilleri
Taraflar arasında Ankara 15. İş Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlığa ait Kütahya Evliya Çelebi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde 17.10.2014 tarihinden itibaren maaş tahakkuk biriminde mutemet olarak çalıştığını, müvekkilinin Türkiye Sağlık İşçileri (Sağlık İş) Sendikasının üyesi olduğunu, üye olduğu Sağlık İş Sendikası ile davalı Bakanlığın üyesi olduğu Türk Ağır Sanayi ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası arasında 01.01.2013-31.12.2014, 01.01.2015-31.12.2016 ve 01.01.2017-31.12.2018 yürürlük süreli toplu iş sözleşmelerinin imzalandığını, 2015-2016 yıllarını kapsayan toplu iş sözleşmesinin geçici 2 nci maddesinde mali sorumluluk tazminatının düzenlendiğini, müvekkilinin davalıya başvurduğu 30.07.2018 tarihli yazısı ile maaş mutemedi olarak fiilen çalışması nedeni ile üyesi olduğu Sendika ile Hastanenin bağlı olduğu ... arasında imzalanan toplu iş sözleşmesine göre mali sorumluluk tazminatının kendisine ödenmesini talep ettiğini, Hastanenin müvekkilinin bu yazılı talebini 08.08.2018 tarih ve 7870 sayılı yazısı ile Kütahya İl Sağlık Müdürlüğüne gönderdiğini, Kütahya İl Sağlık Müdürlüğünün 14.08.2018 tarih ve 55719891.841.02.17 sayılı yazısı ile cevap verdiğini ve mali sorumluluk tazminatı ödenmesinin mümkün olmadığını bildirdiğini beyan ederek mali sorumluluk tazminatının davalıdan tahsilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının mali sorumluluk tazminatına hak kazanmadığını, ödenmeyen alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 25.02.2020 tarihli ve 2018/433 Esas, 2020/126 Karar sayılı kararı ile; davacının davalı bakanlığa ait maaş tahakkuk servisinde mutemet olarak çalıştığı, davacının 31.10.2014 tarihi itibarıyla sendikalı olduğu, toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlanması gerektiği, toplu iş sözleşmesinin 52 nci maddesinde mali sorumluluk tazminatına ilişkin düzenlemeye yer verildiği, davacının mutemet olarak görevlendirildiği hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, davacının ''nakit veya nakit yerine geçen hizmet sorumluları'' kavramına tâbi bir görevde çalıştığı, dolayısıyla mali sorumluluk tazminatına hak kazandığı belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 26.01.2022 tarihli ve 2020/1523 Esas, 2022/183 Karar sayılı kararı ile; somut uyuşmazlıkta, davacının davalı işyerinde 17.10.2014 tarihinde çalışmaya başladığı ve 31.10.2014 tarihinde ise sendikaya üye olduğu, 2013-2014 Dönemi Toplu İş Sözleşmesi ile mali sorumluluk tazminatının kaldırıldığı ancak toplu iş sözleşmesinin geçici 4 üncü maddesiyle daha önce bu tazminatı alan işçilerin istisna tutulduğu, davacının bu işçilerden olmaması sebebiyle 2013-2014 Dönemi Toplu İş Sözleşmesi uyarınca anılan tazminata hak kazanamayacağı, 2015-2016 Dönemi Toplu İş Sözleşmesi'nde yine daha önce bu tazminatı alan işçiler ile birlikte her ne şekilde olursa olsun mali sorumluluk tazminatı alan işçilere söz konusu tazminatın ödenmesine devam edileceğinin belirtildiği, davacı anılan tazminatı hiçbir zaman almadığından, bu dönem toplu iş sözleşmesi uyarınca da mali sorumluluk tazminatına hak kazanamadığı, 2017-2018 Dönemi Toplu İş Sözleşmesi'nde ise 31.12.2016 tarihi ile toplu iş sözleşme tarihi (09.10.2017) arasında fiilen bu işi yapanların, geriye yönelik herhangi bir ödeme yapılmamak ve bu görevi yaptıkları sürece toplu iş sözleşmesinin imza tarihinden (09.10.2017) itibaren mali sorumluluk tazminatından yararlandırılacağının düzenlendiği, davacının 31.12.2016-09.10.2017 tarihleri arasında mutemet olarak çalıştığı, bu hâlde toplu iş sözleşmesi uyarınca mali sorumluluk tazminatına 09.10.2017 tarihinden itibaren mevcut görevini yaptığı sürece hak kazandığı, İlk Derece Mahkemesince 09.10.2017 tarihi ile dava tarihi arasındaki dönem için anılan alacağı hesaplayan bilirkişi kök raporu esas alınarak hüküm kurulması gerekirken, davacının sendika üyeliğinin davalı işyerine bildirildiği tarih olan 03.11.2014 tarihi ile dava tarihi arasındaki dönemi hesaplayan bilirkişi ek raporu uyarınca karar verilmesinin hatalı olduğu belirtilerek davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşladır.
2. Dairemizin 30.06.2022 tarihli ve 2022/4222 Esas, 2022/8597 Karar sayılı bozma ilâmı ile; davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, Mahkemece, davacının davalı işyerindeki görevi açık bir şekilde belirlenerek davacının yaptığı iş itibari ile hatalı-yanlış iş yapması hâlinde mali sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, ücretinden kesinti yapılıp yapılmadığı, genel olarak hatalı işlem yapılması durumunda kimlerin sorumlu olduğu hususları gerekirse davalı Kurumdan buna dair bilgi ve belgelerin getirilmesi sureti ile açıklığa kavuşturulduktan sonra hüküm kurulması gerektiği, mali sorumluluk tazminatına hükmedilebilmesi için davacının yaptığı işe ilişkin unvanı değil fiili olarak niteliğinin mali sorumluluğu gerektirir mahiyette olması gerektiği belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı Kurumun 16.01.2023 tarihli müzekkere cevabında davacının fiilen maaş mutemetliği yaptığının, hastanede görevli memurların maaşlarını hesapladığının bildirildiği, böylece hatalı-yanlış işlemlerinden dolayı sorumluluğunun bulunduğu belirtilerek bozma öncesinde yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; davacının 17.10.2014 tarihinden itibaren maaş tahakkuk biriminde mutemet olarak çalıştığını, toplu iş sözleşmelerinin 44 üncü maddesinde işveren tarafından işçilerin vasıflı bir işte görevlendirilmesi hâlinde bu görevin karşılığının işçilere ödenmesi gerektiğinin düzenlendiğini, Bölge Adliye Mahkemesince davacının daha önce bu görevi ifa etmiyormuş gibi sadece 09.10.2017-15.09.2018 tarihleri arasındaki dönem yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
2. Davalı vekili; davacının tahakkuk servisinde memur ücret hesabı yaptığını ve yaptığı işin vezne, hazine, kasa gibi nakit akışı olan ya da muhafaza eden bir görev ve birim olmadığını, davacı tarafından yapılan işin mali sorumluluk tazminatı verilecek işlerden olmadığını ve davacının müvekkili İdareden herhangi bir alacağının bulunmadığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının toplu iş sözleşmeleri uyarınca mali sorumluluk tazminatından yararlanıp yararlanmayacağı ve yararlanabileceği süre hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 6356 Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davacı tarafa yükletilmesine,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,07.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.