Logo

9. Hukuk Dairesi2023/1724 E. 2023/2091 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İşçinin doğruluk ve bağlılığa aykırı davranışları nedeniyle işverence yapılan fesih işleminin haklı olup olmadığına ve buna bağlı olarak kıdem ve ihbar tazminatlarına hükmedilip hükmedilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı işverenin, işçinin sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini ispatlayamaması ve işçinin yaklaşık dokuz yıllık çalışma süresi boyunca hakkında herhangi bir şikâyetin de bulunmaması gözetilerek, direnme kararı ve ilk derece mahkemesi kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :... Mahkemesi

SAYISI : 2021/267 E., 2021/410 K.

DAVA TARİHİ : 03.05.2016

KARAR : Davanın kabulü

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince 30.05.2018 tarihli ve 2016/409 Esas, 2018/497 Karar sayılı karar ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 26.01.2021 tarihli ve 2019/1878 Esas, 2021/2341 Karar sayılı kararı ile bozularak ortadan kaldırılmasına karar verilmiş; İlk Derece Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen karar ile bozma ilâmına direnilmiştir.

Direnme kararının davalı tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 11.10.2021 tarihli ve 2021/9787 Esas, 2021/14068 Karar sayılı kararı ile; bozma ilâmı yerinde bulunarak direnme kararı incelenmek üzere dosya Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmiştir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.09.2022 tarihli ve 2021/9-819 Esas 2022/1169 Karar sayılı ilâmı ile direnme kararının yerinde olduğuna karar verilerek bozma nedenine göre hüküm altına alınan alacakların miktarına ilişkin temyiz incelemesi yapılmadığından, davalı vekilinin temyiz itirazlarına ilişkin inceleme yapılmak üzere dosya Dairemize gönderilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu tarafından dosya Dairemize gönderilmiş olmakla Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirketin ...’da bulunan deposunda 01.08.2007 tarihinde depo sorumlusu olarak çalışmaya başladığını, 12.04.2016 tarihinde depo görevlilerinin denetleme için geldiklerini ve yapılan denetim sonucunda hiçbir olumsuz durum tespit edilmediği hâlde müvekkili ve takım liderine idari izinli oldukları ve depoya girmemeleri gerektiğinin söylendiğini, daha sonrasında sayım fazlası veren ürünlerin prosedüre uygun olarak kayıt altına alınmadığı, söz konusu malların depo sorumlusu olan müvekkili ve depo takım lideri tarafından birlikte kendi yararlarına depo dışına çıkarıldığı, hasarlı ürünlerin bir kısmının hasarlı olarak bayilere gönderildiği, ambalajlanmaması gereken ürünlerin ambalajlatılarak bayilere gönderildiği ve bu işlemlerin üst yöneticilere bildirilmediği, bu şekilde davalı Şirketin güvenini kötüye kullanmış oldukları gerekçesiyle 26.04.2016 tarihinde müvekkilinin ve dava dışı takım liderinin savunmaları alınmaksızın ... sözleşmelerinin feshedildiğini; ancak söz konusu bu iddiaları kabul etmediklerini, davalı işyerinde uzun süre çalışmış olan müvekkili hakkında çalıştığı süre boyunca en ufak bir şikâyetin olmadığını, yapılan feshin haksız olduğunu ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma, ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 01.08.2007-26.04.2016 tarihleri arasında müvekkili Şirketin ... depo takım liderliğinde sevkiyat sorumlusu olarak çalıştığını, müvekkili Şirketin davacı ile aynı pozisyondaki eski çalışanı tarafından tedarik zinciri direktörüne göndermiş olduğu elektronik posta ile depo içerisinde organize şekilde yapılan bir takım usulsüzlüklerden haberdar olduğunu, bunun üzerine idari soruşturma başlatıldığını, soruşturma sonucunda davacının yıl sonu sayımları sonrası sayım fazlası veren ürünlerin prosedüre uygun olarak kaydedilmesi gerekirken bir kısım ürünleri kaydettirmediğinin, sayım sonuçlarının hatalı gösterilmesine sebebiyet verdiğinin, sayım fazlası veren ürünlerden bir kısmını depo dışına çıkarttığının, denetim ekibinden sakladığının, depoda hasar gören ürünlerin bir kısmını ise nakliyeden hasarlı geldiği şeklinde göstererek yeniden ambalajlama yapılmaması gerekirken ambalajlatarak bayilere gönderdiğinin tespit edildiği, bu sebeplerle ... sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini, ayrıca davacı ve bu usulsüz işlemleri birlikte yaptığı ... depo takım lideri hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 30.05.2018 tarihli ve 2016/409 Esas, 2018/497 Karar sayılı kararıyla; dinlenen tanık beyanları, dosya arasına alınan ceza dosyası sureti ve toplanan diğer deliller birlikte değerlendirildiğinde, davalının haklı nedene dayanarak ... sözleşmesini feshettiğini ispatlayamadığı, bu nedenle davacının kıdem ve ihbar tazminatları taleplerinin yerinde olduğu, tanık beyanlarına göre davacının dinî bayramlar ve hafta tatili gününe rastlayan günler dışında kalan ... bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı, fazla çalışma yaptığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin 05.11.2018 tarihli ve 2018/1916 Esas, 2018/2397 Karar sayılı kararı ile; İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sırasında toplanan delillere, tanık beyanlarına, feshe dayanak işyerinde yapılan denetim ve soruşturma sonucu düzenlenen iç denetim raporu içeriğine, feshe konu eylemle ilgili davalı Şirketin şikâyeti üzerine ... 25. Asliye Ceza Mahkemesince yapılan yargılama sonucu verilen karar ile ceza dosyası kapsamına, hem iç denetim raporu sırasında hem de ceza soruşturması ve yargılaması sırasında beyanları alınan Şirket çalışanları M.Ö., K.K. ve M.Ş. nin beyanlarına göre feshe konu eylemle ilgili davacı işçinin sorumluluğunun ortaya konulamadığı, beyanların aynı işyerinde depo takım lideri olarak çalışan işçiye yönelik olduğu, feshin haklı nedene dayandığının davalı işveren tarafından kanıtlanamadığı, İlk Derece Mahkemesi kararında usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 26.01.2021 tarihli ve 2019/1878 Esas, 2021/2341 Karar sayılı kararıyla; davacı işçinin davalı işyerinde depo sevkiyat sorumlusu olarak mal giriş ve çıkışlarıyla, depo stoklarının ve sayımlarının takibinden sorumlu olduğu, feshe ilişkin olay hakkında hazırlanan işverenlik iç denetim raporu ve ekleri, denetim esnasında ve yargılama sırasında diğer işçiler tarafından verilmiş beyanlar, davacının beyanları, dosyadaki bilgi ve belgelerden davacının depoda fazla çıkan ürünler hakkında bilgi sahibi olmasına rağmen kayıtlara işlemediği ve sayım sonuçlarının hatalı çıkmasına sebebiyet verdiği, sayım fazlası ürünlerin depo dışına çıkartılmaması noktasında konumu ve görev tanımı itibarıyla üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediği, depoda hasar gören bazı ürünleri nakliye hasarlı gibi göstererek ve yeniden ambalajlatarak bayilere göndermek üzere personele talimat verdiği, bu sebeplerle ... ilişkisinde ... temelinin çöktüğü, davacının doğruluk ve bağlılık kurallarına aykırı davranışları nedeniyle işverence yapılan feshin haklı nedene dayandığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Verilen Direnme Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı işverenin şikâyeti üzerine yapılan yargılama sonucunda ... 25. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/779 Esas, 2017/107 Karar sayılı kararında denetimde yapılan sayımda sanıklara teslim edilen tüm ürünlerin depoda olduğunun tespit edildiği, eksik ve fazla ürün olmadığı, sanıklara teslim edilen malların zimmetlerine geçirildiği ve sarf edildiğine dair yazılı delil bulunmadığı, F.Ç.'nin ve müşteki Şirkette çalışan diğer tanıkların tarafsız beyanda bulunmadıkları, bu nedenle sözü edilen tanık beyanlarına itibar olunmadığı belirtilerek hem suçun unsurlarının oluşmadığı hem de delil yetersizliği nedeniyle davacı hakkında beraat kararı verildiği, bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun da ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Ceza Dairesinin 2017/1294 Esas, 2017/978 Karar sayılı kararı ile reddedildiği, işbu kararın kesinleştiği, dava dışı M.E. tarafından işçilik alacaklarının tahsili istemiyle açılan davada ise ... 3. ... Mahkemesince davanın kabulüne karar verildiği ve bu karara karşı davalı işveren tarafından yapılan istinaf başvurusunun ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince esastan reddedildiği, kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği, ayrıca cevap dilekçesinde ileri sürülen iddiaların somut bir şekilde ispatlanamadığı, davacının davalı Şirkette dokuz yıla yakın çalıştığı ve bu sürede hakkında herhangi bir şikâyet olduğuna, disiplin soruşturması geçirdiğine dair delil bulunmadığı, depoya eksik veya fazla ürün gönderilmesi durumunda uygulanması gereken prosedüre ilişkin herhangi bir delilin dosyaya sunulmadığı, davalının haklı nedene dayanarak ... sözleşmesini feshettiğini dosya kapsamında ispatlayamadığı, kaldı ki usulsüzlük yaptığı belirtilen asıl kişi olan M.E.'nin açtığı davanın lehine sonuçlandığı, bu sebeplerle davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına ilişkin taleplerinin yerinde olduğu gerekçesiyle bozma ilâmına direnilmesine ve davanın kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen direnme kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; davacının şahsi menfaat elde ettiğinin anlaşılması üzerine ... sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Hukuk Genel Kurulu Kararı

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince Dairemizce yapılan incelemede, Daire kararının yerinde olduğu belirtilerek temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmiştir.

2. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.09.2022 tarihli ve 2021/9-819 Esas 2022/1169 Karar sayılı ilâmı ile; davacının yaklaşık dokuz yıla yakın çalışma süresi boyunca hakkında herhangi bir şikâyet olduğu yönünde delil sunulmaması, davalının feshe dayanak yaptığı iç denetim raporunun içeriğini doğrulayan tanık anlatımı bulunmaması, ayrıca denetim raporundaki beyanların daha çok dava dışı M.E.'ye yönelik olması karşısında davalı işverenin ... sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini ispatlayamadığı gerekçesi ile direnme kararı yerinde bulunarak hüküm altına alınan alacakların miktarına ilişkin temyiz incelemesi yapılmadığından, bu yönde inceleme yapılmak üzere dosyanın Dairemize gönderilmesine karar verilmiştir.

D. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dairemizce temyiz incelemesine konu uyuşmazlık; ... sözleşmesinin davacının doğruluk ve bağlılığa aykırı davranışları sebebiyle işverence haklı nedenle feshedilip feshedilmediği ve hüküm altına alınan kıdem ve ihbar tazminatlarının miktarına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 17 ve 25 inci maddeleri ile aynı Kanun'un atfıyla hâlen yürürlükte bulunan mülga 1475 sayılı ... Kanunu'nun 14 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.