Logo

9. Hukuk Dairesi2023/17296 E. 2023/16314 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı tarafından ödendiği iddia edilen ücretlerin mahsubu ve ücret alacağının belirlenmesine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma ilamında belirtilen hususlar doğrultusunda davacıya ödenen miktarın ücret alacağına mahsuben ödendiği ve davacının ek bir ücret alacağının bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :... Mahkemesi

SAYISI : 2021/650 E., 2022/101 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işyerinde 1996 yılının Aralık ayında çalışmaya başladığını, 1998 yılının Kasım ayında askere gittiğini, askerden döndükten sonra 2002 yılının Mart ayından itibaren ... sözleşmesinin davalı tarafından haksız olarak feshedildiği 29.01.2009 tarihine kadar çalıştığını, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları, fazla çalışma, hafta tatili, ... bayram ve genel tatil ücretleri ile eksik ödenen ücret alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 29.04.2003 tarihinde işe başladığını, başka bir şirkette ortak olacağı gerekçesiyle kendi isteğiyle 29.01.2009 tarihinde işten ayrıldığını, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 08.....2015 tarihli ve 2013/107 Esas, 2015/207 Karar sayılı kararı ile; davacının ... sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı bir neden olmaksızın feshedildiği, davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazandığı, davacının karşılığı ödenmeyen ücret alacakları bulunduğu, hafta tatili ücreti ile ücret alacağı taleplerinin ise reddi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Dairemizin 28.11.2018 tarihli ve 2015/25437 Esas, 2018/21749 Karar sayılı ilâmı ile; davalının tüm, davacının diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilmiş ve dosyada mevcut imzalı bordrolarda her ay davacıya asgari ücret tutarında ödeme yapıldığı ve bu bordroların davacı tarafından imzalandığı, ayrıca davacıya neyin karşılığı olduğuna ilişkin bir açıklama yapılmadan 69.248,00 TL ödeme yapıldığı, davacının son ücretinin net 3.000,00 TL olduğunun ispatı karşısında hak edilen tüm ücretlerin ödendiğinin ispatlanamadığı, bu durumda öncelikle davacının çalışma süresi boyunca her ay asgari ücrete tekabül eden miktar ücretini aldığının kabul edilmesi, ödenmesi gereken bakiye ücret bakımından ise davacının iddia ettiği gibi ortak olup olmadığı araştırılarak işyerinin aynı zamanda ortağı olduğunun anlaşılması durumunda ödenen 69.284,00 TL'nin kâr payı olarak kabul edilmesi, davalının savunduğu gibi ortaklığın ispat edilememesi durumunda da söz konusu bu ödemenin ücret alacağına karşılık ödendiği kabul edilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; celp edilen ticaret sicil kayıtlarına göre davacının davalı nezdinde herhangi bir ortaklığının bulunmadığı, davacının son ücretinin net 3.000,00 TL olduğu, zamanaşımı def’i değerlendirilerek 09.08.2006-29.01.2009 dönemi için bozma ilâmı doğrultusunda davacıya dönem yasal asgari ücretlerinin ödendiğinin kabulü ile talep edebileceği ücret alacağının bilirkişi raporuna göre hesaplandığı, buna göre davacının davalı işyerinde ortak olmadığı ve bu nedenle davacıya ödenen 69.248,00 TL’nin ücret karşılığı ödendiğinin anlaşıldığı, davacının tüm ücret alacakları ödendiğinden bu talebin reddi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; kararın hukuka aykırı olduğunu, kararın bozma gerekçelerine uygun olmadığını, davacıya ödenmiş olan bedelin kararda belirtilen tazminat alacaklarından mahsup edilmesi gerektiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, ücret alacağı konusunda bozma gereğinin yerine getirilip getirilmediğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 32 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

30.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.