Logo

9. Hukuk Dairesi2023/17302 E. 2024/351 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının yurt dışında çalışan bir işçi olarak hizmet süresi, kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının hizmet süresinin ve alacaklarının belirlenmesinde, davalı şirketin farklı davalardaki beyanlarına ve tanık ifadelerine dayanılarak hizmet süresinin eksik tespit edildiği, fazla mesai alacaklarının ispatında ise dinlenen tanıkların davalı şirkette çalışma dönemlerinin uyuşmadığı ve davacının ispat yükünü yerine getiremediği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2475 E., 2023/2034 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile davanın kısmen kabulü

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 21. ... Mahkemesi

SAYISI : 2021/84 E., 2022/266 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda ... 30. ... Mahkemesinin 23.10.2019 tarihli kararı ile yetkisizlik kararı verilmiştir.

Kararın istinaf edilmeden kesinleşmesi üzerine yapılan yargılama sonucunda ... 21. ... Mahkemesinin 12.12.2019 tarihli kararı ile karşı yetkisizlik kararı verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesinin 24.11.2020 tarihli kararı ile ... 21. ... Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yapılan yargılama sonunda yukarıda tarih ve sayısı belirtilen karar ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili ve katılma yolu ile davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davalı bünyesinde yurt dışındaki şantiyelerinde formen olarak 26.12.2012-30.09.2016 ve 12.01.2018-12.04.2018 tarihleri arasında kesintisiz şekilde çalıştığını, ... sözleşmesinin 12.04.2018 tarihinde hiçbir gerekçe gösterilmeden feshedildiğini, formen olarak en son net 2.500,00 USD ücret aldığını, ücretinin bir kısmının bankadan, 300,00-400,00 USD arası değişen oranlardaki kısmını şantiyede elden avans olarak aldığını, haftanın 7 günü 07.00'de işbaşı yaptığını ve akşam 19.00'a kadar çalıştığını, ... yoğunluğuna göre çalışmanın gece 22.00'ye kadar sürdüğünü, çalıştığı süre boyunca ayda bir pazar günü tatil yaptığını, dinî bayramlarda 1 gün izin kullandığını, diğer resmî tatil günlerinde çalıştığını, fazla çalışma ücreti, asgari geçim indirimi alacağı, genel tatil alacağı, hafta tatili alacağı ödenmediği gibi yıllık izinlerinin kullandırılmadığını belirterek, kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili ücreti, ... ... ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunarak, davacının formen unvanı ile iddia ettiği çalışma sürelerinin gerçeği yansıtmadığını, davacının müvekkili Şirkette 22.....2013-15.10.2013 tarihleri arasında Afrika şantiyesinde ... doğramacı olarak çalıştığını, Dakar şantiyesine transfer edildiğini, 30.11.2013-16.09.2014 tarihleri arasında Dakar şantiyesinde ... doğramacı olarak çalıştığını ve istifa etmesi sebebiyle ... sözleşmesinin sona erdiğini, davacı ile imzalanan ... sözleşmesinin belirli süreli olduğu, bu nedenle iki hâlde de kıdem tazminatı ve ihbar tazminatına hak kazanmadığını, yıllık izin ... bulunmadığını, ancak hak etmiş ise ...'de bulunduğu dönemlerde yıllık izinlerini kullanmış olduğunu, işyerinde vardiyalı çalışma düzeni esas olduğundan fazla çalışma yaptırılmadığını, özlük dosyasındaki kayıtlara göre davacıya her ay değişen saatlerdeki çalışması için ücret ödendiğini, fazla çalışma yaptığı zamanlarda tahakkuklarının yapıldığını ve banka kanalıyla ödendiğini, ... sözleşmesi eki Çalışma Kuralları başlıklı bölümünün 2 nci maddesi gereğince yıllık 270 saate kadar yapılan fazla çalışmaların mahsubu gerektiğini, ... ... ve genel tatil ile hafta tatili günlerinde çalışma yaptırılmadığını, nadiren çalışma yapılmış ise bordrolara yansıtılarak ödemelerin yapıldığını, faiz başlangıç tarihine ve oranlarının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davacının net ücretinin bordrolarında açıkça belli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının Şirkete ait yurt dışında bulunan işyerlerinde 22.....2013-13.09.2014, 26.12.2014-27.01.2015, 20.05.2015-25.08.2015 ve 18.01.2018-12.04.2018 tarihleri arasında 1 yıl 9 ay 25 gün çalıştığı, davacıya ödenen aylık ücretleri gösterir Haziran 2013, Ekim 2013 arası aylara ait davacı imzası bulunmayan ücret bordroları dosyaya sunulduğu ve Ekim 2013 ayı ücret bordrosunda davacıya ödenen avans tutarı ile birlikte aylık net 2.500,00 USD ücret tahakkuk ettirildiği, banka USD hesap dökümünden de avans ödemeleri eklendiğinde aylık net 2.500,00 USD ücret aldığı, yurt dışı ... sözleşmelerinde barınma ve 3 öğün yemeğin işverence karşılandığı belirlenerek aylık barınma ve 3 öğün yemek maliyetinin 150,00 USD olacağı davacının, davalı Şirkete verdiği 01.09.2014 tarihli dilekçesinde; "30.11.2013 tarihinden bu yana Senegal şantiyesinde kaba işler formeni olarak çalışıyorum. herhangi bir sorun yaşamadan gitmek istiyorum. Sözleşmemin uzatılmasını istemiyorum." dediği, ancak ... İl Emniyet Müdürlüğü kayıtlarına göre, davacının 13.09.2014 tarihinde yurda dönüşünün olduğu, davacının ...'de bulunduğu pazar ve ... günlerine denk gelen günler haricinde 08.10.2013-30.11.2013 arasında 40 gün, 01.05.2014-16.05.2014 arasında 13 gün olmak üzere toplam 53 gün yıllık izin kullandırıldığı 01.12.2013-13.09.2014 tarihleri arasında 2 haftada 1 gün kullandığı hafta tatili izni haricinde, diğer günlerde haftanın 3 gününde 07.00-19.00, 4 gününde 07.00-21.30 saatleri arasında çalıştığı, haftada yaptığı 29,5 saat fazla çalışmadan ... sözleşmesi eki çalışma kuralları belgesinin 2 nci maddesi uyarınca aylık ücrete dâhil olan haftalık 5,2 saat düşüldüğünde, haftada 24,3 saat fazla çalışma yaptığı, dinî bayramların birinci günü hariç diğer dinî ... ve resmî tatil günlerinde çalıştığı, çalışmadığı dinî ... ve hafta tatili günleri ile yıllık izin kullandığı 08.10.2013-30.11.2013 ve 01.05.2014-16.05.2014 tarihleri arası hesaplama dışı bırakılarak yapılan hesaplamadan %30 oranında indirim uygulanmak suretiyle davacının fazla çalışma, hafta tatili ile ... ... ve genel tatil ücretlerinin hesaplandığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; dava konusu uyuşmazlığa ... hukukunun uygulanması gerektiği, fazla çalışma, hafta tatili ile ... ... ve genel tatil alacaklarının hatalı hesaplandığını, ıslah dilekçesi tebliğ edilmeden karar verilmesinin hatalı olduğunu, davacının hizmet süresinin hatalı tespit edildiğini, davacının 15.10.2013-31.11.2013 tarihleri arasında ise davacının davalı işyerinde çalışmasının bulunmadığını, bu nedenle bu dönem yönünden davacının yıllık izinde bulunduğu kabul edilmemesi gerektiğini, davacının A.E. Şirketinde çalıştığını ispat edemediği, davacının ücretinin ve brüt ücretinin hatalı tespit edildiğini, davacının istifa etmesi nedeniyle kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamadığını, yalan tanıklık suçundan hakkında soruşturma bulunan ... tanığın beyanının hükme esas alınmasının hatalı olduğunu, kıdem tazminatı tavanının aşıldığını ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyaya sunulan ... sözleşmesi gereği ... hukukunun uygulanmasının yerinde olduğu, ... 8. ... Mahkemesinin 2018/161 Esasına kayıtlı olarak ... kazası sebebiyle davalı Şirket aleyhine açılan davada, davacının Moldova’da kurulu ICS Summa SRL firmasında alt işveren Y.C. SRL Şirketinin çalışanı olarak görev yaptığını beyan etmesi sebebiyle 18.01.2018-12.04.2018 tarihleri arasında davalı nezdinde çalıştığı kabul edilerek bu sürenin hizmet süresine dâhil edildiği, yine davalının emsal dosyalardaki beyanları dikkate alınarak davacının yurt dışında geçen 26.12.2014-27.01.2015, 20.05.2015-25.08.2015 tarihleri arasındaki çalışmasının da davalı nezdinde geçtiği, bu nedenle davacının hizmet süresinin 22.....2013-13.09.2014, 26.12.2014-27.01.2015, 20.05.2015-25.08.2015 ve 18.01.2018-12.04.2018 tarihleri arasında olduğu, davalının cevap dilekçesinde davacının 22.....2013-15.10.2013 tarihinde fabrika şantiyesinden Dakar şantiyesine nakledildiği ve 30.11.2013-13.09.2014 tarihleri arasındaki çalışmanın Dakar şantiyesinde geçtiğini kabul etmesi sebebiyle çalışmanın kesintisiz olmasının yerinde görüldüğü, davacının 01.09.2014 tarihli dilekçesinin “30.11.2013 tarihinden bu yana Senegal şantiyesinde kaba işler formeni olarak çalışıyorum. Herhangi bir sorun yaşamadım gitmek istiyorum sözleşmenin uzatılmasını istemiyorum arz ederim” şeklindeki içeriği dikkate alındığında istifa iradesini ortaya koyan bir beyanının bulunmadığı, fazla çalışma hesabının sadece Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) bildirimi yapılan 01.12.2013-13.09.2014 dönemi için yapıldığı ve haftalık 20,5 saat fazla çalışma yaptığının kabul edildiği, ıslah sonrası zamanaşımı savunmasının sonuca etkili olmayacağı, davacının ... sözleşmesinin 2018 yılında feshi sebebiyle kıdem tazminatı tavanının 5.001,76 TL olarak kabulünde hata olmadığı, kıdem tazminatı tavanı kamu düzeninden olduğundan bu husus dikkate alınarak hesap yapılmasının zorunlu olduğu gerekçeleriyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili ve katılma yolu ile davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; davacının fazla çalışma alacağı hesabında 14 saatlik çalışmadan 2 saat ara dinlenmenin mahsubunun yerinde olmadığını ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.

2. Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrar ederek kararın bozulması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının hizmet süresi ile kıdem ve ihbar tazminatı ve fazla çalışma, hafta tatili ile ... ... ve genel tatil ücreti alacaklarının ispatlanıp ispatlanmadığı hususuna ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. 4857 ... Kanun'un 17, 41, 44, 46, 47 nci maddeleri ile aynı Kanun'un 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte olan mülga 1475 ... Kanun'un 14 üncü maddesi.

3. Dairemizin 10.05.2022 tarihli ve 2022/2536 Esas, 2022/5718 Karar ... ilâmında kıdem tazminatının yabancı para cinsinden hüküm altına alınıp alınamayacağına yönelik Daire ilkesi şu şekilde açıklanmıştır:

"...

1.Kıdem tazminatının hesaplanmasında kıdem tazminatı tavanının dikkate alınması (mülga) 1475 ... Kanun gereği zorunludur. Kıdem tazminatı tavanı kamu düzenini ilgilendirmekte ise de, kıdem tazminatının ... lirasıyla ödenmesi gerektiği yönünde bir yasal düzenleme bulunmamaktadır.

2.O halde yabancı para üzerinden ücret alan işçiler yönünden talep olması halinde kıdem tazminatının yabancı para cinsinden hesaplanmasına yasal bir engel yoktur.

..."

4. Dairemizin 31.10.2023 tarihli ve 2023/13703 Esas, 2023/16368 Karar ... ilâmında fazla çalışma, hafta tatili ile ... ... ve genel tatil alacaklarının ispatına yönelik ilkeler şu şekilde açıklanmıştır:

"...

2. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.

3. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş ve işyerinden çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.

4. İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazı kaydının bulunması hâlinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı hâlde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazı kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür.

5. Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkân dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.

6. Aynı ispat kuralları hafta tatili ile ... ... ve genel tatil ücret alacakları için de geçerlidir.

7. Çalışma sürelerinin ispatı noktasında işverene karşı dava açan tanıkların beyanlarına ihtiyatla yaklaşılması gerekir. Fazla çalışma, hafta tatili ile ... ... ve genel tatil alacaklarının ispatında salt davacı ile menfaat birliği içinde bulunan veya işverene karşı davası bulunan tanık beyanlarıyla sonuca gidilemez. Bununla birlikte başka delil ya da olgularla desteklendiği takdirde bu tanık beyanlarına itibar edilmelidir. Bu çerçevede; işin ve işyerinin özellikleri, davalı tanıklarının anlatımları, ... müfettişinin düzenlediği tutanak veya raporlar ve aynı çalışma dönemi ile ilgili olarak söz konusu alacakların varlığına ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararları gibi hususlar başka delil ya da olgular olarak değerlendirilebilir.

..."

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Davacı vekili davacının hizmet süresinin 26.12.2012-30.09.2016 tarihleri arasında kesintisiz ve aralıksız olduğunu en son 12.01.2018 - 12.04.2018 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığını iddia etmiş, davalı vekili ise davacının hizmet süresinin 22.....2013-15.10.2013, 30.11.2013-....09.2014 tarihleri arasında olduğunu savunmuş, Bölge Adliye Mahkemesince davacının hizmet süresi 22.....2013-13.09.2014, 26.12.2014-27.01.2015, 20.05.2015-25.08.2015, 18.01.2018-12.04.2018 tarihleri arası için 1 yıl 9 ay 25 gün olduğu kabul edilerek hesaplama yapan bilirkişi raporu hükme esas alınarak karar verilmiştir.

3. Bölge Adliye Mahkemesince; "Davalı şirketin ... 8. ... Mahkemesinin 2018/161 Esas ... ... kazası sebebiyle açılan davada davacının Moldova’da kurulu ICS Summa SRL firmasında alt işveren ... ... SRL şirketinin çalışanı olarak görev yaptığını beyan etmesi sebebiyle 18.01.2018-12.04.2018 tarihleri arasında davalı nezdinde çalıştığını kabul ederek hizmet süresine dahil etmiştir. Yine davalının emsal dosyalardaki beyanları dikkate alınarak davacının yurt dışında geçen 26.12.2014-27.01.2015, 20.05.2015-25.08.2015 tarihleri arasındaki çalışmasının da davalı nezdinde geçtiği kabul edilerek kıdem tazminatına esas süresin belirlenmesinde hata olmadığı kabul edilmiştir. Davacının 2014 yılında SGK hizmet bildirimin bulunmaması sebebiyle 26.12.2014-27.01.2015, 20.05.2015-25.08.2015 çalışmaların eklenmesine engel bir kaydın olmadığı, davalının cevap dilekçesinde davacının 22.....2013-15.10.2013 tarihinde fabrika şantiyesinden Dakar şantiyesine nakledildiği ve 30.11.2013-13.09.2014 tarihleri arasındaki çalışmanın Dakar şantiyesinde geçtiğini kabul etmesi sebebiyle çalışmanın kesintisiz olmasının doğru olduğu görülmüştür. " gerekçesi ile davacının hizmet süresi 1 yıl 9 ay 25 gün olarak kabul edilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir.

4. Davacı tarafından tanık olarak bildirilen Y.K. beyanında, davacı ile 2016 yılında birlikte çalıştıklarını beyan etmiş olup davacının davalı işyerinde 2016 yılında çalışmasının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Yine davacı tarafından tanık olarak bildirilen R.K'nın ise 2013 yılının son aylarından 2014 yılının son aylarına kadar işyerinde çalıştığını beyan ettiği görülmektedir. Ancak tanık R.K'nın davalı işyerinde çalışmasının bulunmadığı, dava dışı A. E. M. E. İ. T. S. ve Tic. AŞ Şirketinde çalıştığı dosya kapsamı ile sabittir.

5. Davalı Şirket ise ... 8. ... Mahkemesinin 2018/161 Esas ... dosyasına verdiği cevap dilekçesinde, o dosyanın davacısının Moldova'da kurulu ICS Summa Srl firmasına ait şantiyede ... ... SRL Şirketinin çalışanı olduğunu beyan etmiştir. ICS Summa Srl firması ile davalı Şirket arasında organik bağ bulunduğuna ya da yurt dışında kurulu Şirketin hâkim ortağı olduğuna yönelik bir beyan veya ikrar olmadığı gibi davacı tarafından dava dilekçesinde bu yönde bir iddiada bulunulmadığı, herhangi bir delil de sunulmadığı anlaşılmaktadır.

6. Tüm dosya kapsamına göre dinlenen davacı tanığı R.K.'nın davalının alt işvereni olduğu iddia edilen Şirketteki çalışmasının 02.12.2014 yılında sona erdiği, diğer davacı tanığı Y.B. davacı ile 2016 yılında birlikte çalıştığını beyan etmiş ise de, davacının 2016 yılında davalı Şirkette bir çalışmasının bulunmadığı, davacı vekilinin dava dilekçesinde davacının çalıştığı Şirketlere ve şantiyelere ilişkin herhangi bir beyanda bulunmadığı, delil sunmadığı ve iddiasını somutlaştırmadığı, davalı Şirket ile ICS Summa Srl firması arasında organik bağ bulunduğuna yönelik dosya içinde herhangi bir delil bulunmadığı hususları hep birlikte değerlendirildiğinde davacının davalı Şirketteki çalışmasının 16.09.2014'ten sonra devam ettiğinin ispat edilemediği tespit edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince davacının hizmet süresinin SGK kayıtlarında yer alan süreler için ispat edildiği kabul edilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.

7. Davacının hizmet süresinin 2014 yılında sona erdiği dikkate alındığında kıdem tazminatı alacağının 2014 yılındaki tavan dikkate alınmak suretiyle yeniden belirlenerek hüküm altına alınması gerekmektedir.

8. Davacının fazla çalışma, hafta tatili ile ... ... ve genel tatil alacakları 01.12.2013-13.09.2014 tarihleri arasındaki dönem için hesaplanmış ise de, tanıklardan Y.B'nin davacı ile hesap yapılan dönemde çalışmasının olmadığı, diğer tanık R.K'nın ise başka bir Şirkette çalıştığı ayrıca davalı ile arasında husumet olduğu anlaşılmaktadır. Bu açıklamalara göre hesaplama yapılan dönem için tanık dışında başkaca bir delil bildirmeyen davacı ispat yükünü yerine getirememiştir.

9. Diğer taraftan aynı işverene karşı açılan bir başka davada, Dairemizin 24.11.2022 tarihli ve 2022/10043 Esas, 2022/15211 Karar ... kararıyla davacının fazla çalışma, hafta tatili ile ... ... ve genel tatil alacaklarının reddi gerektiği sonucuna varılmış ve davacı vekilinin; tanığın çalışmasının bulunduğu A. E. M. E. İ. T. S. ve Tic. AŞ ile davalı Şirket arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğu, bu durumda tanığın davacının çalışma koşullarını bildiği, davalı hakkında açılan bir çok dava ile çalışma koşullarının ispatlandığı, tanıkların menfaat birliği içinde olmasının beyanlarına itibar edilmemesi için ... başına yeterli olmadığı, tanık R.K.'nın beyanları ile çalışma koşullarının ispatlandığı yönündeki temyiz gerekçeleri yerinde görülmemiştir.

10. Bu açıklamalara göre davacının fazla çalışma, hafta tatili ile ... ... ve genel tatil ücreti taleplerinin, İlgili hukuk kısmında (4) numaralı paragrafta yer verilen ilke kararı ile Değerlendirme bölümünün (8) ve (9) numaralı paragraflarındaki açıklamalar dikkate alındığında reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.