Logo

9. Hukuk Dairesi2023/17309 E. 2024/349 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar tarafından davalıya verildiği iddia edilen senetten kaynaklı borçlarının bulunup bulunmadığı hususunda uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının senedi işverenine verdiği ve borcun varlığını kabul ettiğine dair savunmaların ve senet üzerinde imza inkari veya irade fesadı iddiasının bulunmaması gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1092 E., 2023/1091 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Trabzon 5. ... Mahkemesi

SAYISI : 2021/359 E., 2023/87 K.

Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; davalı tarafından Trabzon İcra Müdürlüğünün 2021/15839 Esas ... dosyası ile müvekkili aleyhinde 835.442,42 TL bedelli senede dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibi yapıldığını, her ne kadar icra takibi yapılmış ise de alacaklı ile borçlu müvekkili ... arasında işçi işveren ilişkisi alınan senede zorunlu olarak imzasının alındığını, senedin işe girerken alınmış ve sonradan doldurulmuş bir senet olduğunu, müvekkilinin uzun süredir davalı yanında çalıştığını ve uzun süreli bu çalışmasının fazla çalışma, kıdem ve ihbar tazminatları ile almış olduğu primlerin ilavesi ile yüksek miktarda işçilik alacağına alma hakkına sahip durumda iken işten çıkartıldığını, buna rağmen bu güne kadar kendisine işçilik alacaklarının da ödenmediğini, müvekkilinin işvereninden işçilik alacaklarını talep ettiğini, işverenin ise daha önce elinde bulundurduğu ve açık olarak verilmiş olan senedi icraya koyarak müvekkilinin alacağını almasına engel olmaya çalıştığını, bu sebeplerle takibe konu senet ile müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline, dava devam ederken takibe konu senedin işçi işveren arasındaki ilişki nedeniyle verilmiş olması nedeniyle teminatsız olarak takibin tedbiren durdurulmasına, davalı aleyhine takibe konu senet miktarının %20 sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava değeri itibarıyla davacıların menfi tespit yönündeki taleplerinin ancak senet ile ispat edilebileceğini, davaya ve icra takibine konu olan senedin işe giriş esnasında davacılardan talep edilmiş bir teminat senedi olmadığını, davacı ...'nin müvekkili Şirket bünyesinde plasiyer olarak çalıştığını, yapılan rutin inceleme ve denetimlerde mal sipariş dağıtım ve pazarlama hususlarında müşteriler ile yapılan hesap mutabakatlar ile depo sayımı arasında uyumsuzluk olduğunun görüldüğünü, uyuşmazlık içeren müşteri mutabakatlarının tamamının davacının dağıtım bölgesinde olduğunun tespit edildiğini, yapılan incelemeler üzerine uyumsuzluğun davacıdan kaynaklandığının tespit edildiğini, bu hususta davacının savunmasına başvurulduğunu ve davacıdan davaya konu senedin alındığını, senedin teminat senedi olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafça dinlenmesi istenen davacı tanıklarından S.K. hakkında davalı işverenin hizmet nedeniyle görevin kötüye kullanılması suçlamasında bulunması, diğer tanık olan B.Ş'nin ise çalışma dönem aralığı ile teminat senedine dair bilgisinin duyuma dayalı olması, davacının imzaladığı senede ve olaya ilişkin bilgisinin olmaması sebebiyle beyanlarına itibar edilmediği, dosya arasına alınan davacıya ait savunma yazılarında da davacı ile davalı arasında satılan ürünler ile borçlanmayı kabul ettiğine dair belgelerin bulunduğu, bunların ve senedin zorla alındığının ispatlanamadığı, kaldı ki dosya arasına alınan Trabzon İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/310 Esas, 2021/413 Karar ... kararının ve Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 2021/991 Esas, 2022/7629 Karar ... kararında "takibe konu senedin teminat aracılığıyla verildiğinin ispatlanamamıştır." şeklindeki gerekçesinin Yargıtay 12. Hukuk Dairesi tarafından onandığı dikkate alındığında, söz konusu senedin teminat senedi olarak düzenlendiğinin davacılar tarafından ispatlanamadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili; taraflar arasında işe başlarken bir sözleşme imzalandığını ve davacıdan senet alındığını, yapılan sözleşme uyarınca, mal veya hizmetin eksiksiz tamamlanacağını, taahhüdün sorunsuz yerine getirileceğini, aksi takdirde davacının belli bir bedel ödeme sorumluluğu ile karşı karşıya kalınacağını beyan eden ve ... tarafın imzaladığı şartlı, bedelli teminat senedi adı verilen senet düzenlendiğini, teminat senedinin, bir ödemeye ilişkin teminat alınması gereken her durumda düzenlenmesinin mümkün olduğunu, işçi işveren ilişkisinde, uygulamada işveren tarafından işletmeye vereceği muhtemel zararlar için işçiden vade tarihi bulunmayan, işçi tarafından imzalanmış boş senet alındığını, zararın doğması hâlinde veya bazen haksız olarak bu senetlerde yer alan boş yerlerin, somut olayda olduğu gibi işveren tarafından doldurularak işçiye karşı kambiyo takibi yapıldığını, sosyal ve ekonomik bakımından zayıf durumda olan ve işe ihtiyacı olan işçinin işe girerken bu tür senetleri imzalamaktan başka çaresinin kalmadığını, işçiyi teminat senedini imzalamak zorunda bırakan işverenin, işçinin senet üzerine ''senedin teminat senedi olduğuna ilişkin bir ibare'' yazmasına müsaade etmeyeceğinin de kaçınılmaz bir gerçek olduğunu, bu nedenle somut olayda üzerinde teminat senedi olduğuna ilişkin herhangi bir ibare yazmayan senedin işverenin baskısı ile imzalanan bir teminat senedi olduğunun kabul edilmesi gerektiğini, davacının bedel açığı çıkmasına neden olmadığını, kusuru nedeniyle bir zararın meydana geldiği hususunun davalı tarafından ispatlanamadığını, davalı firma teminat senedi ile talep etmiş olduğu zararlarını ancak ispatlayabildiği kadarıyla almaya hak kazanabileceğini, bu nedenle kusuru olmayan ve bu yönde bir zarar meydana getirdiği ispatlanamayan davacının borçlu olmadığının kabul edilmesi gerektiğini belirterek belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; somut olayda Trabzon İcra Müdürlüğünün 2021/15839 Esas ... dosyasında 17.02.2021 keşide ve 25.02.2021 ödeme tarihli 835.442,42 TL'lik bono nedeniyle davacılar aleyhine takip yapıldığı, davacıların borçlu olmadıklarının tespiti ve kötüniyet tazminatı talebine yönelik bu davayı açtıkları, davacı ...'nin işyerinde yaptığı usulsüzlükler nedeniyle Şirkete verdiği zararlar karşılığında dava konusu bononun düzenlendiğini kabul ettiğine ilişkin yazılı savunmaların ibraz edildiği, bu savunmalara ve dava konusu bonoya karşı imza inkârı ve irade fesadı iddiasının bulunmadığı, bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacıların dava konusu senetten dolayı davalıya borçlu olup olmadıkları hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 ... Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2004 ... İcra ve İflas Kanunu’nun 72 nci maddesi ile 170 inci maddesinin (b) bendi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 ... Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 ... Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacılara yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.