"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
SAYISI : 2021/281 E., 2022/347 K.
DAVA TARİHİ : 26.12.2017
KARAR : Davanın kısmen kabulü
BİRLEŞEN DAVA
MAHKEMESİ : ... 4. ... Mahkemesi
SAYISI : 2018/657 E., 2018/991 K.
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ... Başkanlığının toplu taşıma araçlarında şoför olarak kesintisiz çalıştığını, davacının çalıştığı işin organizasyonunun tamamen davalının kontrol ve idaresinde yürütüldüğünü, davacının davalı işyerinde örgütlü ve yetkili olan ... Sendikasına üye olduğunu, fakat muvazaalı bir biçimde yüklenici firmaların işçisi olarak gösterildiğinden Sendika ile davalı Kurum arasında imzalanan toplu ... sözleşmesi ve 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'dan (6772 sayılı Kanun) faydalanamadığını, müvekkilinin muvazaalı olarak alt işveren işçisiymiş gibi gösterilirken asgari ücretin %25 fazlası ücret ve bunun yanında yol ve yemek yardımı verilmek sureti ile çalıştırıldığını, bu uygulama ile kendisi ile aynı konumda olan beraber çalıştığı belediye kadrolu elemanı olarak çalışan işçinin aylık ücretininden az ücret alması, toplu ... sözleşmesinin bu işçilere sağladığı bilet, prim, yol parası, ikramiye, yıllık izin gün sayısı gibi kazanımları ve 6772 sayılı Kanun'un sağladığı hakları alamaması nedeniyle mağdur olduğunu, fazla çalışma ücretlerinin eksik ödendiğini belirterek eksik ödenen fark ücret alacağı, ilave tediye alacağı, bilet prim alacağı, ikramiye alacağı, fazla çalışma alacağı, fark yol parası, fark ... bayram ve genel tatil alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının dava dilekçesinde talep ettiği alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının yüklenici firma işçisi olduğunu, bu nedenle davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, İdare olarak bir çok hizmette alt işveren firmalar ile alt işveren ilişkisi kurulduğunu, yapılan alt işveren ilişkisinin kanunen geçerli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 03.10.2019 tarihli ve 2017/1539 Esas, 2019/914 Karar sayılı kararıyla tüm dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler, ihale sözleşmeleri, davalıların tâbi olduğu mevzuat birlikte değerlendirildiğinde muvazaaya dayanan bir asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 31.12.2019 tarihli ve 2019/104 Esas, 2019/168 Karar sayılı kararıyla davalı ... ile dava dışı Tekden ... AŞ arasında hizmet alım sözleşmesinin imzalandığı ve bu sözleşme içeriğine göre 197 işçinin Belediyede şoför olarak istihdamının sağlandığı, ihale edilen işin İşletmeler ve İştirakler Dairesi Başkanlığına bağlı birimlerde personel çalıştırılması işi olduğu, daha sonra ise davalı ... ile davalı Belediyenin iştiraki olan dava dışı ... Ulaşım ... AŞ arasında 01.01.2016 tarihli bir protokol imzalandığı, bu protokol ile belediyenin ulaşım işini söz konusu Şirkete devrettiği, son yüklenici firma olan davalı Tekten ... AŞ işçilerinin ve bu arada davacının da dava dışı ... Ulaşım ... AŞ’ye devredilmek istendiği, bir grup işçinin bu devir işlemini kabul ederek dava dışı ... Ulaşım ... AŞ’de çalışmaya devam ettikleri, davacının da aralarında bulunduğu bir grup işçinin ise bu devir işlemini kabul etmediği, bunun üzerine ... sözleşmelerinin feshedildiği, davacının davalının kadrolu işçileri ile aynı işi yaptığı, bu durumun muvazaaya sebep olması nedeniyle davacının kadrolu işlerin sendikal haklarından yararlanma imkânı bulunduğu gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 16.03.2021 tarihli ve 2020/2612 Esas, 2021/6254 Karar sayılı ilâmı ile İlk Derece Mahkemesince davalı ... ile dava dışı hizmet alım sözleşmesi imzalanan Şirketler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu gerekçesi ile davacı işçinin davalının taraf olduğu toplu ... sözleşmelerinin tamamından yararlanabileceği kabul edildiği, davacının söz konusu toplu ... sözleşmelerinden yararlanması için sendikaya üye olması, üyeliğin işverene bildirilmesi veya dayanışma aidatı kesilmesini talep etmesi gerektiği, davacının muvazaa nedeniyle baştan itibaren davalı Belediyenin işçisi sayılmasının başkaca bir işleme gerek kalmaksızın davalı Belediyenin tarafı olduğu toplu ... sözleşmelerinden yararlandırılmasına imkân vermeyeceği gözetilmeksizin dava konusu alacaklara hükmedilmesinin isabetli olmadığı, davacının üyeliğinin hangi tarihte davalı Belediyeye bildirildiği ve toplu ... sözleşmelerinden hangi tarih itibarı ile faydalanabileceğinin belirlenmesi sonucuna göre toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan fark ücret talepleri ile ilgili bir karar vermek gerektiği gerekçesiyle temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsamındaki belgelerden davacının 01.01.2009 tarihinde davalı işyerinde çalışmaya başladığı ve 12.11.2013 tarihinde sendika üyesi olduğu, dosyaya celp edilen toplu ... sözleşmeleri incelendiğinde davacının üyelik tarihinde yürürlükte olan 01.03.2012-28.02.2014 tarihleri arasında geçerli toplu ... sözleşmesinin 24.03.2012 tarihinde imzalandığı, davacının 01.03.2012-28.02.2014 tarihleri arasında geçerli toplu ... sözleşmesi döneminde imza tarihinden sonra üye olduğu, 01.03.2014-28.02.2017 tarihleri arasında geçerli toplu ... sözleşmesinin 20.03.2014 tarihinde imzalandığı, davacının bu sözleşme imza tarihinden önce sendika üyesi olduğu anlaşılmakla hesaplamaların davacı için 01.03.2014- 28.02.2017 tarihleri arasında geçerli toplu ... sözleşmesine göre yapıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı ile aralarında ... ilişkisi bulunmadığını, davanın husumetten reddi gerektiğini, muvazaa iddiasının yerinde olmadığını, davacının sendika üyeliğinin davalı Belediyeye bildirilmesi gerektiğini ancak sendika üyeliğinin bildirilmediğini, İdarenin taraf olduğu toplu ... sözleşmesinin hesaplamalarda esas alınamayacağını, davacının alacaklarının tam olarak ödendiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının asıl işverenin taraf olduğu toplu ... sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağı ve bu bağlamda işçilik alacaklarının davalıdan tahsilinin gerekip gerekmeyeceğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesi, 4857 sayılı ... Kanunu’nun 2 nci maddesi, Alt İşverenlik Yönetmeliği'nin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi.
2. Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 16.03.2021 tarihli ve 2020/2612 Esas, 2021/6254 Karar sayılı, 13.09.2022 tarihli, 2022/8907 Esas, 2022/8966 Karar sayı ilâmları.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Somut uyuşmazlıkta; davacı işçinin asıl işverenin taraf olduğu toplu ... sözleşmelerinden hangi tarihten itibaren yararlanması gerektiğinin açıklığa kavuşturulması gereklidir.
3. Dairemizin yukarıda belirtilen bozma ilâmında, davalı Belediyenin asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olmasının davacı işçinin davalının taraf olduğu toplu ... sözleşmesinin tamamından faydalanması için ... başına yeterli bir kriter olmadığı açıklandıktan sonra davacının üyeliğinin hangi tarihte davalıya bildirildiğinin tespitiyle ilgili bir değerlendirme yapılarak sonuca gidilmesi için Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
4. Bozma ilâmına uyan Mahkemece 12.11.2013 tarihinde sendika üyesi olan davacının üyeliğinin davalı tarafa bildirildiği tespit edilememesine karşın davacı için alacak hesabının 01.03.2014-28.02.2017 tarihleri arasındaki geçerli toplu ... sözleşmelerine göre kabul edilmesi isabetsizdir.
5. Davacının asıl işverenin taraf olduğu toplu ... sözleşmesinden faydalanması ancak davacının üyeliğinin bu işverene bildirimi ile mümkün olup emsal işçinin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından incelenen dosyasında da (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 16.03.2022 tarihli ve 2021/(22)9-310 Esas, 2022/331 Karar sayılı kararı) davacının üyeliğinin davalı Belediyeye bildirilmemesinin Belediyenin muvazaalı işleminden kaynaklandığı, davalının bildirim yapılmasını engellediği, bu durumda kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği, davacının sendika üyeliğinin bildirilmesi şartı aranmaksızın toplu ... sözleşmesi hükümlerinden yararlanabileceği şeklindeki görüş Yargıtay Hukuk Genel Kurulu çoğunluğunca benimsenmeyerek direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden bozulmasına hükmedilmiştir.
6. Bozma ilâmı sonrasında davacının sendika üyeliğinin davalı Belediyeye bildirilip bildirilmediğine ilişkin davalı ... cevabi yazısında "davacının sendika üyeliği ilgili herhangi bir bildirim yapılmadığı" belirtilmiştir. Her ne kadar davalı Kurum söz konusu yazı cevabında, 05.03.2018 tarihinde davacının üyelik bildirimi yapıldığını da belirtmiş ise de somut olayda uyuşmazlık konusu dönemin 2014-2017 yılları arasında olduğu ve bu tarihten sonra yapılan bildirimin sonuca etkisi olmadığı anlaşılmaktadır.
7. Yukarıda açıklanan ve Mahkemece uyulmasına karar verilen bozma ilâmında davacının davalı işyerinde uygulanan toplu ... sözleşmesinden yararlanabilmesi için üyeliğin davalı Belediyeye bildirilmesi gerektiği açıklanmış olup yapılan araştırmada davacının sendika üyeliğinin davalı Belediyeye bildirilmediği anlaşılmaktadır. Bu hâlde uyulan bozma ilâmının gereği olarak davacının toplu ... sözleşmesinden yararlanamayacağı değerlendirilerek sonuca gidilmesi gerekirken davacının sendika üyeliğinden sonra imzalanan toplu ... sözleşmesinden yararlanacağının kabulü hatalıdır.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
21.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.