Logo

9. Hukuk Dairesi2023/17435 E. 2024/118 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Yurt dışında çalıştırılan bir işçinin işçilik alacakları davasında, uyuşmazlığa hangi ülke hukukunun uygulanacağı hususunda yaşanan ihtilaf.

Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında imzalanan yurt dışı iş sözleşmesinde uyuşmazlıklarda öncelikle çalışılan ülke mevzuatı, aksi halde Türkiye mevzuatının uygulanacağının kararlaştırıldığı, davacının mutad işyerinin de yurt dışında bulunduğu gözetilerek, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 27. maddesi uyarınca tarafların hukuk seçimine göre uyuşmazlığa yabancı hukukun uygulanması gerektiği ve uzman bilirkişi aracılığıyla yabancı hukukun tespitinin sağlanması gerektiği gerekçesiyle mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2555 E., 2023/785 K.

KARAR : Davalının istinaf başvurusunun esastan reddi, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile davanın kısmen kabulü

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 17. ... Mahkemesi

SAYISI : 2018/376 E., 2021/146 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.

Davalı vekili tarafından temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 09.01.2024 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davalı vekili Avukat İrem ... ile davacı vekili Avukat ... geldiler.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işyerinde 20.09.2014- 30.11.2017 tarihleri arasında inşaat teknikeri ünvanı ile 3.500,00 USD ücret ile ... ülkesinde çalıştığını, ... sözleşmesinin işin sona ermesi nedeniyle sona erdirildiğini, 6.533,33 USD ihbar ve 3.853,42 USD kıdem tazminatı ödendiğini, hak kazandığı primin ödenmediğini, taraflar arasında imzalanan ... sözleşmesinde uyuşmazlıklarda öncelikle çalışılan ülke mevzuatı, çalışılan ülkede düzenlenme bulunmaması hâlinde ... mevzuatı uygulanacağının düzenlendiğini, bu düzenlemeye göre uyuşmazlığa ... hukukunun uygulanması gerektiğini, haftalık yasal çalışma süresinin üzerinde çalıştığını, haftanın 7 günü günde 11 saat çalıştığını, ... Cumhuriyeti ... Kanunu'na göre haftalık çalışma süresinin 40 saat olduğunu, ödenecek ücretinin saat ücretinin 2 katı olduğunu, ... ... ve genel tatillerde çalıştığını, hafta tatillerinde çalıştığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma, hafta tatili, ... ... ve genel tatil ve prim alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının, davalının ...'daki işyerinde 20.09.2014-30.11.2017 tarihleri arasında inşaat teknikeri olarak çalıştığını, son ücretinin 2.441.86 USD olduğunu, kıdem ve ihbar tazminatının ödendiğini, prim ödemesi yapılacağını gösterir herhangi bir kayıt bulunmadığını, hafta tatili ve ... ... ve genel tatil günlerinde çalışmadığını, fazla çalışma yapmadığını, yıllık izinlerinin hizmet süresine bağlı olarak 90 günlük ücretli izne hak kazandığını, 77 gününü ücretli izin olarak kullandığını, 13 günün işten çıkarken ödendiğini, davacının fazla çalışma karşılığı serbest zaman kullandığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının hizmet süresinin 20.09.2014-30.11.2017 tarihleri arasında toplam 3 yıl 2 ay 10 gün olduğu, davacının 3.500,00 USD ücret aldığı, ... sözleşmesinin işin sona ermesi gerekçesiyle feshedildiği, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, tanık beyanlarına göre fazla çalışma yaptığı, dinî bayramlarda bir gün dışında diğer ... ... ve genel tatil günlerinde çalıştığı, davacının iki haftada bir hafta tatili yaptığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili; faiz başlangıç tarihinin hatalı olduğunu ve prim alacağı talebinin reddedilmesinin de hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; davacının kabul edilen ücret miktarının hatalı olduğunu, davacının fazla çalışma ücretlerinin ödendiğini, ... Cumhuriyeti ... ve dinî ... ile genel tatillerde çalışma yapılmadığı gibi ...’ın kendi ülke bayramlarında dahi kanun gereği çalışma yapılmadığını, kıdem ve ihbar tazminatının ödendiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı işyeri tarafından imza altına alınan çalışma belgesi ile davalı işyeri tarafından düzenlenen ibranamede davacının 3.500,00 USD ücret aldığının yazılı olduğu, davalı vekilinin ücrete ilişkin itirazının yerinde görülmediği, dosyada davacının imzasının olduğu fazla çalışma tahakkukunun bulunduğu ücret bordrosu bulunmadığından, tanık beyanına göre ve taleple bağlı kalınarak fazla çalışma hesaplaması yapılmasının yerinde olduğunu, tanık beyanlarına göre hafta tatili ve ... ... ve genel tatil çalışmasının ispatlandığı, davalı tarafın davacı tarafından gönderilen ihtarname ile alacağın tamamı bakımından temerrüde düşürüldüğü gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; ... sözleşmesine uygulanacak hukuk ve dava konusu alacaklara hak kazanılıp kazanılmadığı, alacakların hesaplanması ile ödenip ödenmediği noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. 5718 ... Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un (5718 ... Kanun) 27 nci maddesi şöyledir:

" (1) ... sözleşmeleri, işçinin mutad işyeri hukukunun emredici hükümleri uyarınca sahip olacağı asgarî koruma saklı kalmak kaydıyla, tarafların seçtikleri hukuka tâbidir.

(2) Tarafların hukuk seçimi yapmamış olmaları hâlinde ... sözleşmesine, işçinin işini mutad olarak yaptığı işyeri hukuku uygulanır. İşçinin işini geçici olarak başka bir ülkede yapması hâlinde, bu işyeri mutad işyeri sayılmaz.

(3) İşçinin işini belirli bir ülkede mutad olarak yapmayıp devamlı olarak birden fazla ülkede yapması hâlinde ... sözleşmesi, işverenin esas işyerinin bulunduğu ülke hukukuna tâbidir.

(4) Ancak hâlin bütün şartlarına göre ... sözleşmesiyle daha sıkı ilişkili bir hukukun bulunması hâlinde sözleşmeye ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri yerine bu hukuk uygulanabilir."

3. 5718 ... Kanun'un 2, 5, 8, 24, 40 ve 44 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Yabancılık unsuru, bir hukuki işlemi veya ilişkiyi ya da olayı birden fazla devletin hukuku ile irtibatlı hâle getiren unsurdur. İşçinin veya işverenin yabancı olması, işverenin işletme merkezinin yabancı bir ülkede bulunması, işçinin kendi işini mutad olarak yabancı bir ülkede yapması veya ... ilişkisinin yabancı bir ülke ile sıkı irtibatlı olduğunun durumun genelinden anlaşılması gibi hâllerde ... sözleşmesinde yabancılık unsurunun bulunduğundan söz edilir.

2. 5718 ... Kanun'un 40 ıncı maddesine göre, ... mahkemelerinin milletlerarası yetkisini, iç hukukun yer itibarıyla yetki kuralları belirler. Aynı Kanun’un 44 üncü maddesi ise ... ... sözleşmesinden veya ... ilişkisinden ... uyuşmazlıklarda ... mahkemelerinin milletlerarası yetkisini tayin eden özel bir yetki kuralı getirmiştir. Buna göre, ... ... sözleşmesinden veya ... ilişkisinden ... uyuşmazlıklarda işçinin işini mutaden yaptığı işyerinin ...’de bulunduğu yer mahkemesi yetkilidir. İşçinin, işverene karşı açtığı davalarda işverenin yerleşim yeri, işçinin yerleşim yeri veya mutad meskeninin bulunduğu ... mahkemeleri de yetkilidir.

3. 5718 ... Kanun'un 2 nci maddesinin birinci fıkrasında hâkimin, ... kanunlar ihtilafı kurallarını ve yetkili olan yabancı hukuku resen uygulayacağı ve yetkili yabancı hukukun içeriğinin tespitinde taraflardan yardım isteyebileceği belirtilmiştir. Yabancı hukukun içeriğinin tespiti, özel ve teknik bir bilgiyi gerektirdiğinden, hâkim gerekirse bilirkişi incelemesine de gidebilir. Yabancı hukukun olaya ilişkin hükümlerinin tüm araştırmalara rağmen tespit edilememesi hâlinde ... hukuku uygulanır.

4. 5718 ... Kanun'un 5 inci maddesine göre yetkili yabancı hukukun belirli bir olaya uygulanan hükmünün ... kamu düzenine açıkça aykırı olması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz; gerekli görülen hâllerde ... hukuku uygulanır. Kamu düzeni müdahalesi sınırlı ve istisnai niteliktedir. ... kamu düzeninin ihlalini gerektirecek hâller, çoğunlukla emredici bir hükmün açıkça ihlali hâlinde düşünülecektir. Fakat her emredici hükmün ihlali hâlinde veya her emredici hükmü ihlal eden bir yabancı kararın ... kamu düzenine aykırı bulunduğunu söylemek olanaklı değildir (Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu, 10.02.2012 tarihli ve 2010/1 Esas, 2012/1 Karar ... kararı). Örneğin; ihbar ve kıdem tazminatı ile yıllık izin, fazla çalışma, hafta ve genel tatil alacaklarına ilişkin hükümler iç hukukumuz bakımından emredici nitelikte olmakla birlikte, bunlara dair yabancı hukukun farklı düzenlenmeleri, sırf farklılıkları nedeniyle somut uyuşmazlıkta ortaya çıkan durum değerlendirilmeden 5718 ... Kanun'un 5 inci maddesi uyarınca kamu düzeni müdahalesine neden olmaz. Keza uygulanması gereken yabancı hukukun işçiye ... hukukundan daha az koruma getirmesi de ... başına kamu düzeni müdahalesi için yeterli bir sebep değildir. Kanunlar ihtilafı hukukundaki kamu düzeni anlayışı, iç hukukun kamu düzeni anlayışından farklı ve daha dar kapsamlıdır.

5. Bir yabancı hukuk kuralı ... hukukunun temel değerlerine, ... genel adap ve ahlâk anlayışına, ... kanunlarının dayandığı temel adalet anlayışına ve hukuk siyasetine, 2709 ... ... Cumhuriyeti Anayasası’nda yer alan temel hak ve özgürlüklere, milletlerarası alanda geçerli ortak ve kabul görmüş hukuk prensiplerine, ikili anlaşmalara, gelişmiş toplumların ortak benimsedikleri ahlâk ve adalet anlayışına, medeniyet seviyesine siyasi ve ekonomik rejimine aykırı olması hâlinde Kamu düzenimize aykırılığı söz konusu olabilir (Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı, 10.02.2012 tarihli ve 2010/1 Esas, 2012/1 Karar). Örneğin yabancı hukukun, küçük çocukların çalışmasına ya da ücret ve diğer haklarda ırka dayalı ayrımcılık yapılmasına izin vermesi kamu düzenimize aykırıdır.

6. Yabancı hukukun uygulanmasını engelleyen diğer bir durum ise doğrudan uygulanan kurallardır. Müdahaleci normlar olarak adlandırılan bu kurallar, taraflardan ziyade, devlet organizasyonunun sosyal, ekonomik ve politik menfaatlerini gerçekleştirmeyi amaçlar. Bu açıdan vatandaş yabancı ayrımı gözetilmeden, yabancılık unsuru taşısın taşımasın, hukuk seçimi yapılsın yapılmasın, uygulama alanına giren her ilgili olay ve hukuki ilişkide mutlaka uygulanması gereken kurallardır (... ..., ... Esen, İnci ... Figanmeşe, Milletlerarası Özel Hukuk, ..., 2019, s.7; ... Çelikel, B. Bahadır Erdem, Milletlerarası Özel Hukuk, ..., 2020, s.155). ... hukukunda işçiyi koruyan her emredici kural, doğrudan uygulanan kural olarak nitelendirilmez; ayrıca Devlet organizasyonunun sosyal, ekonomik ve politik menfaatlerini de koruması gerekir. Bununla birlikte emredici hükümler ile doğrudan uygulanan kuralların ayırt edilmesi her zaman kolay değildir ve tartışmalıdır. Doğrudan uygulanan kurallara, kamu hukuku nitelikli ... güvenliği hükümleri, özel işçi gruplarını koruyucu hükümler ve yasal greve ilişkin hükümler ve asgari ücrete ilişkin düzenlemeler örnek olarak gösterilebilir (..., Milletlerarası Unsurlu ... ve Toplu ... Sözleşmelerine Uygulanacak Hukuk, ..., 2012, s.189-195). Devlet organizasyonun korunması, çoğu olayda ülke ile belirli bir şekilde irtibatlı ya da ülkede gerçekleştirilen ... sözleşmelerinde söz konusu olur. Örneğin, tamamen yurt dışından ifa edilen bir ... ilişkisinde ... hukukundaki asgari ücrete ilişkin kuralın uygulama alanına giren bir olay ya da ihtilaf söz konusu olmaz (... ..., “Yabancı Unsurlu ... Hukuku İhtilâfları ile İlgili Yargıtay Kararlarının Değerlendirilmesi”, ... ... Tanrıbilir, ... ... (Editörler), 10. Yılında Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun, ..., 2017, s.525-526; ... ..., “Yabancı Unsurlu ... Sözleşmelerinde For Devletinin Doğrudan Uygulanan Kurallarının Tespiti ve Uygulaması”, ... Beyazıt Hukuk Dergisi, 2017/1, s. 286).

7. 5718 ... Kanun'un 27 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ... sözleşmesinin tarafları, sözleşme ile irtibatlı olsun olmasın diledikleri bir ülkenin hukukunu seçebilirler. Ancak tarafların seçmiş oldukları bu hukuk düzeninin, işçinin mutad işyeri hukukunun emredici hükümleri uyarınca sahip olacağı asgari korumanın altında kalması hâlinde mutad işyeri hukuku uygulanır. Bu durumda, seçilen hukuk ile mutad işyeri hukuku arasında bir yararlılık karşılaştırması yapılmalıdır (... ..., “5718 ... Kanunu'na Göre ... Akdine Uygulanacak Hukukun Tespiti”, Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt XI, 2007, Sayı 1-2, s.153; A. İpek ..., “Mutad İşyeri Kavramı ve MÖHUK m.27/f.3’ün Uygulanması Sorunu”, ... Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt 8, 2018, Sayı 2, s.211-212; ..., s.89-100). Mutad işyeri, işin zaman ve içerik olarak ağırlıklı ifa edildiği işyeridir. Başka bir anlatımla mutad işyeri, işçinin işini fiilen yaptığı yerdir. İşçinin ücretinin ne şekilde ve hangi para biriminden ödendiği mutad işyerinin belirlenmesi açısından belirleyici değildir. İşçinin işini geçici olarak başka bir ülkede yapması, örneğin montaj için yurt dışında görevlendirilmesi durumunda, bu işyeri mutad işyeri sayılmayacaktır. Geçici çalışmanın ne kadar olacağı her olayın özelliğine göre hâkim tarafından belirlenmelidir. İşçi sadece yabancı ülkede çalışmak için işe alınmışsa ya da işveren çalışmak üzere yabancı ülkeye gönderdiği işçisini geri alma niyetinden veya işçi geri dönme niyetinden vazgeçerse, yabancı ülkeye gönderilen işçinin fiilen çalıştığı yer, mutad işyeri hâline gelir (... ..., ... ..., “Birden Fazla Ülkede İfa Edilen ... Sözleşmelerinde Mutad İşyerinin Tespiti”, Terazi Hukuk Dergisi, 2020, Sayı 169, s.1822-1824; ..., s.118-137; ..., s.217).

8. Yabancılık unsuru taşıyan ... sözleşmelerinde taraflar uygulanacak hukuku seçmemişlerse veya yapmış oldukları hukuk seçimi anlaşması herhangi bir sebepten geçerli değilse, işçinin işini mutad olarak yaptığı işyeri hukuku uygulanır. 5718 ... Kanun'un 27 nci maddesinin ikinci fıkrası gereğince işçinin işini geçici olarak başka bir ülkede yapması hâlinde, bu işyeri mutad işyeri sayılmaz. İşin birden fazla ülkede ifa edilmesinde de mutad işyerinin tespitine çalışılmalıdır. Bu hâlde mutad işyeri, Avrupa Birliği Adalet Divanı kararlarında ve doktrinde belirtildiği üzere, işçinin işini ifa faaliyetlerini veya ifa faaliyetlerinin çoğunluğunu gerçekleştirdiği yer, işçinin esas olarak işverene karşı yükümlülüklerini yerine getirdiği yer, işçinin işini ifa etmek üzere hangi ülkede daha çok zaman geçirdiği, işin organize edildiği yer, işin esas kısmının ve ağırlıklı bölümünün yapıldığı yer gibi kriterlerden hareket edilebilir (Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi, 18.09.2019 tarihli ve 2016/9339 Esas, 2019/16564 Karar ... kararı; ..., ..., s.1822-1824). Ancak aynı maddenin üçüncü fıkrasına göre işçinin işini belirli bir ülkede mutad olarak yapmayıp devamlı olarak birden fazla ülkede yapması hâlinde ... sözleşmesi, işverenin esas işyerinin bulunduğu ülke hukukuna tâbidir. Esas işyeri ile kastedilen, işverenin işyeri merkezinin bulunduğu ülkedir. Örneğin açık denizlerde görev alan gemi adamları bakımından esas işyerinin bulunduğu ülke hukuku önem taşır. Maddenin dördüncü fıkrasında ise hâlin bütün şartlarına göre ... sözleşmesiyle daha sıkı ilişkili bir hukukun bulunması hâlinde sözleşmeye mutad işyeri hukuku ve işverenin esas işyerinin bulunduğu ülke hukuku yerine bu hukukun uygulanabileceği ifade edilmiştir. Daha sıkı ilişkili hukukun uygulanmasındaki en önemli unsur, işçinin menfaatidir (..., s.147). Örneğin, işçinin sosyal çevresinin ...’de bulunması, ...’nin sosyal güvence sistemi içinde yer alması, ücretinin ...’de ve ... lirası üzerinden ödenmesi, işverenin ... olması, ... sözleşmesinin ... hukukuna özgü kurumlar gözetilerek düzenlenmesi, ... hukukuna tâbi daha önceki bir ... sözleşmesine gönderme yapılması, ... sözleşmesinin Türkçe kaleme alınması gibi unsurların tamamının ya da önemli bir bölümünün varlığı hâlinde, ... sözleşmesinin ... hukuku ile sıkı ilişki içinde olduğu sonucuna varılabilir (..., s.152).

9. Sözleşmenin belirli süreli olarak yapılıp yapılamayacağı, sözleşmenin sona ermesi nedeniyle işçinin hak kazanacağı tazminatlar, fazla çalışma, yıllık izin, işverence yapılan uygulama ve ödemelerin niteliği, zamanaşımı gibi hususlar 5718 ... Kanun'un 27 nci maddesi uyarınca tayin edilen hukuka göre değerlendirilmelidir. Hafta tatili, dinî ve millî ... günleri ve ücretlerini düzenleyen hükümler, doğrudan uygulanan kuraldır; ancak uygulama alanına giren ... ilişkilerine uygulanır. Örneğin tamamen yurt dışında ifa edilen bir ... ilişkisinde, dinî ve millî ... günleri ... hukukuna göre belirlenemez (..., s. 528; ... ..., ... ..., “...’den Yurt Dışına Götürülen İşçiler Hakkında Yargıtay Kararının Değerlendirilmesi”, ... Hukuku ve Sosyal Güvenlik Hukuku Dergisi, Cilt 13, 2016, Sayı 50, s.971-972).

10. Somut uyuşmazlıkta davacı işçi davalının yurt dışında bulunan şantiyelerinde çalıştığını, ücretinin USD olarak ödendiğini ileri sürerek ödenmeyen bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını ve uyuşmazlığa sözleşme ile seçilen ... hukukunun uygulanmasını istemiş; davalı işveren ise davacının yurt dışı şantiyelerinde çalışması sebebiyle uyuşmazlığın yabancı hukuka göre çözümlenmesi gerektiğini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesince, taraf vekillerinin bu iddia ve savunmasına değer verilmeksizin uyuşmazlığa ... hukuku uygulanmak suretiyle yargılama sonuçlandırılmış ve istinaf incelemesinde de davalının bu yöndeki istinaf başvurusu gerekçe belirtilmeksizin reddedilmiştir. Ne var ki varılan sonuç, dosya kapsamına uygun düşmemiştir.

11. Dosya kapsamına göre davacı işçi, davalı Şirketin ...'da bulunan şantiyelerinde 20.09.2014-30.11.2017 tarihleri arasında çalışmıştır.

12. Taraflar arasında çalışma dönemine ilişkin olduğu anlaşılan yurt dışı ... sözleşmesi düzenlenmiştir. Bu sözleşmenin; tarafların ... ilişkisindeki hak ve yükümlüklerine ilişkin çalışma süresi, fesih, fazla çalışma, yıllık izin, hafta tatili ve genel tatil ücretine ilişkin maddelerinde çalışılan ülke mevzuatının uygulanacağı belirtilmiş, yine sözleşmenin 16 ncı maddesinde de anlaşmazlık hâlinde uygulanacak mevzuata ilişkin olarak sözleşme maddelerinde çalışılan ülke mevzuatının geçerli olduğunun belirtildiği hususlardaki ihtilafların çözümünde öncelikle çalışılan ülke mevzuatı, çalışılan ülkede konuya ilişkin hukuki düzenleme bulunmaması hâlinde ... mevzuatının uygulanacağı açıklanmıştır. Diğer taraftan davacı, uyuşmazlık konusu dönemde ...'da davalıya ait işyerinde çalışmış olup mutad işyerinin de işçinin işini fiilen yaptığı ... olduğu sabittir.

13. Tüm bu hususlar dikkate alındığında, taraflar arasında 5718 ... Kanun'un 27 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında hukuk seçimi anlaşması bulunduğu anlaşıldığından davacının uyuşmazlık konusu çalışma döneminde ... hukukunun uygulanması gerekmektedir. Hâl böyle olunca, uzman bir bilirkişiden de denetime elverişli rapor alınmak suretiyle dosya kapsamındaki delil durumu birlikte değerlendirilerek ve dava konusu alacaklar hakkında usuli kazanılmış haklar da gözetilerek bir karar verilmesi gerekmektedir. Bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Bozma sebebine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,

Davalı yararına takdir edilen 17.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.