"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (...) Mahkemesi
SAYISI : 2023/221 E., 2023/346 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının mülga Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğüne bağlı davalı İdarede çalıştığını, ... Yol-... Sendikasına üye olduğunu, üye olduğu sendika ile davalı arasındaki toplu ... sözleşmesinden yararlandığını, işe başladığı tarihten Sinop Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğüne kadrolu/daimi işçi statüsüne geçirildiği tarihe dek mevsimlik işçi olduğunu, fiilen çalıştığı pozisyonunun da davalı işverence hatalı gösterilmeye devam edilmesi nedeniyle başlangıç derece ve kademesinin eksik hesaplandığını, bu nedenle davacıya eksik ücret ödendiğini ileri sürerek dava tarihi itibarıyla olması gereken derece ve kademesinin tespiti ile fark ücret, ikramiye, ilave tediye ve yıpranma primi alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; taleplerin zamanaşımına uğradığını, davacıya fiilen yaptığı işin karşılığı olarak ödemelerin yapıldığını, konuyla ilgili olarak 26.10.2000 tarihinde imzalanan protokol kapsamında davacı işçinin sürekli işçi kadrosuna atandığını, bu işçilerin mevcut ücretleri üzerinden işçi kadrolarına atanacakları belirtilmiş olup on yıldan fazla süredir bu şartlarda çalıştıktan sonra fark ücret talebinde bulunmanın dürüstlük kuralına aykırı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 22.09.2021 tarihli kararı ile; işçinin fiilen yaptığı ... gözetilerek dava tarihi itibarıyla derece ve kademesinin tespit edildiği, derece ve kademe tespiti yapılırken Mart 2013 tarihinde yapılan kademe miktarının artırılmasının hukuki dayanağı bulunmadığından ve davalının hatalı olarak yaptığı intibak davacı açısından kazanılmış hakka kaynaklık etmeyeceğinden bu hususun göz önünde bulundurulduğu, davacı işçinin toplu ... sözleşmelerinde yer alan fiilen çalıştığı pozisyona tekabül eden ücret cetvellerine göre fark alacaklarının hesaplandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 31.10.2022 tarihli kararı ile; davalı işverenin işçisi olan davacının mevsimlik işçi statüsünde geçen çalışmalarının kıdem süresine esas alınması ve bu suretle üyesi bulunduğu sendika ile davalı işveren arasında imzalanan toplu ... sözleşmesi hükümlerine göre fiilen yaptığı işin niteliği de gözetilerek isabetli şekilde belirlenen derece ve kademesinin tespiti ile fark ücret, ikramiye, yasal ilave tediye ve yıpranma primi alacaklarına hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, toplu ... sözleşmesine dayalı hakları ödenmeksizin çalışmaya devam eden davacının daha sonra bu haklarını talep etmesinin hakkın kötüye kullanılması olarak nitelendirilemeyeceği, Dairenin kaldırma kararında da belirtildiği gibi davalı tarafından yapılan hatalı intibakın davacı yararına kazanılmış hak oluşturmayacağı gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 14.03.2023 tarihli ilâmı ile; arabuluculuk son tutanak tarihinden sonra ihtilaf konusu olan ve son tutanak tarihi ile hesaplamaya esas alınan dava tarihi arasında kalan talep dönemi için arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği dikkate alındığında bu dönem yönünden davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasının hatalı olduğu gerekçesi ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmı doğrultusunda hesaplamaların yapıldığı bilirkişi raporuna itibar edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; bozma ilâmı dikkate alınmadan karar verildiğini ve hesaplamanın hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, arabuluculuk son tutanak tarihi ile dava tarihi arasındaki dönem yönünden dava konusu fark alacaklar hakkında nasıl bir karar verilmesi gerektiğine ve alacakların hesaplanacağı dönemin belirlenmesine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesi, 7036 sayılı ... Mahkemeleri Kanunu'nun 3 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
25.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.