Logo

9. Hukuk Dairesi2023/18003 E. 2023/16245 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, Yüksek Hakem Kurulu tarafından belirlenen toplu iş sözleşmesinin süresinin sona ermesinden sonraki ücretinin tespiti ve fark ücret alacaklarının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Yüksek Hakem Kurulu tarafından belirlenen toplu iş sözleşmesinin sona erme tarihi olan 31.10.2020'den sonraki dönem için işçinin ücret ve ikramiye farkı alacaklarının hesabında toplu iş sözleşmesinin art etkisinin uygulanamayacağı, ancak önceki kararda bu hususa ilişkin maddi hatanın sonuca etkili olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin bozmaya uygun kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :... Mahkemesi

SAYISI : 2022/649 E., 2023/511 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlığa bağlı işyerinde çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, alt işveren bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçerken ... ... sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini, ancak davalı tarafından eksik ödeme yapıldığını, ikramiye ve ilave tediyelerinin de eksik ödendiğini iddia ederek ödenmeyen ücret farkı, ilave tediye farkı ve ikramiye farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, kadroya geçiş sonrası Yüksek Hakem Kurulu kararı uyarınca uygulanan toplu ... sözleşmesi dikkate alınarak ücretin belirlendiğini, hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 01.03.2022 tarihli kararıyla; davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli ... sözleşmesinin 7 nci maddesinde, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli ... sözleşmesinin ve toplu ... sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda, ıslah edilmiş hâliyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

... Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesinin 14.....2022 tarihli kararıyla; taraflar arasında imzalanmış belirsiz süreli ... sözleşmesinin ve uygulanan toplu ... sözleşmesinin ilgili hükümleri dikkate alınarak istinaf sebepleriyle sınırlı şekilde ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, davacının kadroya geçtikten sonraki ücretinin taraflar arasında düzenlenen ... sözleşmesine uygun olarak ödenmediği, bu sebeple ücret farkı, ilave tediye farkı ve ikramiye farkı alacaklarının kabulüne ilişkin İlk Derece Mahkemesi kararının vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 03.10.2022 tarihli kararı ile; davacının 31.10.2020 tarihi itibarıyla hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının buna göre hesaplanması gerekirken davacının 31.10.2020 tarihinde almakta olduğu ücretine 01.11.2020 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere %5,75 oranında zam yapılarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret tespitinin hatalı olduğu; arabuluculuğa başvurunın 2021 yılının Haziran ayında yapıldığı, bu tarih itibarıyla imzalanmış bir toplu ... sözleşmesi olmadığı gibi dava dilekçesinde de bu toplu ... sözleşmesinde öngörülen ücret zammına yönelik bir talep bulunmadığı hususu dikkate alındığında 01.01.2021 tarihinden sonraya ilişkin fark ücretin hesaplanmasında, ... ... sözleşmesi doğrultusunda belirlenmiş temel ücrete %12 oranında ücret zammı uygulanmasının hatalı olduğu; ayrıca davacı, dava dilekçesinde belirttiği alacak miktarları için dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesini talep etmiş olmasına rağmen Mahkemece taleple bağlılık ilkesine aykırılık teşkil edecek şekilde tüm alacak miktarları için arabuluculuk son tutanak tarihinden itibaren faiz yürütülmesinin de hukuka aykırı olduğu gerekçeleriyle Bölge Adliye Mahkemesinin ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmı doğrultusunda kapsama alınan bilirkişi ek raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; davacının ücretine yapılan artışların yasal düzenlemelere, Yüksek Hakem Kurulu tarafindan karara bağlanan toplu ... sözleşmesi hükümlerine, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının görüş yazılarına uygun olduğunu, davacı ile imzalanan belirsiz süreli ... sözleşmesinde herhangi bir fark oranı bulunmadığını, ikramiye alacağı yönünden de davanın reddi gerektiğini, davacının hem ... ... sözleşmesindeki hem de toplu ... sözleşmesindeki zam oranlarından yararlanmasının çifte zam durumunu oluşturacağını, bu durumun çalışanlar arasında eşitiszliğe yol açacağını, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 28.10.2020 tarihli ve 2020/5665 Esas, 2020/14048 Karar sayılı kararında Bakanlık uygulamasının hukuka uygun bulunduğunu savunarak davanın reddine karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin 31.10.2020 tarihinden sonraki hesap dönemi için ücretinin tespiti ile buna bağlı olarak fark alacaklarının bulunup bulunmadığı, fark alacaklara yürütülmesi gereken faizin başlangıç tarihi ile usuli kazanılmış hakkın ihlal edilip edilmediğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 22, 32 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 23 üncü madde, 7036 sayılı ... Mahkemeleri Kanunu'nun 3 üncü maddesi.

3. Dairemizin 14.12.2022 tarihli ve 2022/16498 Esas, 2022/16753 Karar sayılı ilâmında usuli kazanılmış hak ilkesi şu şekilde açıklanmıştır:

"...

3. Bilindiği üzere 6100 sayılı Kanun'da usuli kazanılmış hak kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri hâline gelmiştir. Anlam itibarıyla bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.

4. Mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir (Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu, 09.05.1960 tarihli ve 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı karar). Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usuli kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu, 04.02.1959 tarihli ve 1959/13 Esas, 1959/5 Karar sayılı karar).

..."

4. Maddi hataya dayalı bozma kararlarının usuli kazanılmış hak oluşturmayacağına ilişkin Yargıtay içtihatları (Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04.02.1959 tarihli ve 1957/13 Esas, 1959/5 Karar sayılı kararı ile 09.05.1960 tarihli ve 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı kararı; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.02.1988 tarihli ve 1987/2-520 Esas, 1988/89 Karar ile 17.01.2007 tarihli ve 2007/9-13 Esas, 2007/17 Karar sayılı kararları; Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 27.01.2022 tarihli ve 2021/12739 Esas, 2022/1334 Karar sayılı kararı).

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde, kamuda sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçilerin ücretlerinin tespitinde uygulanacak kuralları belirlemektedir. 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu ... Sözleşmesi hükümleri, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nda (6356 sayılı Kanun) öngörülen toplu ... sözleşmesi sürecinden geçilerek uygulanan bir toplu ... sözleşmesi niteliği taşımamaktadır. Bu nedenle belirtilen toplu ... sözleşmesinden yararlanabilmek için sendika üyeliği şartı aranmadığı gibi bu toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan alacaklara 6356 sayılı Kanun'un 53 üncü maddesindeki en yüksek işletme kredisi faizi de uygulanmaz. Ayrıca yürürlük süresi 31.10.2020 tarihi itibarıyla sona eren bu toplu ... sözleşmesinin art etkisinden de söz edilemez.

3. Dairemizin 03.10.2022 ilâmı ile; sürekli işçi kadrolarına geçirilen işçilerin 375 sayılı KHK gereğince üyelik şartı aranmaksızın yararlandıkları Yüksek Hakem Kurulu tarafından yürürlüğe konulan toplu ... sözleşmesinin süresinin 31.10.2020 tarihinde sona erdiği hususu belirtilerek davacı işçinin 31.10.2020 tarihinden sonraki hesap dönemi için ücretinin hatalı tespit edildiği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. Ancak bozma öncesinde hükme esas alınan bilirkişi raporunda, Yüksek Hakem Kurulu tarafından yürürlüğe konulan toplu ... sözleşmesinin art etkisi gözetilerek 2021 yılı Ocak ayı itibarıyla 5 günlük ikramiye fark alacağının hesaplanıp hüküm altına alındığı anlaşılmakla beraber fark ikramiye alacağının art etki gözetilerek bu şekilde hesaplanmasının hatalı olduğunun açıkça bozmaya eklenmemesinin maddi hataya dayalı olduğu anlaşılmıştır.

4. İlâmın İlgili Hukuk kısmının (4) numaralı paragrafında belirtilen kararlarda açıklandığı üzere, Yargıtayca maddi hata sonucu verilen bir karara mahkemece uyulmasına karar verilmesi hâlinde dahi usuli kazanılmış hak oluşmaz. Açıklanan nedenle bozma sonrasında da, 31.10.2020 tarihi itibarıyla sona eren Yüksek Hakem Kurulu tarafından yürürlüğe konulan toplu ... sözleşmesinin art etkisi dikkate alınarak davacının 5 günlük fark ikramiye alacağına 2021 yılının Ocak ayında hak kazanacağı değerlendirmesi ile ikramiye farkı alacağı hesaplanmış ise de davacıya ödenmesi gereken ücret miktarı dikkate alındığında, 01.01.2021 tarihinden sonrasında herhangi bir fark alacağının bulunmadığı hususu gözetildiğinde bu hatanın sonuca etkili olmadığı anlaşılmakla bozma sebebi yapılmamıştır.

5. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, temyiz edenin sıfatına göre kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

30.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.