Logo

9. Hukuk Dairesi2023/18170 E. 2023/16875 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı belediyenin, davacının alt işverenler bünyesindeki çalışmaları nedeniyle asıl işveren sıfatıyla sorumlu tutulup tutulamayacağı ve davacının talep ettiği kıdem, ihbar, yıllık izin, fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil ücretlerinin miktarı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, alt işverenler nezdinde dahi olsa belediye bünyesinde uzun süreli ve kesintisiz çalışmasının belirsiz süreli iş sözleşmesine delalet ettiği, davalı belediyenin asıl işveren sıfatıyla sorumluluğunun bulunduğu, davacının işçilik alacaklarının ise bozmaya uygun ve denetime elverişli bilirkişi raporuyla hesaplandığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :... Mahkemesi

SAYISI : 2022/112 E., 2023/168 K.

DAVA TARİHİ : 17.05.2018

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 01.09.1998 - 30.03.2018 tarihleri arasında davalı ... nezdinde alt işverenler işçisi olarak Kültür Daire Başkanlığına bağlı çalıştığını, kayden işvereni görünen alt işveren Şirketler değişse bile çalışmasının Belediye bünyesinde kesintisiz devam ettiğini, son olarak üç yıl yıllık ... sözleşmesi imzaladığını, süre sona ermeden ... sözleşmesinin sonlandırıldığını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, genel tatil ücreti ile ödenmeyen ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; talep konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının müvekkili Kurumun işçisi olmayıp ihale ile hizmet alımı yapılan dava dışı Şirketler bünyesinde çalıştığını, işveren sıfatları olmadığı için işçilik alacaklarından sorumluluklarının bulunmadığını, davanın öncelikle husumetten reddi gerektiğini, esasa ilişkin olarak da alacak taleplerinin haksız ve dayanaksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 30.05.2019 tarihli ve 2018/307 Esas, 2019/659 Karar sayılı kararıyla; dosya içeriğine göre davacının belirsiz süreli ... sözleşmesi ile davalı Belediyeye bağlı işyerinde çalıştığı, ... sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiği ispat edilemediğinden kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, yıllık izinlerinin kullandırılmadığı, tanık beyanları ile sübut bulan fazla çalışma, hafta tatili, ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının denetime elverişli bilirkişi raporu ile hesaplanan tutarda ve indirim uygulanarak hüküm altına alındığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 04.11.2021 tarihli ve 2019/2346 Esas, 2021/1785 Karar sayılı kararıyla; davacının 1998 yılından itibaren değişen alt işverenler bünyesinde, davalı ... işyerinde fesih tarihine kadar çalıştığı anlaşıldığından davacının işinin niteliğinin süreklilik arz ettiği, ... sözleşmesinin belirli süreli yapılması için objektif bir nedenin bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan sözleşmenin belirsiz süreli ... sözleşmesi olduğunun kabul edilmesinin isabetli olduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli olduğu, İlk Derece Mahkemesi kararının vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 07.02.2020 tarihli ve 2022/591 Esas, 2022/1352 Karar sayılı ilâmı ile; davalının diğer temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra, davacıya ait işe giriş ve çıkışları gösteren Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) kayıtları incelendiğinde davacının davalı ... nezdinde değişen işverenlerde geçen çalışma süresinin bazı dönemler bakımından kesintiye uğradığı, kabul edilen hizmet süresine göre çalışması bildirilen işyerlerinin tamamı ile davalı İdare arasında hizmet alımına dayalı hukuki ilişkinin olup olmadığının da yeterince araştırılmadığı, hizmet süresinin davalı idarenin sorumluluğu noktasında tereddüte mahal vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulması gerektiği gerekçeleriyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmı doğrultusunda yapılan yargılamada dinlenen tanığın, davacının çalışmasının kesintisiz olduğu yönünde beyanda bulunduğu, bu sebeple bozma öncesi düzenlenen bilirkişi raporu hükme esas alındığı gerekçesiyle ve bozma öncesi gerekçeler tekrar edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz başvurusunda; davacının müvekkili Kurumda 1998 yılından 2018 yılına kadar kısmi süreli ... sözleşmesi ile çalıştığını ve hak ettiği tüm işçilik alacaklarının eksiksiz ödendiğini, kıdem tazminatı alacağı talebinin reddi gerektiğini, çalışması kesintili olan davacının kıdem süresinin hesabında işyeri devri bulunmadığından çalışma sürelerinin birleştirilmesinin mümkün olmadığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunun somut veri olmadan tahmine dayalı ve eksik inceleme ile düzenlendiğini, sunulan belgeler ve rapora itirazlar gözetilmeden karar verildiğini, davacının fazla çalışma yapmadığı gibi tatil günlerinde de çalışmadığını, beyanları hükme esas alına tanık İ.C.'nin müvekkiline karşı aynı taleplerle dava açtığından beyanına itibar edilemeyeceğini, davacının hafta tatillerinin tamamını kullandığını, taraflı tanık beyanına dayalı kabulün hatalı olduğunu, yıllın sadece belli dönemlerinde çalışan davacının yıllık izin talep hakkının bulunmadığını, uygulanan indirim oranının düşük olduğunu, davacı tarafın faiz ve fazlaya ilişkin talebinin reddi gerektiğini beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; hizmet süresinin tespiti ile buna göre asıl işveren olarak davalının sorumlu olduğu alacak miktarlarının belirlenmesine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı Kanun'un 17, 24, 25, 32, 41, 44, 47, 59 ve 63 üncü maddeleri ile aynı Kanun'un 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte bulunan mülga 1475 sayılı ... Kanunu'nun 14 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmadığı anlaşılmakla; davalı tarafça temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin davalı tarafa yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

08.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.