"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (...) Mahkemesi
EK KARAR TARİHİ : 19.12.2022
SAYISI : 2020/75 E., 2021/300 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü
TEMYİZ EDENLER : Taraf vekilleri
Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Mahkemenin 19.12.2022 tarihli ek kararı ile davalı vekilinin temyiz talebinin miktar itibarıyla kesin olduğu gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
19.12.2022 tarihli ek karar davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
Miktar ve değeri temyiz kesinlik sınırını aşmayan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 427 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 427 ve 432 nci maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Dosya içeriğine göre hüküm altına alınan ve temyize konu edilen toplam miktar 4.259,51 TL olup Mahkemenin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 4.270,00 TL’nin altında kalmaktadır.
Temyiz isteminin reddine ilişkin Mahkemece verilen ek karar yukarıda anılan Kanun hükümlerine uygun olduğundan davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile söz konusu ek kararın onanması gerekir.
Mahkemenin asıl kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 2009 yılı Haziran ayından 2015 yılı Ocak ayına kadar davalı işveren nezdinde çalıştığını, ... sözleşmesinin işveren tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak feshedildiğini, müvekkilinin haftada yedi gün boyunca 07.00-21.00 saatleri arasında çalıştığını, ... bayram ve genel tatillerde de aynı şekilde çalışmaya devam ettiğini, çalıştığı süre boyunca izinlerinin kullandırılmadığını ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ... bayram ve genel tatil ücreti, asgari geçim indirimi alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Şirket yetkilisi cevap dilekçesinde; davacının 01.07.2009 tarihinde işyerinde çalışmaya başladığını, işyerinde davacı gibi düzensiz çalışan ve köycülük yapanların tespit edilerek tazminatlı olarak işten çıkartıldıklarını, davacının ödenmeyen alacağı bulunmadığını, işyerinde üçlü vardiya uygulandığını, fazla çalışmanın söz konusu olmadığını, dinî bayramlarda çalışma yapılmadığını, millî bayramlarda çalışma olması hâlinde ücretlerin ödendiğini, hafta tatillerinin ve yıllık izinlerin kullandırıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 24.05.2016 tarihli ve 2015/66 Esas, 2016/96 Karar sayılı kararı ile; davacının ... sözleşmesinin işveren tarafından haklı neden olmaksızın feshedildiği, davacının bakiye kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının bulunduğu, dinlenen davacı tanıklarının beyanlarına göre davacının fazla çalışma yaptığını, hafta tatilleri ile ... bayram ve genel tatillerin bir kısmında çalıştığını ispatlamasına rağmen davalı tarafça söz konusu çalışmaların karşılığının ödendiğinin ispatlanmadığı gerekçesiyle kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının kabulüne yıllık izin ücreti, asgari geçim indirimi alacağının reddine dair davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 18.....2020 tarihli ve 2017/30307 Esas, 2020/7236 Karar sayılı ilâmı ile; davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek giydirilmiş ücretin tespitinde taleple bağlılık ilkesi ihlal edilmek suretiyle tanık beyanlarına göre günlük bir öğün yemek bedeli olan 6,00 TL’nin hesaplamaya dâhil edilmesinin hatalı olduğu, davacının hafta tatili ücreti talebinin reddi gerektiği; fazla çalışma ücreti talebi bakımından ise kayıt bulunan dönem yönünden işyeri kayıtları değerlendirilmek suretiyle sonuca gidilmesi, kayıt bulunmayan dönem yönünden fazla çalışma hususu davacı tarafça ispatlanamadığından reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda bozma kararı, toplanan kanıtlar ve dosya kapsamına göre davacının hesaplamaya esas alınan ücretine yemek yardımı ücretinin eklenmemesi gerektiği, davacının fazla çalışma ücreti ve hafta tatili ücreti alacaklarının sübut bulmadığı gerekçesi ile kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının kabulüne diğer talep konusu alacakların reddine dair davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; müvekkilinin gerek kendi beyanları gerekse tanık beyanları ile hafta tatilinde çalıştığını, fazla çalışma yaptığını ve asgari geçim indirimine hak kazandığını ispatladığını, buna karşın söz konusu çalışmaların karşılığı ücretlerin ödendiğinin davalı işveren tarafından ispatlanamadığını, davalının sunmuş olduğu vardiya raporlarının gerçeği yansıtmadığını ileri sürerek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının fazla çalışma ücreti ile hafta tatili ücreti alacağına hak kazanıp kazanmadığı hususuna ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.
2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 41 inci ve 46 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
A. Davalı Temyizi Yönünden
Mahkemece verilen 19.12.2022 tarihli ek kararın ONANMASINA,
B. Davacı Temyizi Yönünden
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davacı tarafa yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
23.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.