"İçtihat Metni"
I. BAŞVURU
Başvurucu vekili dilekçesinde; Genel Müdürlük bünyesinde karayolu denetim istasyonlarında istihdam edilen işçilerin bir dönem on ikişer saatlik vardiyalarla çalıştırıldığını, bu çalışma dönemlerinde gece vardiyasına denk gelen kısım için fazla çalışma ücreti alacaklarının ortaya çıktığını, işçilerin haftalık çalışmaları 45 saati aşmadığı için bazı istasyonlarda fazla çalışma ödemelerinin yapılıp yapılmayacağı konusunda farklı uygulamalar bulunduğu görüldüğünden, bu şekilde çalışan işçilere fazla çalışma ödemelerinin yapılması hususunda talimat verilerek toplu şekilde saat ücreti %60 zamlı hesaplanmak suretiyle fazla çalışma ödemelerinin yapılmasının sağlandığını; ancak verilen talimat uyarınca eksik yapıldığı tespit edilen bakiye ödemelerin tek seferde toplu olarak tamamlanması sebebiyle kamu kurumu olan müvekkilinin muhasebe sisteminde bu şekildeki ödeme için tanımlanan başka bir alt başlık olmadığından "diğer zam" başlığı altında ödeme yapıldığını, bordrolar arasında herhangi bir açıklama/nitelik farkı bulunmadığı gibi bu ödemelerin dayanağı olan belgelerin de dosyalara ibraz edildiğini, ödeme bordroları aynı nitelikte olmasına rağmen Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesinin 25.11.2021 tarihli ve 2021/2652 Esas, 2022/2442 Karar sayılı kararında; davalı tarafça sunulan işçi adları ve ödeme miktarları içeren listelerdeki ödemelerin neye istinaden yapıldığı belirlenemediğinden mahkemece bu listelerin dikkate alınmamasının yerinde olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde görülmediği, böylece gerek "diğer zam" açıklaması yer alan bordroya gerekse bu açıklamaların dayanağı olan resmî yazılı belgelere itibar edilmediğini, diğer taraftan aynı mahiyetteki bir davada Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesinin 27.10.2021 tarihli ve 2021/2632 Esas, 2021/2716 Karar sayılı ilâmında; fazla çalışma ücretinin 15.12.2019-14.01.2020 dönemi bordrosunda “diğer zam" kısmında tahakkuk ettirilip ödendiği gerekçesiyle ödemenin fazla çalışma ücretinden mahsubu gerektiği sonucuna varıldığını, Kurumun resmî dayanağı olmayan hiçbir ödemeyi yapmasının mümkün olmadığını, hâl böyle olunca 05.12.2019 tarihli ve E.52817 sayılı ve "Gece Çalışması, Fazla Çalışma Oluru" konulu resmî yazının dikkate alınmamasının açıkça kamu zararına sebebiyet vereceğini belirterek Ankara Bölge Adliye Mahkemesinin 29. ve 30. Hukuk Dairelerinin kesin nitelikteki ilâmları araşındaki uyuşmazlığın giderilmesini talep etmiştir.
II. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ HUKUK DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulunun 09.10.2023 tarihli ve 2023/15 Esas, 2023/15 Karar sayılı kararı ile; başvurucunun işçilerin gece çalışması ve fazla çalışma ücretinin eksik ödendiği gerekçesiyle dava açmaları üzerine bu davaların Ankara 18. İş Mahkemesi ile 24. İş Mahkemesinde görüldüğünü, her iki davanın davalısının müvekkili genel müdürlük olduğu gibi dava konusu, sebebi ve davacı vekillerinin dahi aynı olduğunu, her iki dosyaya da aynı belge ve bordroların sunulmasına rağmen kabul ile sonuçlanan davaları müvekkili davalının istinaf etmesi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 29. ve 30. Hukuk Dairelerinin farklı kararlar verdiklerini beyan ederek uyuşmazlığın 30. Hukuk Dairesinin kararı doğrultusunda giderilmesi için Yargıtay ilgili dairesine başvurulmasını talep ettiği; dosyaya sunulan raporda davalı tarafça sunulan sürekli işçi ücret hesap pusulasında "diğer zam" başlığı altında yapılan ödemelerin 30. Hukuk Dairesince fazla çalışma ücreti alacağından mahsup edilmesine rağmen 29. Hukuk Dairesince aynı sütunda belirtilen miktarın neye istinaden yapıldığı belirlenemediğinden Mahkemece dikkate alınmamasının yerinde olduğu sonucuna varıldığı, Dairelerin kararları arasında fazla çalışma ücretinin tespiti yönünden çelişki bulunduğundan uyuşmazlığın 30. Hukuk Dairesi kararı doğrultusunda giderilmesi için dosyanın Yargıtay ilgili dairesine gönderilmesi gerektiği şeklinde görüş bildirildiği; buna göre Ankara 18. İş Mahkemesinde ve Ankara 24. İş Mahkemesinde açılan davalarda her iki mahkemenin de davalı Genel Müdürlüğün savunma ve sunduğu ödeme belgelerini dikkate almayarak davanın kabulüne karar verdiği, her iki kararın da davalı Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından istinaf edilmesi üzerine 29. Hukuk Dairesince "diğer zam" başlığı altında gösterilen ödemenin fazla çalışma ücreti olarak ödendiği hususu davalı Kurumca ispatlanamadığından mahsup edilemeyeceğine ve davalının bu yöndeki istinaf talebinin esastan reddine kesin olarak karar verildiği, 30. Hukuk Dairesinin ise davalı Kurumun savunmasında sunulan belgeleri kabul ederek davacı lehine hesap edilen fazla çalışma ücretinden bordroda "diğer zam" başlığı altında gösterilen ödemelerin mahsubu gerektiğine karar verdiği, Başkanlar Kurulunda yapılan görüşmeler sonucunda uyuşmazlığın giderilmesi için Yargıtay ilgili dairesine başvurulması gerektiği; ancak Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 15.05.2023 tarihli ve 2023/6993 Esas, 2023/7149 Karar sayılı kararı uyarınca uyuşmazlığın hangi karar doğrultusunda giderilmesi gerektiğine dair görüş belirtilmeden dosyanın Yargıtayın ilgili dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verilmiştir.
III. UYUŞMAZLIĞIN GİDERİLMESİ İSTEMİNE KONU KARARLAR
A. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesinin 25.11.2021 Tarihli ve 2021/2652 Esas, 2021/2442 Karar Sayılı Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 23 üncü madde kapsamında davalı bünyesinde sürekli işçi kadrosuna geçtiği, 02.04.2018 ile 21.10.2019 tarihleri arasında on iki saatlik ikili vardiya usulünde çalıştığı, fazla çalışma ücretleri ve gece çalışma ücretlerinin geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve suresi en son sona erecek toplu iş sözleşmesindeki düzenlemelere uygun hesaplanıp ödenmediği iddiasıyla fazla çalışma ücreti ve gece zammı alacağının tahsilini talep ettiği davada, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kabulüne dair karara karşı davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine yapılan istinaf incelemesinde; somut olayda davacının görev yaptığı süre içerisinde ikili vardiya sistemine göre 21.00-09.00 ya da 09.00-21.00 saatleri arasında on ikişer saat çalışma esasına göre görev yaptığı ve her iki vardiyada da gece çalışmasının bulunduğu, ayrıca davacının fazla çalışma yaptığının anlaşıldığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli olduğu, tespit edilen ve davacı lehine hükmedilen alacakların davalı tarafça ödendiğinin ispatlanamadığı, ayrıca davalı tarafça sunulan işçi adları ve ödeme miktarları içeren listelerdeki ödemelerin neye istinaden yapıldığı belirlenemediğinden bu listelerin dikkate alınmamasının yerinde olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine kesin olmak üzere karar verilmiştir.
B. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesinin 26.10.2021 Tarihli ve 2021/2632 Esas, 2021/2716 Karar Sayılı Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının davalı bünyesinde sürekli işçi kadrosuna geçiş yaptığını, iş sözleşmesinden kaynaklı alacaklarının ödenmediği iddiasıyla fazla çalışma ücreti, gece çalışma ücreti ve yol yardımı alacaklarının davalıdan tahsilini talep ettiği davada İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kabulüne dair karara karşı davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine davacı tarafın iddiasının, davalı tarafın cevabının, taraflarca ibraz edilen ve mahkemece celp edilen kayıt ve belgelerin bir bütün hâlinde incelenmesi sonucunda; davacının, davalı işyerinde 09.00-21.00 ve 21.00-09.00 saatleri arasında on iki saatlik vardiyalar hâlinde yol kenarı denetim istasyonunda çalıştığı, gece çalışmasına rastlayan günlerde haftalık çalışması 45 saati aşmasa dahi 3 saat fazla çalışma yaptığı, Postalar Halinde İşçi Çalıştırılarak Yürütülen İşlerde Çalışmalara İlişkin Özel Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik'in 7 nci maddesinin son cümlesine göre, çalışma süresinin yarısından çoğu gece dönemine rastladığında çalışmaların tamamının gece çalışması olarak kabulünün yerinde olduğu, işverence ibraz edilen imzalı olmayan bordrolarda tahakkuk bulunmadığı, bordrolarda “diğer zam” şeklinde yapılan tahakkukların dava konusu alacaklara ilişkin olduğunun ispat edilemediği, bunlarla birlikte davalı tarafça ibraz edilen 02.04.2018-14.01.2019 tarihleri arasındaki dönem için gece mesai fark alacakları olarak hesaplanan (ödenecek mesai parası) brüt 5.129,41 TL’den aynı dönem için yol ücreti farkları olarak belirlenen (ödenen yol parası) 1.746,00 TL’nin mahsup edilmesi sonucunda bakiye brüt 3.383,41 TL’nin 15.12.2019-14.01.2020 dönem bordrosunda “diğer zam” kısmında tahakkuk ettirilip ödendiği, bilirkişi tarafından fazla çalışma ücreti alacağı iddiası kapsamında hesaplamanın 02.04.2018-14.01.2019 tarihleri arası için yapıldığı, fazla çalışma ödemelerinin mahsup edilmediği ve böylece davacıya brüt 3.383,41 TL fazla çalışma ücreti ödenmiş olduğunun gözetilmediği, bu durumda fark fazla çalışma ücreti alacağının yeniden hesaplandığı gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne kesin olmak üzere karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
A. Uyuşmazlık
Uyuşmazlık, ücret hesap pusulasında "diğer zam" adı altında yapılan ödemenin işçinin fazla çalışma ücretine mahsuben ödendiğinin işverence ispat edilip edilemediği noktasındadır.
B. İlgili Hukuk
1. Bölge adliye mahkemelerinin benzer olaylarda kesin nitelikteki kararları arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi isteminin hukuki dayanağı, 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 35 inci maddesinde yer alan düzenlemedir.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 41, 63, 68 ve 69 uncu maddeleri.
C. Değerlendirme
1. İşçinin imzasını taşıyan ve fazla çalışma ücreti tahakkuku içeren bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
2. İşçiye bordro imzalatılmadığı hâlde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da kural olarak bordrodaki fazla çalışma ücretinin ödendiği kabul edilmelidir.
3. Bilindiği gibi işçinin gerek ücreti gerekse ücret eklerinin ödendiğini ispat yükü işverene aittir. İşverence yapılan ödemenin, gerçekte bordroda veya ücret hesap pusulasında gösterilenden farklı bir alacağa mahsuben olduğunun ileri sürülmesi hâlinde bu iddianın ispat yükü de evleviyetle işverene aittir.
4. Bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin kararları arasındaki uyuşmazlık bu çerçevede ele alınacak olursa işçilerin fazla çalışma ücreti ile diğer bir kısım alacaklarının tahsili istemi ile açtıkları davalarda, aynı işverence imzasız ücret hesap pusulalarında "diğer zam" başlığı altındaki ödemelerin fazla çalışma ücreti ödemesi olduğu ileri sürülmüş, Ankara 29. Hukuk Dairesince bu iddianın ispat edilemediği sonucuna varıldığı hâlde 30. Hukuk Dairesi sunulan delillere göre ödemenin fazla çalışma ücretine mahsuben yapıldığı gerekçesiyle farklı bir sonuca ulaşmıştır.
5. Öncelikle belirtmek gerekir ki uyuşmazlık konusu kararlara ilişkin dosyalara sunulan deliller aynı mahiyette olup Bölge Adliye Mahkemelerince benzer nitelikteki uyuşmazlıklar bakımından aynı nitelikteki delillerin değerlendirilmesinde farklı sonuca ulaşıldığı anlaşıldığından uyuşmazlığın giderilmesi gerekmektedir.
6. Somut olaylarda ise kamu kurumu işveren, kamuda sürekli işçi kadrosuna geçen ve karayolu denetim istasyonunda vardiyalı olarak çalışan personele 24.09.2019 tarihli ve 05.12.2019 tarihli yazılar uyarınca birikmiş fazla çalışma ücretlerinin ödenmesine karar verildiğini ileri sürerek gerek bu yazıları gerekse işçilerin isimleri ile ödeme miktarlarını içeren listeleri, puantaj kayıtlarını ve ücret hesap pusulalarını sunmuştur. Her ne kadar sunulan kayıtlarda işçilerin imzası mevcut değil ise de belgelerde yazılı ödeme miktarlarının birbiriyle ve ücret hesap pusulalarındaki "diğer zam" başlığı altındaki ödeme miktarları ile uyumlu olduğu görülmektedir. İşverenin, kamu kurumu olduğu da dikkate alındığında, somut olaylar bakımından sunulan delillerle, ücret hesap pusulasında "diğer zam" başlığı altındaki ödeme miktarının fazla çalışma ücreti ödemesi olduğu yönündeki iddiasını ispat ettiği açıktır.
7. Açıklanan sebepler uyuşmazlığın aynı yöndeki Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesinin 26.10.2021 tarihli ve 2021/2632 Esas, 2021/2716 Karar sayılı kararı doğrultusunda giderilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
V. KARAR
1. Uyuşmazlığın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesinin 26.10.2021 tarihli ve 2021/2632 Esas, 2021/2716 Karar sayılı kararı doğrultusunda giderilmesine,
2. Dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesine,
3. Karardan bir örneğin Bölge Adliye Mahkemelerinin hukuk dairelerine bildirilmesi için Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Sekreterliğine gönderilmesine,06.12.2023 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.